SÜLEYMAN   EFENDİ HAZRET’LERİ HAKKINDAKİ   YALAN, İFTİRA VE BUHTAN’LARA CEVAPLAR!...  ( 67 )

EN DENÎ   VE  EN ŞEN’Π İFTİRA VE BUHTAN!...

İmam-Hatip Okullarının açılmalyarının üzerinden 70 yıl, Günümüzdeki İlahiyat Fakülte’lerinin  mahreci,( çıkış noktası)  olan  ilk  Yüksek  İslam  Enstitü’sü, ( İstanbul  Yüksek  İslam  Enstitüsü)’nün açılışının  üzerinden  de  62  yıl  gçmiştir.

2021  yılının  son  çeyreğinde, İmam-Hatip  Okullarıyla  sözde  Yüksek  dinî  eğitim  veren, İlahiyat Fakülteleri  üzerine  neleri  tartışıyoruz.

İlahiyat Fakültesiinden me’zun olmuş, 633 Sayılı, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluşve Teşkilatı Kanunu’nun alakalı maddelerine istinaden,bir İli’mize,( Şanlıurfa) müftü olarak ta’yin edilmesi için Makam’a dayanır. Makam’daki en salahiyetli, devrin Diyanet İşleri Başkanı, kendisine, ortaöğretimini nerede bitirdiğini, hangi İlahiyat Fakülte’sinden me’zun olduğunu sorar, aldığı cevaplardan tatmin olmaz, muhatabının bir ilmüftülüğünü dolduracak ilmî kifayetiinden emin olmaz ve bir vesiyle ile,kendisinden, Kur’ân-ı Kerim’in en kısa suresi, Kevser Suresini okumsını talep eder.Müftü adayı İlahiyatçı,Kevser Suresini okur, ama, namazda okunmuş olsa namazın sıhhatine mani  hatalarla okur, Devrin Diyanet İşleri Başkanı, bu zatı,Şanlıurfa İl Müftülüğü’ne değil,aynı İl’in İl Müftü yardımcılıoğına zar-zor ikna eder ve İl Müftü Yardımcısı olarak ta’yin eder. Bunları tartışıyoruz.

Eski devirlerde,  çok ciddî   imtihanlarla, liyakat ve ehliyetini isbat edenler, Diyanet İşleri BÜTNYESİNDE İmam- Hatip olarak ta’yin edilirlerdi.Adı üstünde, İmam-Hatip,beşvakiet namazı, Cum’a ve bayram namazlarını kıldırırlar, Cum’a ve Bayram hutbe’lerini de kendileri hazırlar ve okurlardı.Günümüzde, Cum’a ve Bayram hutbe’leri Diyanet İşleri Başkanlığı,Din İşleri Umum   Müdürlüğünce hazırlanıyor,Bilgsayar ortamına yükleniyor, imam-hatipler, Cum’a saatinde çıktı alıp  minbere çıkıyorlar, ayet ve hadisler asılmetinlerinde harekelenmiş, diğer kısımlar latin harfleriyle Türkçe... İmam-hatipler asıl metinleriyle yazılmış,ayet ve hadisleri okurken zorlanıyor, çoğu zaman hatalı okuyorlar. Latince-Türkçe metinlerde ise, bilhassa, Arabî    ve Farisî  terkiplerde kemeliyor, cümleleribölüyor, giderek nesöylediği anlaşılamaz hale geliyor. Şimdilerde bunu tantışıyoruz.   

İmam- Hatip Okulları ilk açıldığı yıllarda, bu Okullara, Köy Enstitü’lerinden me’zun olanlar, müdür ve öğretmen olarak ta’yin edilirlerdi. Aradan geçen 70 yıldan sonra, şimdi de bu okullara, Alevî,ateist,deist, müdürler ve öğretmenler ta’yin ediliyorlar. Bu okullardan me’zun olduktan sonra, İlahiyat Yüksek Okullarına veyaİlahiyat Fakültelerine kayd oluh buralardan da me’zun olduktan sonra hepsi  değilse bile,  içlerinden  ba’zıları,  müezzin-  kayyım, imam-hatip, Kur’ân Kursu Muallimi, vaiz  ve  müftü olarak vazife alacak çocuklara, Şî’a  propagandası  yapıyorlar,” günümüz dünyasında, ateist kimseler, müslümanlardan daha ahlaklı, daha iyiinsanlar, dürüst,ahlaklı iyi bir insan olmanız için,Allah’a, Peygamber’e, kitaplara, herhangi bir dinî   otorite’ye inanmak mecburiyyetinhde değilsiniz,”telkininde  bulunuyorlar.  İşte  şimdi  bunları  tardtışıyoruz...

Anadolu’da  İmam- Hatip Ortaokulları,Anadolu İmam- Hatip, Anadolu Kız İmam- Hatip,Erkek İmam- Hatip Lisesi, Kız İmam- Hatip Lisesi olmak üzere 7 ‘den fazla İmam-Hatip Okkullarının bulunduğu  bir İlçe’mizde, İmam-Hatip  LisesiMüdürlüğü, İlçe Müftülüğün’den izin alarak, en başarılı son sınıf talebesini, staj  maksadıyla,  Cum’a   namazı   kıldırmak   üzere,  İlçe’nin  camii’lerinden  birisine gönderirler. Cami imamı, bu okuldaki talebe’nin vaziyetine aşağı-yukarı vakıf olduğu için, bir hafta müddetle, birinci ve ikinci hutbe’de okuyacağı hamdele-salvele ve du’a’lar ile , Cuim’a’nın iki rek’at farzında cehrî    olarak okuyacağı, sureleri tekrar tekrar ta’lim eder. Fil Suresinden Nas suresine kadar  kısa namaz surelerini tekrar tekrar okutur, en az hatayı, KureyşSuresiyle, Fatiha Suresindebulur.Bunun üzerine, Cum’a Namazının iki reka’tlık farzınınbirinci rek’atında Kureyş Suresini,ikinci rek’atında, İhlas Suresini okumasını tembihler.Hutbe’de Arapça okunması gereken, Hamdele,salvele ile, ayet ve hadiesi okurken adeta,kafasını gözünü kırar,mosmor eder. Tembihlendiği gibi namaz, birinci rek’atte Kureyş Suresini,ikinci rek’atte İhlas Suresini okur, ama ne okuma! Hani böyleleri için, “ Allah Kabul etsin! Denir ya, İşte öyle bir okuma...Açılışlarından 70 yıl geçtikten sonra,2021 yılında iştebunları  tartışıyoruz...

İmam- Hatip Nesli’nin öncüleri, İlim Yayma Cemiyeti idareasindebulunanlar, “ Biz, Müsbet İlimlerle Mücehhez, Zü’l- Cenâhayn, Papaz’ları İslâm’a getirecek, din alimleri yetiştireceğiz,” diyorlardı,İmam- Hatip Nesli’nin 70 yıllık müddette herhangi bir papaz’ın İslâm’a getirdiğine şahid olunmadı ve  fakat, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde biz kız taülebe ile ba’zı profesörlerin tanassur ettiğini yinebu Fakülte’nin bir öğretim üyesi yazdığı kitabında anlatmıştır.

İmam- Hatip Nesli’nden, FETÖ  Hâşâşî’ leri  arasına  karışmış, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde, imam,müezzin,uzman, Kur’ân Kursu müallimi, vaiz,müftü olarak vazife yapan takriben 5 bin kişi ihraç edilmiştir.Bunlarndan ba’zıları, yurt dışına kaçmış, başta A.B.D. olmak üzere. Kaçtıkları ülkelerde, kimi tanassur etmiş, kimi Musevî  olmuş, isimlerini,David,Corch, Hans,Harun olarak değiştirmişlerdir.

15  Temmuz 2016 Devletimizi isti’la, kuşatma    bölme parçalama Harekatı plânı’nı uygulamak için Mürtedde( Akıncı Üssü)’nde darbeci, Fetöcü subaylara Fetö adına emirler yağdıran,ta’limat veren, Firarî  Fetöcü, Adil Öksüz denilen Vatan Haini, Sakarya Üniversitesi, İlahiyat Fakültesinde, Yardımcı Doçent Değil miydi? 

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri ve me’zunları tarafından oluşturulan “ Ankara Okulu,” mensuplarının,hertür  tahriften  masun, hertür noksanlıktan,acz’den muarra,nazmiyle ma’nasıyla, delalet,işaret ve iktizasıyla, Allah’ın muhafazası altındaki Kelâm-i Kadîm’e, “ Hâşâ! Tahriften MAHfuz değildir, diğer Semavî  ve  İlâhî   kitaplar gibi Kur’an da tahrife maruzdur, âyeti sayıları tam olarak belli değildir, Kur’ân’da bıktırıcı tekrarlar vardır,” giubi Batılı müsteşrıkların bile hayretlerle karşıladıkları bu ilhad,inkar ve zındıklıkları nereye koyacağız? Bunlar mı papaz’ları İslâm’a getirecekler? İşte şimdi biz bunları tartışıyoruz...

“ Kur’ân’da, bıktırıcı tekrarlar vardır,diyen,cennette   koltuklar üzerinde oturacakmışısız, koltuklar üzerinde oturmak için cennete gitmeye lüzum yok, hepimizin evinde  koltuklar varıdr,” diyerek Kur’ân âyet’leriyle istihza etmeye yeltenen, Kur’ân’da  zikredilen kıssa’lar gerçekte olmamış hayal ürünüdür, diyen zındık,Kur’ân’daki öyle âyetler vardır ki,bunlar Allah Kelamı olamaz, bu âyetler olsa olsa Peygamber kelamıdır,” diyen, mülhid,münkir,dâl ve mudîl zındık, bir İmam- Hatip Okulu, bir Yüksek İslam Enstitü’sü me’zunu bir İlahiyat Profesörü değil midir?   Mütevellî Hey’eti Başkanlığını, eski Diyanet İşleri Başkanlarından, İmam- Hatiep Nesli’nin öncü isimlerinden Dr. Tayyar Altıkulaç’ ın yaptığı, 29 Mayıs Üniversitesi bünyesinde, aralarında eski Diyanet İşleri Başkanlyarından ba’zılarının da bulunduğu, bir hey’et, “Kuramer,” ( Kur’ân Araştırmaları Merkez)’ini kurmuşlar,Bu merkezi kuran arkadaşların önlerine, İmam-ı Fahreddin-i Râzî’NİN Tefsir-i Kebîr’inden bir cildi koysanız,”Buyuruin, okuyunuz,ma’na’sını veriniz, deseniz, Eminim ki, iki satırı i’rabıyla,sarf ve nahiv kaidelerine uygun olarak okuyamazalar ve ma’na’sını da anlatamazlar. Öyleyse, kusursuz,Arap Lisanı üzerine indirilen,nazmiyle,lafzıyla,ma’nasıyla, delalet,işaret ve iktizasıyla Allah’ın koruması altındae olan  Kur’ân-ı Kerim’in,Kelam-ı Kadîm’in neyini araştıracaklar?Bunlardan sekizi onubir araya geliyor, biz, Meal yazdık, Tefsir hazırladık,” diyorlar,Bakıyorsunuz, yazılan mealler,hazırlanan tefsirler Merhum, Elmalı’lı, Muihammed Hamdi Yazır’ın Mealinin, Tefsirinin kopyası...   

.