1991’de Soğuk savaş bitip yerine nasıl tek kutuplu bir dünya düzeni dönemi başladıysa içerisinde bulunduğumuz süreçte de küresel düzen tek kutuplu dünya düzeninden çok kutuplu yeni bir dünya düzenine dönüşmeye başladı…

Öyle anlaşılıyor ki tek kutuplu Atlantik dönemi yerini Asya’yı da içerisine alacak şekilde çok kutuplu bir dünya düzenine dönüşüyor… 

Özellikle son dönemde Tek kutuplu dünya düzeni içerisinde uluslararası kurumlara olan güven yerini güvensizliğe bırakmıştı. Uluslararası kurumlardan eşit ve adil bir yaklaşım göremeyen devletler bundan oldukça rahatsız olarak sürekli bunu dillendirmişleridir... 

Bölgesel ve uluslararası sorunlara zamanında müdahale ederek çözme konusunda son derece yetersiz kalınması uluslararası kurumlara olan inanç ve güveni temelinden sarsmıştır.

Uluslararası kurumların bölgesel ve uluslararası sorunlara zamanında ve yeterli seviyede müdahale edememesi boşluğa, dolayısı ile kaotik durumların yaşanmasına neden olmuştur. 

Güvene dayalı diplomasinin ortadan kalktığı ortamlarda güce dayalı yöntemler, darbe girişimleri, terör faaliyetleri ve silahlı çözüm yöntemleri gündeme gelmektedir. 

Tek kutuplu dünya düzeninin yerini çok kutuplu yenidünya düzenine bırakması insanlar arasında umudun doğmasına neden olmuştur.

Tek kutuplu dünya düzeni temsilcileri ile yandaşlarının çıkar ve menfaatine öyle geldiği için en başından buyana Kıbrıs konusunda siyasi kararlar üreterek konun Rumlar lehine çözülmesi için çaba harcamışlar ve harcamaya da devam etmektedirler! Bu bağlamda Kıbrıs konusunun son 50 yıldır federal zeminde çözülmesi için da baskı yapanlar ta kendileridir!

Uluslararası antlaşmalara aykırı olmasına karşın Rum yönetimi 1 Mayıs 2004’de AB üyesi yapılmıştır. AB’nin Rum yönetimini üye yapmasının başlıca sebeplerinden biri Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını sahiplenerek Ortadoğu’da daha etkin olma isteğidir!

Türk tarafı il günden buyana gerek Kıbrıs konusunda gerekse Doğu Akdeniz’deki Mavi Vatan konusunda uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini koruma mücadelesi vermektedir. 

Tek kutuplu dünya düzeni temsilcileri ile yandaşları Kıbrıs konusunun federal zeminde çözülmesinden yana tavır ortaya koyarlarken buna karşın çok kutuplu dünya düzeni temsilcileri ise KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak devamından yana mesajlar vermeye başlamışlardır.

Kıbrıs Türk Halkı Crans Montana’da sürecin çökerek sonlanmasının ardından artık federal çözüme güvenmiyor. Kıbrıs Türk Halkı iki devletli çözüm, eşit egemenlik istiyor. Güvenlik ve garantilerin sulandırılmamasını istiyor. KKTC’nin varlığı ilk günden buyana Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi ile daha da güçlenmekte ve anlam kazanmaktadır. Kıbrıs Türk Halkı KKTC’nin Kosova Modeli gibi resmi olarak tanınmasını istiyor. Artık bundan sonra çok kutuplu yenidünya düzeni içerisinde KKTC’nin tanınması için neler yapabiliriz bunu ele alarak gereklerini yerine getirmeliyiz.

Türkiye ile KKTC arasında Su yanında deniz altından Enterkonnekte Elektrik ve Hidrokarbon Boru Hatlarının döşenmesi gündeme gelmiştir. 2025’den önce döşeme işlemlerinin tamamlanarak projenin faaliyete girmesi öngörülmekte.

Projelerin tamamlanmasının ardından KKTC bölge ülkelerine Su ve Elektrik satabilecek, bunun yanında bölge ülkelerine ait Hidrokarbon rezervlerini ise en güvenli ve en ekonomik şekilde Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılabilecek imkânları ile enerji terminaline dönüşebilme potansiyeli taşımaktadır. Türkiye Enerji Koridoruna, KKTC ise Enerji Terminaline dönüşmeye başladı! Peki, biz buna ne kadar hazırız?  

Düne kadar 7 milyarlık dünyada 800 milyon nüfusa sahip Avrupa yani Batı sistemi hâkimdi. Batı sistemi çöküşe geçti. Çok kutuplu dünya sistemin, çok kutuplu dünya sistemine dönüştüğümü görerek zamanında atılması gereken adımları gecikmeden atmalıyız. Dünyada değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir. 

Tek kutuplu dünya düzeni yerini çok kutuplu dünya düzenine bırakırken mevcut değişimi daha yakından takip ederek kendimizi pek çok yeni gelişmelere hazır hale getirmeliyiz. Yoksa yarın çok geç olabilir. Bu bağlamda pek çok avantajı da kaybedebiliriz!