Milenyum sonrası belki okuma oranımızda bariz bir artış olmasa da, internet kullanımımızla birlikte bilgiye ulaşma da gözardı edilmeyecek bir hız kazandığımızı söyleyebiliriz. Hız yanında kolaylık ve pratikliği de sunmaya başlayınca, rahatlığımız ve konforumuz da artmış ve artmaya devam edecektir. Ben yaştakiler ve daha eskiler iyi bilirler ki; kütüphaneler ve kitaplar üzerinden, ansiklopediler üzerinden bilgiye ulaşmak zordu. Kitaplarla haşır neşir olmak, gayret içinde olma hazını tabiki kabul eder ve bir başka yazımda yazıya dökmeye gayret ederim.

Yazı başlığı ile ilk paragraf arasında bağ kuramadınız, farkındayım. Hangi yaratılış gerçeğine inanırsınız, bilemem. Bu yazımda böyle bir tezim ya da yönlendirmemde olmayacak. Felsefik bakış açıma uygun izahlar yapmaya çalışacağım.

Yaratılmış, var olanların tümünü ‘’SOYUT’’ ve ‘’SOMUT’’ olarak ikiye ayırabiliriz. Aklımızla ve bazı bilimsel yöntemlerle soyutta, somutu ve somutta soyutu da görmemiz, anlayabilmemiz mümkündür. Cinsiyet ve Millet doğuşumuzla birlikte, bizde var olan etiketlerdir. Bu manada ideolojik sayılabilecek göndermelerden ziyade, kabullenişe ve sevmeye vurgu yapacağım.

Dünya ya gözlerinizi açışınızla birlikte cinsiyetiniz bellidir. Erkek ya da dişi, oğlan ya da kız. Sizin varoluşunuza sebep anne ve babanızın mensup olduğu millet’de yine cinsiyetiniz gibi etiketinizdir. PPM milyondaki orandır. Cinsiyetinizin ve milletinizin farklı bir seyir içinde olması PPM’i 1’in altındadır. Ben böyle biliyor ve ciddiye alınmazlar hanesinde olur kanaatini taşıyorum.

Sahip olduğunuz, mensubu olduğunuz cinsiyetin tüm pozitifliklerini algılayın, yaşayın. Eksik kaldıklarınız da hemcinsleriniz ile sohbetleriniz ve sorgulamalarınız olsun. Araştırmalarınız, tespitleriniz olsun ki; güzelliklerinizin, cinsiyetinizin fevkaledeliklerinizin keyifine varabilesiniz. Sakın diğeri üzerinde ki üstünlükleri vurgulama çabası ya da karşı tarafın tezlerini çürütme çabasına girmeyin. Sahip olduğunuz cinsiyet sizde var ise güzellik ve gizemlerini bulun, keşfedin, keyifini çıkartın, mutlu olun. Asırlar boyu süregelen ve değişimi olmayan bir tez üzerinde kafa yormak yerine SEVİN.

Erkek olmayı sevin, dişi olmayı sevin. Bu sizin gerçeğiniz ve sevme ötesinde de bir yol yoktur. Birileri yüzde elli üzerinde olumsuz şeyler söylemiş diye zamanınızı tersini ispatlama çabası ile geçmesin. Bu beyhude bir uğraş, çaba olmaktan öteye gitmemiştir, gidemez. Aklın hakim olduğu toplumlar her iki cinsiyeti de önemli, değerli ve varoluş sebebi olarak görürler.

Millet diye tanımladığımız olguda insanın yaratılışından, varoluşundan sonra yine insan tarafından var edilmiştir. Anne ve babanızın mensup olduğu toplulukların halk tarafından kabul edilmiş tanımlarıdır. Size kabul etmek ya da reddetmek gibi bir şans verilmez, verilmemiştir. Ne yapmalı; cinsiyetiniz gibi tadını çıkarın. Mensup olduğunuz milletin insanlık adına kazanımlarını ve gayretini öğrenin. Doğuştan etiketli olduğunuz canınız ötesinde aile, sülale, kasaba, şehir, ülke gibi ait olduğunuz millet’de sizin etiketinizdir. Aklınızla, kültür ve birikiminizle daha iyi olma çabası içinde yer almanız mümkündür. PPM 1’in altında olanlar gibi cinsiyetinizi de, milletinizi de reddetmenizde mümkündür.

Siz ki; İNSAN olarak varsınız, Cinsiyetinizin ve Milletinizin keyifini kıçartın.