9 ve 11 yaşında olan iki kardeş, aile içi şiddet ve cinsel istismara uğradı. 

Bir internet haber sitesinde rastladım bu başlığa ve altındaki habere. Oysa ki ne kadar tanıdık bir haber. İçimiz yansa da, burkulsa da, Allah kahretsin ki tanıdık bir haber.  

Çoğu zaman bu tür haberlerin vahametini tarif edecek kelimeleri seçmekte zorlanıyorum. En kötüsüde bu çocuklarımız için hiçbir şey yapamıyorum, yapamıyoruz. 

Peki yetişkinler korumaları altında bulunan çocukları cinsel tacizden, istismardan korumak için ne yapmalı? Çocuğa neler öğretmeli, çocuğun pek çok kez yakından tanıdığı birinden gelen bu tehlikeye karşı ne yapması gerektiğini nasıl anlatmalı? İsterseniz tüm bu soruların cevabını uzmanından dinleyelim. 

Merhaba, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben Psikolog Ceren Çağlayan Adıyaman. 11 senedir çocuk psikolojisi alanında çalışıyorum. Oyun ve masal terapisi uygulamakta, aile danışmanlığı, ebeveyn danışmanlığı yapmaktayım. 4 yaşında bir kız çocuk annesiyim. 

Çocuğa yönelik istismar nedir?

Dünya sağlık örgütü çocuk istismarını; bir yetişkin tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan ve çocuğun sağlığını fiziksel psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranış olarak adlandırıyor.

İstismara uğramış bir çocuğu nasıl anlarız? Bunun fiziksel ve psikolojik belirtileri nelerdir?

İstismara uğramış çocuklarda fiziksel, psikolojik ve davranışsal değişikler gözlemleyebiliriz. Bunları ne kadar erken fark edersek çocuğumuza o kadar hızlı yardım etmiş oluruz.

Fiziksel etkiler;

· Baş ağrısı

· Karın ağrısı

· Mide bulantısı, kusma

Psikolojik etkiler;

· Yeme bozuklukları

· Uyku bozuklukları

· Alt ıslatma

· Dikkat eksikliği

· Öfke nöbetleri

· Depresyon

· Kaygı

· Özgüven eksikliği

Davranışsal etkiler;

· Okul çağı çocuğuysa okula ilginin azalması

· Oyuncakları ya da yaşıtlarıyla oynarken oyunların içine bilmesi mümkün olmayan cinsel öğeler ekliyor olması

· Temizlenme davranışı, ya da tam tersi olarak öz bakımın bozulması

· Yaşından daha küçükmüş gibi davranma

· Sosyal ortamlardan uzak durma

· İnsanlardan korkma

· Aile üyeleriyle iletişimin bozulması

Tüm bu semptomları, değişimleri çocuğunu iyi tanıyan bir anne baba kolaylıkla fark edebilir.

Araştırmalar gösteriyor ki her 6 erkek çocuğundan 1’i her 6 kız çocuğundan da 4’ü cinsel istismara uğruyor. Bazen çocuk fiziksel olarak görünen bir zarar görmemişse aile fark etmiyor ve bu istismar yılarca sürebiliyor. En acısı da tacizci kişinin büyük çoğunlukla tanıdığımız bir kişi olması.

İstismar çeşitlerini örneklerle açıklar mısınız?

Çocuk istismarı denince herkesin aklına 18 yaş altındaki bir bireyin cinsel saldırıya uğraması geliyor. Ancak çocuk istismarı bir çocuğun sadece cinsel saldırıya uğraması değil. Çocuk istismarının türleri; fiziksel istismar, cinsel istismar duygusal istismar ve ihmaldir.

Fiziksel istismar; çocuğun fiziksel yolla zarar görmesidir. Şiddete maruz kalmasıdır.

Duygusal istismar; çocuğun sevgi ilgi ve bakımdan mahrum bırakılması, aile içinde yok sayılmasıdır.

İhmal; çocuğa bakmakla yükümlü kimsenin çocuğun gelişimi için gerekli ihtiyaçlarını karşılamamasıdır.

Cinsel istismar; yetişkin tarafından çocuğun cinsel doyum için kullanılması durumudur.

Çocuk istismarına karşı korunma yöntemleri nelerdir?

Devletin tüm kurumlarında çocuk istismarı ve ihmalinin toplumsal bir sorun olarak ele alınması gerekmektedir. Toplumsal düzeyde bilinçlenme gereklidir. Çocuk istismarından çocuklarımızı korumak için hem ebeveynler hem de çocuklar bilinçlendirilmelidir. Okulların rehberlik birimlerine bu konuda çok iş düşüyor. Hem ebeveynler hem de çocuklar için çocuk istismarı ile ilgili eğitimler düzenlenmelidir. Siz ne kadar korursanız koruyun istismar riskini üzülerek söylüyorum ki sıfıra indiremezsiniz. Ancak riski eğitimle minimuma düşürebilirsiniz

İstismarcı için verilen cezalar da caydırıcı olmalıdır.

Çocuk istismarı denince genellikle uzak çevre akla geliyor. Gerçek tehlike nerede?

Söz konusu çocuk olduğunda ebeveynlerden ya da ailenin tanıdıklarından ayrı vakit geçirmedikleri için çoğunlukla istismarcı yakın çevreden çıkmaktadır. Ancak tehlike şurada demek çok da doğru olmaz.

Çocuklar ve yetişkinler arasında fiziksel temasta kurallar neler?

Her birey beden sınırlarını bilmelidir. Söz konusu çocuk olduğunda sanki bedeninin kontrolü bir yetişkindeymiş gibi algılanıyor. Ancak çocuğumuza iyi bir model olarak beden sınırlarını öğretebiliriz. Örneğin ebeveyni olarak sarılmak öpmek istedik ama çocuğumuz istemedi. Zorla öpmeye çalışmak o an için eğlenceliymiş gibi görünse de aslında beden sınırını aşmaktır ve kontrolün çocuğunuzda olmadığı mesajını verir çocuğunuza.

Taciz konusunda farkındalık yaratmak için çocuklara ne nasıl öğretilmeli?

İlk önce çocuğumuz dünyaya geldiği andan itibaren severken özel olan bölgelerine dokunmaktan vazgeçelim. Maalesef kültürümüzde böyle bir şey var. Özel bölgelere elleyerek seviyor olmak bu davranışı çocuğunuz için normalleştirir. Bir başkası da dokunduğunda; annem de dokunarak seviyor öyleyse bu kişi de beni annem gibi seviyor düşüncesi oluşabilir.

Özel bölgelerini çocuğumuza anlayacağı şekilde anlatmalıyız. Vücudunun bölümlerini en erken şekilde konuşmalıyız. Gerçek isimleriyle öğretmek zor geliyorsa, karmaşık hale gelmeyecek şekilde kendiniz isim verebilirsiniz. Bir istismar durumunda size anlatmaya kalktığında anlamakta zorlanmayacağınız şekilde isimlendirebilirsiniz.

Mayoyla, bikiniyle örttüğümüz yerlerimizin özel bölgelerimiz olduğunu söyleyebilirsiniz.

Çocuğunuza bedeninin sınırlarını öğretmelisiniz. Kimsenin onun vücudunun özel bölümlerine dokunmasına izin vermemesi gerektiğini onun da kimsenin özel bölümlerine dokunmaması gerektiğini anlatın. İstismar suçu işleyenlerin çoğunlukla kendilerine dokunulmasını istediklerini de unutmayın.

Bir başkasıyla vücudu ile ilgili sır tutmanın iyi bir şey olmadığını anlatmalıyız. İstismarcı kişi çoğunlukla, yaptığı tacizin, mağdurla arasında gizli bir oyun olduğunu söyleyecek, oyunu bozarsa ona zarar vermekle tehdit edecektir.

Öğrettiğiniz özel yerlerine dokunulması halinde ses çıkarmaktan yardım istemekten korkmamasını öğütlemeliyiz.

Yaşadıklarını ebeveynleriyle paylaşabilmesi için motive etmeliyiz. Doğduğu ilk günden itibaren sizinle her şeyi konuşabileceğini bilerek büyüsün.

Cinsel istismar mağduru çocuklar çoğunlukla yaşadıkları olayla ilgili kendilerini suçlarlar. Sonsuz bir güven ortamı oluşturmuş olmalısınız ki yaşadığı mağduriyetle ilgili sizden yardım isteyebilsin, ona güvendiğinizi bilsin.

Ebeveynler cinsellikle ilgili konularla, vücudumuzla ilgili konularla alakalı konuşmaktan kaçınıyorlar. Daha çok erken ya da ben zaten çocuğumu korurum, çevremdeki herkes iyi diye düşünüyorlar. Siz ne kadar korursanız koruyun istismar riskini sıfıra indiremezsiniz. Çocuğunuza vereceğiniz eğitim, riski minimuma indirmenize yardım eder. Bir gün bile ertelenmemesi gerekir, inanın tahmin ettiğiniz gibi korkunç olmuyor bu sohbet.

Her ebeveyn çocuğundaki duygusal değişimleri dikkatlice gözlemlemelidir. Okul çağı çocuğuysa gününün nasıl geçtiği hakkında konuşabilirsiniz. Gün içinde hoşuna giden gitmeyen olaylar hakkında konuşabilirsiniz. Çocuğumuzun anlattıklarını da yargılamadan eleştirmeden dinlemeliyiz. Oynadığı oyunları gözlemlemeliyiz. İnterneti güvenli bir şekilde kullandığından emin olmalıyız ve akranlarıyla vakit geçirmesini sağlamalıyız.

Ebeveynler çocuklara yönelik istismardan şüphelenirse ne yapmalı?

Öncelikle çocuğumuzun güvende olduğundan emin olmalıyız. Bizimle konuşmak istiyorsa kendini rahat ve güvende hissedebileceği yalnız kalabileceğimiz bir yer tercih etmeliyiz. Konuşmak istemezse zorlamamalı en ufak bir şüphemiz bile varsa hemen cumhuriyet savcılığına, kolluk kuvvetlerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın İl Müdürlüklerine ya da çağrı merkezlerine bildirilmelidir. İkinci adımda çocuğumuzun bir uzmandan psikolojik destek almasını sağlamalıyız.

Son yıllarda çocuk istismarı konusunu sıkça duyar olduk. Önceden bu kadar sık bu konuyu duymuyorduk. Üzeri mi kapatılıyordu?

Çocuk istismarı son 10 yılda 3 kat artmış. Günümüzde bu bilgilere ulaşmak çok daha kolay. Aileler farklı kaygılarla istismarın duyulmasından korkuyor olabilir. Ancak artık sosyal medyanın gücü inanılmaz. Aileler adaletin yerini bulması için sosyal medyanın gücünden yararlanıyor.

Hekimler çocuk istismarından emin olduğu vakaları nereye bildirmektedir. Bu süreci anlatır mısınız?

Hekimler, öğretmenler, bazen çocuğun bir arkadaşının ailesi en ufak bir şüphe dahi duyduğunda bu durumu hemen bildirmekle yükümlüdür. Durumu derhal kolluk kuvvetlerine bildirmelidir. Bu durumu öğrenip de yetkili makamlara bildirmemek suçtur.

Hekimler en ufak bir şüphe duyduklarında cumhuriyet savcılığına, kolluk kuvvetlerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın İl Müdürlüklerine ya da çağrı merkezlerine durumu bildirirler. Sonraki aşamada çocuğun yaşadığı durumla ilgili beyanının alınması kolluk kuvvetlerinin çocuk birimleri tarafından yapılır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Çocuk İzlem Merkezleri’nde çocuğun ilk adımda barınma beslenme güvenlik ve ilk danışmanlık gereksinimlerinin karşılanması sağlanır.