Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, hepimiz biliyoruz ki, kavun çok lezzetli olmasının yanında, sağlık açısından çok yararlı ve düşük kalorili bir meyve olması nedeni ile diyet yapanlar için de çok uygundur. Ancak, diyabet hastaları bu meyveyi tüketirken dikkat etmeli ve hekimine danışmalıdır. 

Topatan, Kırkağaç, Van, Ankara gibi çeşit çeşit kavunlar, mevsim itibarı ile bu günlerde tezgahlarda bol miktarda yer almakta ve farklı farklı şeker oranlarına sahip olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenledir ki diyabet hastaları diyabet tipinin durumuna, seyreden şeker düzeyine insülin veya hap kullanma durumuna göre bu vitamin kaynağından hekimlerine danışarak belirli ölçüde bu meyveden yararlanabilmektedir. 

Bilinen odur ki, en az şeker içeren meyveler içinde, kantalup kavunu, karpuz, şamama kavunu, çilek, ahududu, böğürtlen, yaban mersini, greyfurt, kayısı, şeftali, armut, portakal, mango ve erik sayılabilmektedir. Her meyvenin içerdiği karbonhidrat farklıdır; bu nedenle her meyve için porsiyon ölçüsü de farklıdır. Bu miktarlara dikkat ederek, diyabetli durumuna göre doğru miktarı aşmamak kaydıyla farklı meyvelerden tüketebilmektedir. 

Örnek teşkil etmesi amacıyla bazı meyvelerin içerdiği karbonhidrat oranlarını şöyle sıralamamız, Elma - 1 küçük boy - 100 , Kayısı - 3 adet - 100, Kiraz - 10 adet - 75, Vişne - 15 adet - 80, Greyfurt - 1/2 orta boy - 125, Portakal - 1 orta boy - 100 Mandalina - 1 büyük boy - 100, Erik - 5 adet - 100 Şeftali - 1 orta boy - 100, Armut - 1 orta boy - 100 Ayva - 1/4 orta boy - 80, Nar - 1/2 küçük boy - 80 Çilek - 12 adet - 175, Dut - 1/2 su bardağı - 50 Muz  - 1/2 orta boy - 50, Taze incir - 1 küçük  - 50 Üzüm - 15 iri tane - 80, Kavun - 1/8 orta boy - 200 Karpuz - 1/8 orta boy - 200 mümkündür.

Ülkemiz bu meyve rekoltesi yönünden hayli zengindir Bilim adamları son yirmi yılda yaptıkları araştırmalar sonucu 5 tür tatlı, lezzetli küçük kavun elde etmeyi başarmışlardır. 

Tarihte, kavun ile ilgili kayıtlar M.Ö. 2.400 yılına kadar uzanmaktadır. Kavun tüketimi hakkındaki bilgiler eski Mısır mezarlarından elde edilmiştir. Hatta Romalıların da kavun yetiştirdiği bilinmektedir. Kavunun kökeni Güney Fransa ve Cezayir’dir. Bu gün dünyanın her yerinde üretilmektedir, yarı kurak iklimlerde ve sıcak topraklarda iyi mahsül alınmaktadır. 

Kavun “Cucurbitaceae” familyasına sahip olup, sulu, etli ve tatlı bir meyve olduğundan diğer meyveler ile birlikte yenmeyi pek gerektirmez. Kabuk kısmı soluk yeşil veya sarı bir renk iken iç kısmı turuncumsu bir renktir. Kavunun sağlığa faydaları ise bir hafta önce belirtmiş olduğumuz karpuz ile hemen hemen aynı değere sahiptir.

Kavunun vitamin ve mineraller bakımından zengin oluşu, onun büyüyen bir bebek için yararlı olduğunun kanıtıdır. Oldukça yumuşak olduğundan kolayca ezilebilir ve bebeklere kavun püresi olarak yedirilebilir. Kavun görmeyi güçlendiren ve büyüyen bebekler için pürüzsüz bir cilt sağlayan A vitamini, beta karoten, lütein ve zeaksantin içermektedir. Kalsiyum bebeğin diş ve kemiklerinin güçlenmesini sağlar.Bebeklerin bağışıklık sistemleri (immün) yetişkinlere oranla daha zayıftır.

Kavunda bulunan antioksidanlar bağışıklık sistemini güçlendirmeyi sağlar ve hastalıklardan korunmasını sağlar. Kavun bebeğin büyümesi için gerekli olan demir ve kalsiyum emilimini arttıran C vitamininden zengindir. C vitamini aynı zamanda göz sağlığı için gereklidir. Çinko, magnezyum, potasyum, fosfor, B vitaminleri gibi diğer mineraller bebeğin genel sağlığının korunmasında yardımcıdır. E ve K vitaminleri güçlü saçlar ve pürüzsüz bir cilt için gereklidir. Kavun yaklaşık % 90 oranında su içermektedir. Bu nedenle yaz aylarında bebeğin ve bizlerin susuz kalmasını önlemede önemli bir faktördür. 

Kavun vitamin, mineral ve diğer gerekli elementlerin önemli bir kaynağıdır. Hamilelik sırasında besin ihtiyacı önemli ölçüde artar. Hamile kadınların antioksidan, besin ögeleri ve lif alabilmeleri için bol miktarda sağlıklı meyve ve sebze tüketmeleri gereklidir. Hamile kadınların bağışıklık sistemi nispeten zayıftır. İçindeki vitaminler, mineraller ve antioksidanlar hem annenin hem de fetüsün bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca. Kavunda yer alan lifler kabızlığı önlemeye yardımcı olmaktadır. Kavun, hücrelerin hızlı bölünerek yeni hücreler oluşturmasını teşvik eden folat bakımından zengindir. Yaklaşık 180 gram kavun 34 mcg folat içermektedir. Kadınların hamile kalmaya karar verdikleri an folat alımlarını arttırmaları gerekmektedir.  

Kavun, günlük potasyum ihtiyacının yaklaşık %12’sini sağlayabilir. Potasyum kalp sağlığı ve kanın pıhtılaşması mekanizmasında önemli role sahiptir. Günlük yaklaşık 180 gram kavun tüketimi C vitamini ihtiyacının yarısını karşılayabilmektedir. C vitamini gebelerde zayıflayan bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonları ve hastalıkları önlemeye yardımcı olmaktadır Bilmemiz gerekir ki, kavunun sağlamış olduğu kalori yaklaşık 150 gram için sadece 60 kaloridir. Bu değer ihtiva ettiği şeker oranına göre değişim gösterebilir.

Diyet yapmakta zorlananlar mönülerine korkmadan kavunu ilave edebilirler. Yüksek miktarda su ve lif içerdiğinden kilo kaybını teşvik etmektedir. 

Kavun içerdiği B vitaminleri sayesinde vücuttaki toksinlerden kurtulmayı sağlar. B vitamini enerji üretimini ve sinir sistemi fonksiyonunu artırmaktadır. Kavunda bulunan bakır cilde parlaklık vermekte, kas ve dokuların güçlenmesini de sağlamaktadır. Kavun hemen hemen tüm gerekli besin değerlerini içeren, çok lezzetli ve herkes tarafından sevilen bir meyve olarak, yaz sofralarımızı süslemektedir. Ayrıca, ramazan ayında bulunduğumuz bu günlerde, bu kadar yararı olan kavunu ihmal etmemeliyiz.

Sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.