COVİD 19 pandemi sürecinde sağlık hizmeti sunucularının bu hastalığa yakalanması iş kazası olarak değerlendirilebilir mi? diye düşündüğümüz zaman önce Türk hukuk sistemimizde ve iş kanunumuzda iş kazası nasıl tanımlanmıştır. Onu değerlendirmek gerekir.

İş kazası 5510 sayılı sigortalar kanunu ve GSK kapsamında 13.madde uyarınca aşağıdaki kriterleri mevcuttur

a-Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada,

b-İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütülmekte olan iş nedeniyle,

c-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d-Bu kanunun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e-sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olaydır.

Bu çerçevede COVİD 19 pandemi sürecini değerlendirirken hizmet sunumu yapan sağlık çalışanlarının bu süreçte bu hastalığa yakalanma sürecini;

5510 sayılı kanunun 13 maddesindeki bir maddeye uygun halde değerlendirebilmeliyiz.

Bence temel sorun eğer hizmet sunum yapmasaydı bu hastalığa yakalanmayacaktı. Bu ilişki sürecinde objenin bu hatalığa yakalanması pandemi sürecinin illiyet bağı gereğince COVİD 19 gereğince olduğu için, yani sigortalının işyerinde bulunduğu sırada olduğu ve orada olmazsa hastalığa yakalanmayacağı için 5510. Sayılı kanunu 13. Maddesini a ve b bentlerine atıf yapılmasının mümkün olduğunu düşünebiliriz.

İşçinin ruhen ve bedenen uğradığı zarar ile de iş kazasının illiyet bağı mevcuttur.

Türk hukukunda bulaşıcı hastalık tanımı;30/05/2007 tarihinde,” Bulaşıcı hastalıklar ve sürveyans ve kontrol esasları yönetmeliğinde; “Enfekte olmuş bir kişi ile doğrudan temas yoluyla veya bir vektör, hayvan, ürün veya çevreye maruz kalma gibi dolaylı yollardan veya bulaşıcı madde ile kirlenmiş olan sıvı alışverişi yolu ile insandan insana bulaşan bir mikro organizma veya onun toksik ürünlerine bağlı olarak ortaya çıkan hastalık”

Geçmişe gittiğimiz zaman benzer olarak düşünebileceğimiz salgın hastalık olarak “MERS” salgını benzer özellik göstermektedir. Bu nedenle COVİD 19 da bulaşıcı hastalık sınıfında değerlendirilmelidir.

Öyle görünmektedir ki COVİD 19 ile teması olan ve hastalığa yakalanmış olan sağlık çalışanın iş kazası olup olmadığı hep günümüz gündemdeki yerini koruyacaktır.

Yargıtay içtihatlarına göre işçinin iş yerinde kalp krizi geçirmesi 5510 sayılı kanunun 13. Maddesi uyarınca iş kazası olarak değerlendirilmektedir. Buradan yola çıkarak iş kazası sayılması için iş ile ilgili olmadığı açık olarak düşünülebilir. Yani bir bulaşıcı hastalığın iş yerinde bulaşmış olması bir iş kazası olarak değerlendirilebilmektedir. Yani hastalığın kuluçka süresi açısından düşünüldüğünde bulaştıktan sonra 14 gün boyunca hastalığın ortaya çıkmaması sadece kanıtlanması zor bir süreci doğurabilir fakat ülkemizde bu süreç boyunca sağlıkçıların izole bir süreç yaşamaları ve hastalar ile teması sürekli olması kaynağın iş yeri olduğu hizmet sunumunun doğal akışı ile uyumlu olduğunu göstermektedir.

İş kazası olarak değerlendirilmesi her zaman işverenin kusurunu doğurmayabilir. İşverenin sorumluluğu kusura dayalı bir sorumluluk olduğu için, işverenin, işçinin ve 3. Kişilerin kusurları önem arz etmektedir.

İş kazası ve meslek hastalıklarında kusur sorumluluğu, Yargıtay 10. Dairesinin 2018/5855 Esas, 2018/10586 karar numaralı ve 13/12/2018 tarihli kararında “kusur sorumluluğu; ancak işverenin kastı, suç sayılır eylemi, işçilerin sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına aykırı eylemlerinin, üçüncü kişilerinin kasıt ve kusuru bunlarla meydana gelen iş kazası arasında illiyet bağının bulunması halinde oluşmaktadır.”

Buradaki temel orun işverenin işçinin ve üçüncü kişilerin (yani hastane yönetimi ve sağlık hizmeti sunan tüm personel açısından) davranışlarında kendi sorumluluk ve yükümlülüklerine uygun davranıp davranmama kusuru oluşturacaktır.

Yani önce COVİD 19 hastalığının tespitti sonra kusur sorumluğu gereğince kusur oranı tespitti iş kazasının unsurlarını oluşturmaktır. Tatbikî bu kusur eksenli değildir. Sağlık hizmeti sunumunda görevli kişiler eğer sunumu yapmasaydı bu hastalığa yakalanmayacaktı. Yani iş kazası oluşmayacaktı.

Saygıyla

[email protected]

  

s