AYASOFYA’YI CAMİİ KEBİR’İ ŞERİFİ HAKKINDAKİ TARİHÎ KARAR!...(8)

Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı, yukarıda yer verilen mevzûat, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve AİHM kararları kapsamında değerlendirildiğinde;

Ayasofya’nın, statüsü muhafaza edilerek hukuk düzenimizle güvence altına alınan, özel hukuk tüzel kişiliğini hâiz mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmed Han Vakfı’nın mülkiyetinde olduğu,

Ayasofya’nın, vakfedenin iradesi gereği sürekli şekilde cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, bedelsiz olarak kamunun istifadesine terk edilmesi yönüyle hayrat taşınmaz niteliği taşıdığı, tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğu,

Vakıf Senedinin, hukuk kuralı etki, değer ve gücünde olduğu, vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği, bu hususun tüm gerçek ve tüzel kişilerle birlikte davalı idare için de bağlayıcı olduğu,

Devletin, vakıf varlığının, vakfedenin iradesine uygun olarak kullanılmasını sağlama yönünde pozitif yükümlülüğü, vakıf mal ve hakları ile ilgili olarak vakfedenin iradesini ortadan kaldıracak şekilde müdahalede bulunmama yönünde de negatif yükümlülüğü bulunduğu kuşkusuzdur.

Bu durumda, Türk Hukuk Sisteminde kadimden beri korunarak yaşatılan vakfa ait taşınmaz ve hakların vakfiyesi doğrultusunda istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamayacağı, vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildiği cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, bu hususlar dikkate alınmaksızın Ayasofya’nın cami olarak kullanımının sonlandırılarak müzeye çevrilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının İPTALİNE,

2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 788.00 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,

3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgarî ücret tarifesi uyarınca 4.950 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,

4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içerisinde Danıştay İdari dava daireleri kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere 2/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi...

Başkan Üye Üye Üye Üye

Yılmaz Ali Ömer Abdullah Lütfiye

AKÇİL ÜRKER CİVRİ AYGÜN AKBULUT

Danıştay Onuncu Dairesinin tarihi kararının tam metnini büyük bir memnuniyetle sütunlarıma aynen, satırı satırına aktardım. Ayasofya hakkında televizyon kanallarında ahkam kesen sözde titr sahiplerinin bu kararı içlerine sindire sindire okumalarını beklerdim. Danıştay Onuncu Dairesinin MUHTEREM, Başkan ve azaları vakıflar hukukunu bütün veçheleriyle irdelemişlerdir. Osmanlı Devleti Hukukuna göre ki,(İslâm Hukuku demektir),Türk Kanunu Medeni’sine göre, vakıflar eski ve yeni kanunlarıyla, diğer mevzûata göre, Anayasa muvacehesinde, Yargıtay ve Danıştay Hukuk ve idari Daireler Kurullarının içtihadlarına göre, AİHM’nin içtihadlarına göre, Ayasofya, İstanbul’da ve yurdumuzun muhtelif yerlerindeki diğer camiler gibi, UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil bir eser olduğu için bu bakımdan da irdelenmiş, aklı başında hiçbir kimsenin itiraz edemeyeceği. Kaziyy-i Muhkeme halinde bir karar olmuştur.

Bu karar gibi bu kararı oluşturan, Danıştay Onuncu Dairesi Başkan ve azaları da tarihe geçmişler, şimdiden tarihin altın harflerle yazıldığı, “Şeref Levhalarında” hak ettikleri yeri almışlardır. Bir teşekkürümüz de, Danıştay Tedkik Hakimi, Muhterem, Uğur Yasin Yolal Beyefendiyedir. Kendileri, Heyete, dava konusu, 24/11/1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu’nun Kararının iptal edilmesi yönünde bir rapor sunmuştur. Bu kararda, müdafaaları ile tam bir boşluğa düşen, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşaviri, Zeynep Gökçe Zengin olmuştur. Artık, bundan sonra bu vazifede kalmamalıdır.

Bu karar, gelecek te bu kabil davalar için mesned ve emsal teşkil edecektir. Bu karar, hukuk fakültelerinde lisanüstü talebesine ders olarak okutulmalıdır...

At gözlüğüyle hadiselere bakan kimi Prof.Dr. titrli kimseler, eminim ki, bu kararı hiç okumamışlar, ya da okudularsa bile anlayamamışlar, “bu karar siyâsî bir karardır,” diye ahkam kesiyorlar. Bu güruh, mahkemeler, yüksek mahkemeler, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay, işlerine gelen, siyâsî görüşlerine uygun bir karar verirseler,” Yüce Adalet,” derler, aksine bir karar çıkarsa tamamen hukukî, Hukuk-u Beşer’e uygun bile olsa, hemen, “Yargı Siyâsallaştı,” diye kıyameti koparırlar. Bunların memnun kaldığı ve alışkanlık haline getirdiği hukuk sistemi, “Her ne kadar hukûkî ve insan haklarına uygun da olsa, kurucu iradeye, inkılablara aykırı, herhangi bir kararın alınmadığı, hukuk sistemi ve “Sizi buraya tıkanlar öyle istiyorlar, bizler de, öyle karar veriyoruz,” diye bilen hakimlerdir.

Bu karara karşı çıkanların tek argüman da, bu istikamettedir.” Karar, doğru ve hukuki olabilir ama, Mustafa Kemal’in imzası bulunan, (Filhakika, imzanın Mustafa Kemal’e ait olduğu da tartışmalıdır.) bir kararnâme nasıl olur da iptal edilirmiş!...

Danıştay Onuncu Dairesinin bu kararı, ammeye açıklandığı gün, bütün Türkiye’de ve İslâm aleminde büyük bin neşe ve beşaretle karşılanmıştır. Aynı gün, millete hitap eden Cumhurbaşkanı bu sevinç ve beşareti paylaşmış ve aynı gün Cumhurbaşkanımız, Muhterem Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan, Cumhurbaşkanlığı Kararnâmesi neşredilmiş ve Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanmıştı.

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI

Karar Sayısı: 2729

İstanbul İli, Fatih İlçesinde bulunan Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesi hakkındaki 24/11/1934 tarihli ve 2/1586 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Danıştay Onuncu Dairesinin 2/7/2020 tarihli ve E:201616015, K.2020/2595 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, Ayasofya Camii’nin yönetiminin 22/06/1965 tarihli ve 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 35.maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açılmasına karar verilmiştir...      

10 Temmuz 2020

Recep Tayyip  ERDOĞAN

Cumhurbaşkanı

Danıştay Onuncu Dairesinin tarihî kararı nasıl tarihe geçecek bir karar ise, bu kararın mütemmim cüz’ü ve uygulama kararı olarak da Cumhurbaşkanı’nın kararı da, tarihe geçecek, altın harflerle yazılmış, tarihin şeref levhaları arasındaki yerini alacaktır. Merhum Menderes’e, Merhum Özal’a, Merhum Erbakan’a, Merhum Demirel’e nasip olmayan, Ayasofya’nın ibadete açılması, Muhterem, Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan’a nasib-i müyesser olmuştur. Bu şeref şimdiye kadarki bütün hizmetlerinin, taçlanmasıdır. Daha yapılacak çok şeyler vardır. Allah, muvaffak kılsın. Gayret bizlerden “Ve Mine’llâhi’t-Tevfîk”...