T.C. Sağlık Bakanlığı, Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Dairesi Başkanlığı’nın bilgilendirici internet sitesinde yayınladığı çölyak ve metabolizma hakkındaki bilgilendirici metine göre; Çölyak hastalığı (ya da Gluten Enteropatisi), bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus [tüysü oluşumlar] denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Çölyak hastalığı aileden geçebilen kalıtsal bir hastalıktır, yaşam boyu süren gıda alerjisidir. Günümüzde insanoğlunun en sık rastladığı kalıtsal hastalılardan biri olarak kabul edilmektedir. Bakanlığın Sağlık Bilgi Sistemlerinden elde edilen verilere göre Türkiye'de tanı konan çölyaklı sayısı 2023 Kasım ayı sonu itibari ile 166.614 olarak belirtilmiştir. Toplumda yüksek oranda tanı almamış hastalar olduğu da düşünülmektedir. Tanı için kan testleri, serolojik özel testler ile ön tanı konulabilmektedir fakat kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile konmaktadır.

Çölyak hastalığının çocukluk, ergenlik, orta yaş ve yaşlılıkta ortaya çıkabileceği bilinmektedir.

Çölyak hastalığı, vücutta immunolojik cevabı tetikleyen gluten tüketimi gibi çevresel ve genetik faktörlerin birlikte rol oynaması sonucunda ortaya çıkar. Çölyak hastalığı olanlarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, kilo alamama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabilir. En çok karşılaştığımız yemek öncesi neredeyse karını düz olan bireyin gluten içeren besin alması sonucu yaşadığı ekstrem şişliktir. Eminim sizde çeşitli sosyal medya hesaplarınızda bu tür yemek öncesi ve sonrası diye çekilmiş videolara denk geliyorsunuzdur. Peki bu semptomlardan muzdarip çölyak hastaları ne yapmalıdır? Çölyak hastaları, buğday, arpa, çavdar, yulaflı gıdalar yüksek oranda gluten içerdiğinde tüketemedikleri gibi ayrıca marketlerde satılan hazır gıdalar konusunda da seçici davranmalıdır. Çünkü, doğal olarak gluten içermeyen ürünler dışında glutensiz olarak tanımlanan bir gıda tam anlamı ile glutensiz değildir. WHO (World Health Organization-Dünya Sağlık Örgütü) ve FAO (Food and Agriculture Organization- Amerikan Gıda ve Tarım Örgütü) 1998’de kilogramında 200 mg dan daha az gluten içeren gıdaları glutensiz gıda olarak ilan etmiştir. Ancak 2007 yılında bu sınır 20 miligrama çekildi. Günümüzde de kilogramında 20 mg’dan daha fazla gluten içermeyen gıdalar glutensiz gıda olarak kabul edilmektedir. Ülkemizdeki glutensiz ürün tebliğ uygulamalarda da 2007 yılında kabul edilen değer kullanılmaktadır. Yine de marketlerde çölyak hastaları için çeşitli glutensiz gıda (glutensiz un, glutensiz makarna, glutensiz irmik, glutensiz çikolata, glutensiz kek, kraker, glutensiz güllaç, glutensiz bisküvi, glutensiz tarhana v.b) reyonları bulunmaktadır. Tüm sebze ve meyveler, bakliyatlar, yumurta, bal, reçel, basit toz şeker, zeytin, et, balık, tavuk gibi doğal olarak glutensiz gıdaları da tüketebilmektedirler.

Hepimize sağlıklı mutlu günler dilerim.