14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimi, yalnız Türkiye’mizde değil, bütün dünya’da husûsiyle İslâm alem’inde, hakîkaten, bir dönüm noktası teşkil etmiştir. A.B.D. Başkanı Biden, henüz Başkan seçilmeden önce.” Hükûmet Darbesi, Türkiye’nin bölünmesi ve işgal teşebbüsleri de dahil, her ne yaptıysak, Türkiye’de iktidarı değiştirmeye muvaffak olamadık, Bundan sonra, Türkiye’de muhalefeti destekleyerek iktidarı değiştireceğiz,” demişti.
Türkiye’deki C.H.P. başta olmak üzere, irili-ufaklı bütün muhalefet, A.B.D.’nin ve Batılı müstevlî, ehl-i SalîP devletlerin destek rüzgarını arkalarına aldıklarını zannederek, 2018 seçimlerinin hemen akabinde, bir erken seçim naraları atmaya başladılar. Bir taraftan Cumhurbaşkanlığı Hükumet sistemi oturmuş, diğer taraftan, Cumhur İttifakı Parlamento’da kâhir ekseriyyete sahip. Ne icrada ve ne de, Teşrî’de ( Yasama’da) bir zaaf var, buna rağmen, muhalefet bir erken seçim ufukta görünmediği, iktidar kadı da ısrarla seçimlerin zamanında yapalacağını söylediği halde, yine de, muhalefet seçim nakkarelerini çalmaya devam etmişti.
Seçim Sath-ı Maili’ne girildiğinde, dahildeki, Cumuhur İttfakı dışındaki bütün muhalefet partileri, P,K,K.= H.D.P., F.E.T.Ö. aralarındaki bütün ihtilaf ve adaveti bir tarafa bırakarak, zillet, şer ittifakı kurdular, 6,lı, yedili, dokuzlu, masalar kurdular, kumar masaları kurdular, Halil İbrahim sofraları oluşturdular. F.E.T.Ö.’ cü’lerden, P.K.K.’ye kazanacaklarından o kadar emindiler ki, A.B.D.’deki ve Avrupanın muhtelif ülkelerindeki, F.E.T.Ö.’cü’ler 15 Mayıs 2023 günü için Türkiye’ye dönüş bileti alıp bu biletlerin resimlerini İnternet ortamında gösterdiler. P.K.K.’den, H.D.P.’ ye, bütün bölücü Vatan hainleri,” Bütün zindan kapıları ardına kadar açılacak, tüm esirler serbest kalacak,” diye ziller takıp oynadılar. Sol Cenahtaki tüm sözde Kamuoyu araştırmacıları, mesleklerinin namusunu bir tarafa bırakarak, aksini bildikleri halde, zillet ve şer ittifakının en az, % 55,60 rey üstünlüğüyle kazanacağını ilân ettiler.
A.B.D., Almanya, Fransa ve İngiltere’ de, Neşredilen ve bütün dünya’da müessir, gazete ve dergilerde, TV. Kanallarında, Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı aleyhine yayınlar yapıldı, Türkiye’de İktidarın mutlaka değiştirilmesi gerektiği, ısrarla ifade edildi.
Zillet ve Şer İttifakının Cumhurbaşkanı adayı, Kemal Kılıçdaroğlu, H.D.P.= P.K.K. ile görüştü. Onlara, Mahallî Muhtariyet ( Yerel Özerklik), Bebek katili ve terör elebaşılarının serbest bırakılacağını vâ’ad’etti. A.B.D.’ye gitti, Hamburgerci’de, F.E.T.Ö.’ cü’lerle saatlerce görüştü, onlara da, Kanun hükmünde Kararname’lerle, devletten uzaklaştırılanları, vazifelerine iade edeceğini, bir umûmî afv ile bütün F.E.T.Ö.’cü mahkumların serbest kalacaklarını vâ’ad’etti.
A.B.D. ve müstevlî, ehl-i Salîp devletlere tam bir mandacı tavrıyla, Mavî Vatan’Dan, Kıbrıs’tan, Libya ve Azerbaycan’dan vazgeçebileceğini, Kıbrıs Mes’elesinde, Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’nin tezlerine uygun çözümü kabul edeceğini, Millî Savunma Sanayi’i’ni tamamen durduracağını, Türkiye’nin tamamen, Avrupa’nın, Batı’nın yörüngesine oturtulacağını,Bölgesel güçü olma iddialarından vazgeçeceğini vâ’ad’etti.
Buna mukabil, Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı partileri, Devletimizin beka ve temadî’sini, Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü öne çıkardı. “ Toprak Uğurunda ölen varsa, Vatandır,” bu toprakların herbir karışı, bir şehid kanıyla sulanmıştır. Bayrak inmez, Ezan dinmez, Vatan bölünmez,” demişlerdir.
Aziz Milleti’miz, bir kerre daha silkinmiş, eşsiz, feraseti ve basiretiyle Devleti’ne, Milleti’ne, Vatanına, Dinine, Ezanı’na ve Bayrağına sahip çıkmıştır.Bu seçimlerde bir başka şey daha oldu. Gönül Coğrafyamızdaki, Kardeş Ülkelerde, Bilhassa, Rumeli, Evlâd-ı Fâtihan devletlerinde, Kıbrıs’ta, Azerbaycan’da, “ Üç devlet bir Millet,” ruhuyla, Orta Asya Türk Devletlerinde, Suûdî Arabistan, Filistin, Tunus, Cezayir, Lübnan, Katar, Umman v e diğer Körfez Ülkelerinde, Türkiye’mizdeki seçimler yakından ta’kip edildi. İslâm’ın, ehl-i Sünnet’in son kal’ası, Türkiye’mizin düşmemesi için, İslâm alemi’nin gür sesi, Recep Tayyip Erdoğan’ın sesi7nin kısılmaması için, hep du’a edildi, Bilhassa, Ka’be-i Muazzama’da Ka’be İmamı’nın ağlayarak, gözyaşını akıtarak, “ Allahümme’nsurna fî Türkiya, Allahümme’nsur li’ Recep Tayyip Erdoğan,” ( Allah’ım bizlere, Türkiye’deki müslümanlara ve Recep Tayyip Erdoğan’a yardım et ve onu muzaffer kıl! “ diye yaptıoğı du’a unutulmayacaktır.Biz’ler du’a ederken, her zaman, “ Ey Rabbimiz! Du’a’ larımızı, Ka’be-i Muazzama’da, Ravza-i Mutahhare’de yapılan du’a’lara ilhak buyur ve kabul et,” deriz. Rabbimiz,İslâm alemindeki bütün du’a’ları, Ka’be-i Muazzama ve Ravza-i Mutahhare’deki du’a’lara ilhak buyurarak kabul etmiştir.
Dünya’daki ve Yurdumuz içerisinde bulunan bütün ehl-i Küfür ittifak kurdular, şen’î, hile ve desiselere başvurdular. “ (Yahûdî’ler, tüm ehl-i küfür), tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Alah, tuzak kuranların hayırlısıdır.”( Âl-i İmran / 3 / 54 )...