Şüphesiz dünyada ki her bir çocuk yarınlarımızım mimarıdır.Yüce Yaradan tarafından ailelerine verilen masum,korunmaya,bakılmaya muhtaç en güzel hediye ve emanettir çocuklar deĝil mi?Beyinlerini,yüreklerini ilk ebebeyinleri yada çocuĝu büyüten kişiler dokur ilmek ilmek amma iyi amma kötü olarak.O minicik bedenlerinin kıymetinin bilinip, özenle korunarak,o tertemiz ruhlarının hassasiyetle doyurulduĝu çocuklar ile fiziksel ve psikolojik şiddet içerisinde,istismar edilerek büyüyen çocuklardan aynı beklentiler içerisinde olmamız mümkün müdür?

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü idi.O gün özellikle son yıllarda hızla artan bildiĝim çocuk istismarları tek tek      hafızamda yeniden can buldu, tekrar sızlattı anne yüreĝimi, sosyal medyada tek bir satır yazmaya elim gitmedi,niye mi?Ne yazsam eksik,yarım kalacaktı...

Esasen şu anda da çok farklı bir durumda deĝilim... Daha altı bezliyken,annesini emerken cinsel istismara uĝrayıp sonra katledilen yavrularımızın,öz ana-babaları tarafından dövüle dövüle öldürülen yavrularımızın ve farklı farklı bir sürü eziyet çeken yavrularımızın acısını,feryadını ben nasıl anlatayım...

Çocuk Hakları,kanunen dünyada ki bütün çocukların doĝuştan sahip olduĝu;yaşama,barınma,sağlık, eğitim; psikolojik,fiziksel ve cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden anlatmak için kullanılan evrensel bir kavramdır.

BM Genel Kurulu Tarafından 20 Kasım 1989'da kabul gören Çocuk Hakları Sözleşmesi 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir Türkiye de bu sözleşmeyi imzalayan 142 ülkeden birisidir. 

Ülkemizde 2Ekim 1995'te uygulanmaya başlamıştır.Sözleşme ile çocuk haklarının korunması amaçlanmış ve taraf ülkelerin sözleşme maddelerine kesinlikle uymaları hükme bağlanmıştır.

Çocuk Hakları Sözleşmemiz var tamam...Peki, şu an çocuklarımızın yaşadığı problemlere üstünkörü göz atınca neler görüyoruz? Çocuk gelinler, bebek-çocuk taciz ve tecavüz olayları hatta bunlara bağlı cinayetler,çocuk işçiler, çocuk mahkumlar, fiziksel şiddet(evde, kreşte,okulda... ), psikolojik şiddet,dilendirilen çocuklar,kaçırılan çocuklar,beslenemeyen, üşüyen,barınamayan çocuklar... 

Gün ve gün toplumumuzda hakkaniyeti,vicdanı,merhameti ölen çocuklarımızın haklarını gaspeden insanların sayısı hızla artmaktadır.Erdemli bir insan olmanın gereğini yaparak gördüğümüz, duyduğumuz yanlışlıklara "dur!" demek zorunda olduğumuzu da lütfen unutmayalım olur mu?

Saygılarımı sunar,esenlikler dilerim.