Büyük Önder Yüce Atatürk ve başta İsmet İnönü olmak üzere Celal Bayar ve tüm Milli Mücadele arkadaşları Türk Milletinin İstiklal ve Bağımsızlığını, Cumhuriyetimizi çok zor koşullar içinde kurarak, Türk Milletine ve Türk Gençliğine emanet ettiler. Bizim nesillerin, asla vazgeçemeyeceği, kırmızı çizgimiz, Atatürk’e bağlılık, Atatürk İlke ve İnkılaplarının yılmaz bekçileri olmaktır. Daima, Atamızın izindeyiz. Bugün Türkiye’de insanlarımız hür ve bağımsız yaşıyor, nefes alıyorsa, dini ve her türlü inancını, serbestçe, çekinmeden yerine getiriyorsa, bunu Yüce Atatürk’e borçludurlar.
Atatürk İlke ve İnkılapları nedir? Bağımsızlık ve Özgürlük, Milli Beraberlik, Milliyetçilik, Laiklik, Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, Milli Tarih ve Milli Kültür Bilinci, Egemenliğin Kayıtsız ve Şartsız Millete ait olması, Türk Milletini Çağdaş Medeniyet Seviyesinin üzerine çıkarma amaç ve hedefi. Türk Milleti, kendi geleceğini, iç ve dış siyasetini egemenlik ruhu içinde, kendisi belirleyecektir. Milli sınırlarımız içinde, Vatan bir bütündür. Yaşadığımız coğrafya, gerekirse uğrunda ölmeyi göze alabileceğimiz, kutsal bir topraktır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa Vatandır. Dış politikada, temel ilke, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesidir. Türk Milleti en kısa zamanda, muasır medeniyetlerin üzerine çıkmalıdır. Tarihimize ve kültürümüze sahip çıkacağız. Türkiye Cumhuriyeti, Selçuklu, Osmanlı İmparatorluklarından tevârus eden bir sürecin, son halkasıdır. Tarihimize bağlı kalıp, Cumhuriyetimizi yücelteceğiz. Akılcılık, İlim, İnkılaplar asıl pusulamızdır. Bu ilkelere, Büyük Önder’in şu sözlerini de eklemeliyiz; “Türkiye, asla şeyhlerin, cemaatlerin, tarikatların, yobazların ve gericilerin var olduğu, bir ülke olmayacaktır.” Atatürk, İstiklal Savaşı’nı, Cumhuriyeti nasıl kurduğunu, yaşadığı zorluk ve ihanetleri, 15 Ekim 1927 Cuma günü, TBMM’de okumaya başladığı, 20 Ekim 1927 günü 36 saat 33 dakikada tamamladığı, “1919 yılının 19ncu günü Samsun’a çıktım” diye başladığı, 878 sahifelik, “Nutuk” adlı eserinde, Türk  Milletine deklare etmiştir.
Nutuk’un 1 cildi 534 sahife olup, 2 cildi de 344 sahifelik belgeleri ihtiva etmektedir. “Nutuk” her Türk’ün okuyup, ders alması, vazgeçmemesi gereken bir, tarihi belgedir. Ayrıca, büyük Atatürk, Cumhuriyet’in 10 yılında 29 Ekim 1933’te, o sırada, Muallim Mektebi talebesi olan rahmetli annem, Neriman Hocahanımın da,  hazır bulunduğu törende şunları söylemiştir; “Yurttaşlarım, az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk Kahramanlığı ve yüksek Türk Kültürü olan, Türkiye Cumhuriyetidir. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız, Türk Milletinin karakteri yüksektir. Türk Milleti çalışkandır. Türk Milleti zekidir. Türk Milleti, Milli Birlik ve Beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Türk Milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, tuttuğu meşale müspet ilimdir. Ne Mutlu Türk’üm diyene” şeklinde, milletine güvenini belirtmiştir. Atatürk, Nutuk eserini, Gençliğe Hitabe ile bitirmiştir; “Ey Türk Gençliği, Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türkiye Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve İstikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.” diyerek en zor ve ümitsiz şartlar bile “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyerek, Türk gençliğine güvenini göstermiştir.
Cumhuriyet, bize, çağdaş yaşamı, milli iradenin hakim olduğu bir düzeni, kadın-erkek eşitliğini, vatandaşların adalet ve kanunlar önünde eşit haklara sahip olmasını, bilime dayalı kalkınma hamlelerini, giyimden, kıyafetten, harf devriminden, medeni kanundan toplumun, her kısmını kapsayan reformları, milli, ahlaki, dini değer ve inançların korunmasını, bağnazlıktan, gericilikten uzaklaşmayı, ezcümle her konuda medeni ve çağdaş olmayı sağlamıştır. Bir gün, arkadaşlarla, Özal’ın yanındayken şöyle demişti; “Benim çağ atlayan Türkiye yaratma hedefim, aslında Büyük Lider Atatürk’ün, muasır medeniyetler seviyesine çıkma düsturunun amacıdır. İfadesidir, bizler, Büyük Atatürk’ün kurup, bizlere emanet ettiği, Türkiye Cumhuriyeti’ni 2023’te 100 yılda, ona layık bir tablo ile yüceltmek mecburiyetindeyiz. Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş, ilk 10 ülkesi arasına sokacağız” demişti. “Anavatan olarak 4 trilyon dolar GSMH, 1 trilyon dolar ihracat hedefini, yakalamakta kararlıyız.” diye eklemişti.
Şimdi nerelerdeyiz, siz görünüz!! Cumhuriyet Bayramımız, en büyük bayramdır. Tıpkı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk, 19 Mayıs Gençlik ve Atatürk’ü Anma, 30 Ağustos Zafer Bayramları gibi. Ben bu bayramları coşku ile heyecanla bekler ve kutlarım. Milletvekiliyken, törenlere ve Anıtkabir’e mutlaka giderdim. Resmi geçitlere, Harbiye Marşına hasret kaldık. Harbiye, Mülkiye, tüm diğer marşları dinlemek, şanlı ordumuzun resmi geçitlerini, millet olarak izlemek istiyoruz. Ey Atatürk’ün değerini bilmeyenler, ona hakaret edenler, onun sayesinde bugün nefes alıyorsunuz!! Ne yaparsanız yapın, Türk Milletinden, Türk Gençliğinden, Atatürk sevgisini, ona bağlılığı silemeyeceksiniz. Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.