Uzun yıllar dünya, komünist Sovyet tehdidiyle uğraştı. Uzay araçları, kıtalararası füzeler ve nükleer silahlara sürekli yatırım yapan Sovyetler, halkın ihtiyaç maddelerinin üretimine eğilemedi. Komünist ekonomik sistemin uzun vadede iflas ettiği, zenginin zengin, fakirin daha da fakir olduğu, bu sistemde de değişmedi. Afganistan işgali, Sovyet sisteminin de sonunu getirdi. Düzenli Sovyet Kızıl Ordusu, ülkeleri işgale uğrayan Afgan direnişini kıramadı ve bu işgal Sovyetlerin sonunu getirdi. Dünya Sovyetlerin çöküşüne ve dağılmasına sevinemedi! Çünkü tek kutuplu kalan dünyada, ABD'nin emperyal davranışlarını durduracak bir güç kalmamıştı. ABD'de 11 Eylül ikiz kulelerin vurulması senaryosu tezgâhlandı ve ABD dünyayı işgal etmek için kendisine bir mazeret hazırlamış oldu. Gerçi Afganistan'da Taliban da zıvanadan çıkmıştı. Kadınları Burka (Yüzü kafesli giyecek) içine sokarak, kadınları toplumdan azad ettiler. İnsan onur ve gururuyla bağdaşmayan, bir yaşam tarzını Afgan halkına dayatmaya başladılar. Afgan halkı bu sorunu kendi içinde çözmeliydi, bunu çözemedi diye ABD'nin Afganı işgaline haklılık sağlamaz bu rejim. ABD Afganistan'da hızını alamadı ve bir zamanlar CİA ajanları tarafından yetiştirilmiş ve sonra da Irak'ta darbe ile Baas Sosyalist Partisi'nin başına getirttiği Saddam'ı ortadan kaldırıp, Irak'ın işgaline kadar gitti. Suriye, İran ve Kuzey Kore'yi sürekli tehdit eden ABD artık dünyayı korkutuyor. ABD'nin savı ve dayanağı, dünyada terörü destekleyen ülkeleri haritadan silmek! ABD'nin bu iddiası çok komik ancak aptalları inandırabilir. ABD terör bahanesiyle Asya'nın ortasına bayrağını dikti. Enerji alanlarını kontrol altına almaya çalışıyor. Petrol ve doğalgaz için çıkaramayacağı savaş yok! Bu tehlikeyi gören Rusya ve Çin'in öncülüğünde Şangay Beşlisi diye anılan Doğu'nun NATO'su Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) 1997 yılında kuruldu ve halen aktif olarak çalışmaktadır. Çin, Rusya, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan'ın öncülüğünde kurulan örgüte 2001'de Özbekistan da katıldı. Rusya'nın Çeçenistan'a karşı, Çin'in de Doğu Türkistan (Uygurlar)'a karşı kendilerini güvence altına almak için kurulmuş örgüttür. 23 Nisan 1997'de Boris Yeltsin ve Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin'in Moskova'da imzaladıkları "Dünyanın Çok Kutuplu Hale Gelmesine İlişkin Ortak Deklarasyon" ABD'ye karşı duyulan endişelerin dengelenmesi yönünde atılmış önemli bir adımdır. Moskova 2002'de Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ)nü kurarak, çevre ülkeleri etkisi altına almaya çalışmaktadır. Rusya 2003'te Kırgızistan'da, 2004 yılında da Tacikistan'da askeri üsler edinmiştir. Çin sadece Orta Asya ülkeleri ile kurduğu (ŞİÖ) teşkilatını herhalde ABD karşısında yeterli görmemektedir. Çin, Dışişleri Bakanlığımıza gönderdiği bir yazı ile Türkiye'nin "Şangay Beşlisi"ne gözlemci olarak katılmasını istemektedir. Daimi üyelik için ise Rusya'nın onayının şart olduğunu da belirtmiştir. Bir yandan Doğu Türkistan (Uygur Türkleri)'ı, işgal eden, özgürlüklerini kısıtlayan, üniversitelerden Türkçe'yi kaldıran Çin'den (ŞİÖ) teşkilatı için işbirliği teklifi? İyi düşünülmeli, belki Uygur Bölgesi için bir fırsat olabilir!