SÜLEYMAN EFENDİ HAZRET’LERİ HAKKINDAKİ, YALAN, İFTİRA VE BUHTAN’LARA CEVAPLAR!... ( 73)
Bir bid’atien ihdası, bin sünnetin mahvidir; birsünnetin ihyası, sünnetlerin terk edildiği, hakkıyla sünnetlere temessük edielmediği, tam olarak te’tebbû olunmadığı zaman,bir sünnete temessük ve tam te’tebbû, bin bid’atin mahvi demektir.Ehl-i Sünnet Meinsuplarına,İmam-ı Rabbânî Evladına düşen,bid’atlerden hazer, sünnetlere temessük ve tam te’tebbû’dur.
Bir yerde birbid’at ihdas edildiğinde mezi’î kalmaz, tıpkı,bir virüs, bir sarî bir hastalık gibi etrafa da yayılır,sirayet eder.Bid’at, şen’î bir fitnedir ve uyumaktadır,” Fitne uyumaktadır, her kim onu uyandırırsa, Allah’ın la’neti onun üzerinedir, ya da Allah ona la’net eder,”mealindeki Hadis-i Peygamberî’ ye göre, her kim bir bid’ati ihdas ederse,uyuyan fitneyi uyandırmış olur, ondan sonra,bu fitneye,bid’ate tevessül edenlerden herbirinin vebalinin bir misli vebal onun üzerine olur.
2012 Yılı’nın Ramazan Ayı’nı, Memleketim, Anadolu’nun kadim şehirlerinden, Selçuklu Devletimizin Yazlık Başkenti, Eşrefoğlu Beyliği’nin Başşehri, Beyşehir’de geçirdim, Ramazan ayından önceki son Cum’a Namazı için, Eşrefoğlu Camii’ne gittim. Cum’a va’az’ları, Merkezî sistemle Çarşıcamii’nden Radyolink vasıtasıyla diğer camii’lere aksettiriliyordu. Eşrefoğlu Camii’nde kürsî’de, canlı olarak, Hemşehri’miz,Konya-Çumralı, Diyanet İşleri Başkanlığı emekli Diyanet İşleri Başkan yardımcılarından,Merhum, Halid Güler va’az ediyordu.Cum’a namazından sonra, yakınlarındaki Müftülük Binasına geçtik, devrin Müftüsü, Mustafa Tekin Beydi, hafızam beni yanıltmıyorsa, halen, Iğdır İl müftüsü olarak vazife yapıyor.Bizi yemeğe da’vet etti, Merhum, Halit Güler beraberindeki misafirler, Beyşehir İlçe vaiz’leri, müftü’lük şefi hep beraber Göl kenarında mu’tena bir mekân’da sofraya oturduk.Sofrada, müftü efendi ile yan yanaydık,” Hocam, eğer Ramazan ayınıb.urada geçirecekseniz, sizin için bir va’az programı hazırlayalım, Ramazan-ı Şerif ayını boş geçirmeyelim, Ümmeti Muhammed’in va’az’u nasihate çok ihtiyacı var...Ramazan ayını burada geçireceğim, tabî’ki, üzerime düşeni seve seve yaparım,” dedim.Yoğun bir program hazırlandı, hergün öğle,ikindi, ve teravihten önce olmak üzere üç ayrı camii’de va’az ediyordum. Va’az’larımda, daha ziyade, bilhassa, cami cemaatinde müşahede ettiğim bid’atlere temas ediyordum, başta, selamlaşmak olmak üzere, doğru bilinen, doğru olduğu zannedilen pekçok yanlışlar hususunda, ikaz ve ihtarda bulunuyordum.İyi bir idareci, bahir bir alim, müfessir olan,müftü Efendi zaman, zaman,benim va’az ettiğim cami’ye geliyor, cemaate karışıyor, hakkımda onlara sorular soruyordu.Karşılaştığımızda,”Böyle devam edin Hocam! Gittiğiniz her camii’den çok iyisonuçlar geliyor,” diyordu.
Evveli rahmet, ortası mağfiret. ahiri azab’dankurtuluş olan Ramazan’ın mağfiret günlerinin sonlarında, Belediye Anons sisteminden Beyşehir Müftülüğü’nün bir duyurusu ilân ediliyordu.Bu duyuruda,” Ramazan’ın son on gecesinde, Teheccüd Namazı, Eşrefoğlu Camii’nde cemaatle kılınacaktır. Bütün müslüman Kardeşlerimiz da’vetlidir,Beyşehir Halkına duyrulur.” Deniliyordu.
Hemen Müftülüğü aradım,Müftü Efendi Makamında değildi,Müftülük Şefi Hasan Akyavaş ile görüştüm,” Hocam, yarın zahmet buyurun, Müftülüğü teşrif edin, Müftü Efendi ile beraber görüşelim,” Ferdası günü,Müftülük Maekamına gittim, Müftü Efendi Makamındaeydı,Müftülük Şefi, Hasan Akyavcaş’ın da katıldığıüçlü bir ceyse yaptık. Müftü Efendiye, “ Hocam, Siz tefsir mütehassısı sayılırsınız, gece yarısına doğru kılınan Teheccüd namazı, gizlice kimse görmeden kılındığı için faziletlidir. Peygamber Efendimize Teheccüd namazı farz kılındığı halde,Peygamber’imizTeheccüd namazını gizlice ve kimse görmeden kılardı. Apaçık Tahrimenmekruh veşen’î, bir bid’at olan cemaatle Teheccüd namazı kılınmasını lütfen, durdurunuz,ayrıca, Kadier Gecesinde camii’lerde cemaatle tesbih namazı kılınmasına da asla müsaade buyurmayınız,” dedim.
Müftü Efendi,” Hocam,Ramazan-ı Şerif ayı’nın son on gecesinde cemaatle Teheccüd namazı programları, Yurdumuzun pekçok yerinde uygulanıyor, hatta Konya’nın pekçok ilçe’lerinde de uygulanıyor, Beyşehir(de, Tarihî, Eşrefoğlu Camii’nde de kıldırılması hususunda, Müftülüğümüze yoğun talepler oldu. Biz de, bu yoğun talep karşısındaböyle bir duyuru yaptık...Öte yandan,ba’zı camia ve cemaat mensupları, yurtlarında,te’sir edebildikleri imam’ların camii’lerinde, Cum’a geceleri, reğâib,mi’rac, berâet, veladet ve kadir gecelerinde, cemaatle tesbih namazı kıldırıyorlar. Diğer camii’lerin cemaatinden olanlar,” onlar kıldırıyor da siz niyekıldırmıyosunuz? diye imam arkadaşlara baskı yapıyorlar,bu sefer diğer imam arkadaşlarımız da mecbur kalıpcemaatle tesbih namazı kıldırıyorlar,” dedi.
“Müftü Efendi Hocam.Siz, öncelikle cemaatle teheccüd namazını durdurunuz, Bendeniz, zaten, Ramazan’ın başından beridir, fitne ve bid’atlere ağırlık veriyorum, bundan sonra da cemaate durumu daha net ifadelerle anlatırım, Siz merakbuyurmayınız, imam arkadaşlarımız da müsterih olsunlar, bundan sonra bu hususta imam arkadaşlarımıza herhangi bir tazyik- baskı olmayacaktır.” dedim.
Müftü Efendi,” Hocam, Bean Din Görevli’lerimizi bir toplantıya çağırayım,Müftülük Konferans Salonunda,bize şimdi anlattıklarınızı onlara da anlyatın, tereddüt ettikleri hususlarda sualleri varsa sorsunlar,Siz cevaplandırınız,” memnuniyyetle , toplantının, monolog değil de diyalog ile geçmesi elbette daha faydalı olur, bendeniz, zaman zaman, camii’lerde va’az kürsüsünde bile cemaatle diyalog kurarım,” dedim.
Toplantı icra edildi, üç saate yakın, zaman zaman, monolog, zaman zaman da soru-cevap şeklinde diyalog’la tamamlyadık.Din Görevli’lerinin herbakımdan rahatladıkları yüzlerinden okunuyordu.
Bu arada,Beyşehir’in Merkez mahallelerinden, Beytepe Mahallesi’nin Muhtarı, herkesin Arif Muhtar dediği, Mahalle Muhtarı ile, Beytepe Camii’nin imamı, Müftülüğe müraacaatle Kadir Gecesini Beytepe Camii’nde ihya edilmesini, sadece Beytepe Camii Cemaatine değil, diğer bütün camii’lerin cemaatine de sahur yemeği ikram edileceğini, vaiz, Mustafa Akkoca’nın va’az proğramı her sne kadar Kaüdier Gecesinde bir başka camii’de ise de, Kadir Gecesi Beytepe Camii’ nde va’az etmesi için, izin istemişler. Müftü Efendi, Telefonla,” böyle bir düşünce var, Sizce de uygun görülürse,uygun olduğunu söyleyeceğim, gereklihazırlıkları yapacaklar,” dedi. Bendeniz de 2 Hocam Siz uygun bulmuşsanız bence de uygundur, hem de va’az ettiğim diğer camii’lerde,Kadir Gecesinde Beytepe Camii’nde olacağımı söyleir,kendilerini de Beytepe Camii’ne da(vet ederim,” dedim.
Kadir Gecesi, İkametgah’ıma da çok yakın, Beytepe Camii’ne gittiğimde, yatsı Ezanı’nın okunmasına daha bir saat kala, Camii’n içi dolmuş,Camii’n çok geniş Çimenlik Avlusunda da Camii’n içindeki cemaatin en az on katı cemaat yerini almıştı. Kadir Gecesi’nin Beytepe Camii’nde ihya edileceğini duyan,seccadesini kapmış gelmişti.Kürsî’ye çıktım,ezan okununcaya kadar konuştum, monolog’dan diyaloga geçtim, “Ezan okunduğuna göre, ne dersiniz, sohbeti bitireyim mi? İçerden ve dışardan,”Hocam, sabaha kadar buradayız, sizi dinlemek istiyoruz, devam ediniz,” sesleri yükseldi, takriben bir saat kadar daha konuştum, yatsı namazı, teravih ve vitr namazları kılındıktan sonra,” Bu gece topluca, cemaatle kılacağımız namazları eda ettik. Ayrıca, .bu geceyemahsus, farz veya vacib başka bir ibadet yoktkur. Bu gfeceyi ihya için burada kalacaklara, sahur yemeği ikram ediulecektir.Sahurdan sonra sabah namazı kılınacak herkes işine evine dağılacak.Sahur vaktine kadar, isteyen, kaza namazı,isteyen,nafile namazlar, tesbih ve teheccüd namazlarını kılabilirler.İsteyenler Kur’ân ayı ve Kur’ân Gecesinde Kur’an okuyabilirler. İsteyenler de, soru-cevap şeklinde geçecek, Mustafa Akkoca Hoca7MIZIN DİNÎ Mevzulardaki sohbetine katılabilirled,” denildi...