Atamızın tüm dünya çocuklarına emanet ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı’ınızı yürekten kutluyorum. Tüm Dünya çocuklarının özgür, eşit ve kardeşçe yaşamalarını diliyorum. Atamızın söylediği “Yurtta sulh, dünyada sulh” özdeyişinn gerçekleşmesi en büyük umudumuz.

1. Çocuk yapma ve büyütme kararını verdiğiniz için kutlarım.  

2. 1972 yılından beri aktif olarak çocuk doktoru olarak çalışmaktayım.

3. Çok severek ve büyük bir mutluluk duyarak,bir an bile yakınmaksızın bu alanda çalışmayı sürdür mekteyim.

4. Yılda 365 gün ve 24 saat çalışmayı göze aldığım için bu mesleği annemin bir vasiyeti olarak seçtim.

5. Annem 12 yaşında iken beta mikrobunu kapmış,yoksulluk ve bilgisizlik nedeniyle tedavisi yapılamamış.Bu bakteri biricik annemin kalbini ve kalp kapaklarını harab etmiş.Daima anımsadığım ve her gece içimi sızlatan ızdırabı halen yüreğimi yakar.Canım annem öyle acılar çekerdiki ve adım atacak hali bile olmasa bana ve kardeşlerime belli etmemeye çalışırdı.Evin en büyüğü olarak kendimi sorumlu hissederdim. Beş kardeş ve sevgili babamız onu elimizden geldiğince üzmemeye çalışırdık.

6. Değerli annem bana kendi rahatsızlığının etkisi ile olsa gerek bana iyi bir çocuk doktoru olmamı öğütlerdi.O zamanlar aklım tam ermesede hastalıkların önlenebileceği veya tam tedavi edilebileceğini düşünürdüm.

7. Annemi Hacettepe Tıp Fakültesinde iken eğitim aldığım yıllarda beni yetiştiren hocalarımın büyük desteği ve gayreti ile 44 yaşına kadar yaşattık. Hacettepe Çocuk Hastanesindeki ihtisas yıllarımıda biricik anneciğim gördü ve bundan büyük bir gurur ve mutluluk duyduğunu gözlerinin gülüşünden anlardım. 

8. Hepimizin ortak dileği,çocuklarımızın sağlıklı,mutlu,erdemli ve başarılı olmasıdır.

9. Bende tüm yaşam tarzımı çocukların iyi,sağlıklı,dengeli ve mutlu  gelişmesi,büyümesi ve yetişmesine göre ayarladığım için bu konudaki görüş ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.

10. Ben hamilelikten başlayarak 19 yaşına kadar olan dönemde fetüs,yenidoğan bebek,süt çocukluğu dönemi,oyun ve okul çağı ve ergenlikteki çocuklarımızın sorunlarını ve çözüm yollarını sizlerle birlikte değerlendirip bildiklerimi ve deneyimlerimi anlatacağım.                                                                   

BEBEK BEKLERKEN

1. İnsan doğası gereği üremeye içtepi olarak yönelir.Herkes çocuk sahibi olmayı ister. Daha oyun çağında iken çocuklar evlilik oyunlarını oynarlar,anne-babalık duygularını yaşamaya çalışırlar.

2. Çocuk yapmaya karar veren çiftlerin hem aile yakınları ile hemde doktorları ile görüşmeleri büyük yarar sağlar. 

3. Sağlıklı çocuk doğurmanın temelleri bu görüşmelerden atılır.

4. Anne adayı daha ergenlik çağından itibaren her ay yumurtalıklarından bir adet yumurta yumurtlar. Yumurtlama zamanı kadının iki ay halininin ortasına gelen günlerde olur.Bu yumurta erkeğin cinsel birleşme sırasında bıraktığı

Milyonlarca (150-300 milyon) spermden sadece bir tanesi ile birleşip zigot dediğimiz ilk hücreyi oluşturur. Zigot anneden gelen 23 adet ve babadan gelen 23 adet kromozomdan oluşan 46 kromozomdur. Bu 46 kromozom kendi içinde bölünmeler yaparak(mitoz bölünme)10 trilyon hücreyi yapacak,bu sayede organlar ve vücudumuz ortaya çıkacaktır. Bu mucize çoğalma,büyüme ve gelişme insanda ne büyük şaşkınlık yaratıyor. Zigot dediğimiz 46 kromozomlu bir hücrenin içinde aslında 10 trilyon hücreye ait bilgiler saklıdır. Doğacak bebeğin cinsiyeti, ilerde olabilecek tüm fiziksel,ruhsal bilgiler, kabiliyetleri, sağlığı, hangi hastalıklara yakalanbileceği bellidir. Fakat bizim bilgilerimiz henüz yeterli olmadığı için herşeyi bilrmiyoruz. 

5.Çocuğun cinsiyeti babadan gelen sperm içinde saklıdır. Eğer babadan X krozomu yumurtayı döllerse kız çocuk, Y kromozomu döllerse erkek çocuk olacaktır.

6.Yurdumuzda 2014 yılı verilerine göre her yıl bir buçuk milyon çocuk doğmaktadır.Bunların yaklaşık yüzellibin tanesi erken doğmakta(prematüre)olup onlara daha özel ilgi gösterilmelidir.Ülkemiz ve tüm dünyamız için çok önemli olan bu bebeklere karşı hepimizin sorumluluğu vardır. Çünkü dünyaya gelmek onların değil bizim kararımızdır. Onlardan ödünç aldığımız doğayı onlara sağlıklı devretmemiz gerekir. 

7.Anne adayına bebek beklerken çok daha özen göstermek gerekir. Çünkü hamilelerde fizyolojik, psikolojik, hormonal ve sosyal pek çok değişiklikler olur. Bu nedenle insanları kadın-erkek ve hamile olarak üç farklı yapıda değerlendirenler vardır.

Gebeliğin en önemli belirtisi ay hali (adet-regl)nin kaybolmasıdır. Daha sonrabulantı, kusma, yorgunluk, başdönmesi, memelerde dolgunluk, meme uçlarında koyulaşma, karıncalaşma, beyazımsı sıvı gelmesi, aşerme (canının tuhaf şeyler istemesi), cilt değişiklikleri,sık idrar yapma hissi gibi değişiklikler ortaya çıkar. Sonra ise karı büyümesi görülür. Bu belirtilerin hepsi gebelik hormonları(progesteron,östrojen gibi) ile ilgilidir.Kesin tanı için gebelik testi yapılır, anne hamilelik için özel ultrason görüntülemesi gerekir.

HAMİLELİK

1.BESLENME: Özel bir beslenme yoktur. Her gıdadan dengeli ve düzenli alınması gerekir. Yeterli vitamin,mineral, protein, karbonhidrat,yağ alınması gerekir. Özellikle sebze, meyve et ve sür ürünleri düzenli alınmalıdır.

Anneler çok fedakardırlar. Kendilerindeki tüm gıdaları bebeğe gönderirler.Bu nedenle hamilelikte dengeli ve düzenli beslenme, psikolojik ve sosyal destek önemlidir.

Hamilelikte vitamin,mineral ve lifli gıdalar önemli olduğundan taze meyve sebze önemlidir.Bu sayede kabızlığında önüne geçilir. Ekmek,patates,bulgur, pirinç ise vitamin ve karbonhidrat yönünden önemlidir. Et, balık, tavuk, yumurta ve süt ürünleri özellikle protein dengesi ve kalsiyum yönünden önemlidir. Her ay ortalama 1 kilo alacak şekilde kalori ayaylaması yapılabilir. Kızartma,hamur işi,hazır meyve suyu ve kolalı ürünlerden uzak durmakta yarar vardır. Yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler,kuruyemişler, domates,narenciye ürünleri vit c ve mineraller (özellikle demir) yönünden zengindir. Balık ise omega 3 yönünden önemlidir. Folik asit özellikle yeşil sebzede vardır, az pişmiş sebzede daha çoktur.

Sebze ve meyveler çok iyi yıkanmalı, çiğ veya az pişmiş et ürünlerinden kaçınmak gerekir Aksi taktirde bazı mikrobik hastalıklar (toksoplazma gibi) anneye ve çocuğa zarar verebilir.

Alerji yababilecek gıdalar(çikolota,çilek,bakla,yer fıstığı gibi) dikkatli kullanılmalıdır.