CENNETİN CENNETİ (3)

Abone Ol

     Keşke insan biraz da, öyle olmasını istediği için, o açıdan bakmak değil de, bakılması gerekene baksa. Hele bir de, bakılması icap edeni düşünse, bakmak lüzûmunu derk etse, hakîkatin ucu görünecek.
     Çünkü göz bakar, akıl görür.
     Çünkü kulak dinler, akıl duyar.
     Çünkü nefis ister, akıl tartar.
     Zaten akıl tartıdır, tartmak için verilmiştir.
     O halde göz görecek, kulak işitecek, his duyacak.
     Akıl, akılcı bir bakışla nesnel / objektif olarak yorumlayacak. Analiz ve sentez yapacak. Kısaca akıl öne çıkacak. Yolu aydınlatan ışık olacak. Akıl; üretmeyecek, üretileni tartacak, değerlendirecek.
     Kısaca akıl; mânanın peşinde koşacak. İlahî sırrın kâşifi olacak. İlahî gizin sırdaşı ve hemdemi olmaya bakacak.
X
     İşte ey insan, sana düşen asıl gaye bu
     Kâinatı bir de bu kulakla duy, bir de bu gözle oku
     Kâinatın binbir çeşit maddesinden istenen, asıl mânayı doku
     Özetle ey insan sen “Rabbinin adıyla oku”
     Kaldır kendinden korkuyu, at üzerinden şoku
     Sana dokunmasın, kaderin menfî oku
     Sen ki seçildin, oldun kâinata altın taç
     Hâdisat ummanında, durma at, kulaç üstüne kulaç
     Sâdık dostu ol, o Ezel ve Ebedî’nin
     Sana böyle buyuruyor, o azîz Nebî’n
     Maddeye takılıp oyalanma, durma sakın
     Sana hep bunu haykırıyor, o selîm aklın
     Mâna olan aklınla bul sen, asıl mânayı
     Gerçekleştir, daha dünyadayken ebedî hülyayı
     Ölmeden önce, mânen ölmeye bak
     Gözünü burada, hakikata açmaya bak
     Çünkü burada kör olan, orada da olacak kör
     Pişmanlığına da pişman olmadan evvel, gerçeği burada gör
     Cennet içre olacağın kozayı, burada ör
     Çünkü insan burada kazanır, hem cenneti hem cehennemi
     Bu sözler kulağında küpe olsun, unutma sakın emi
X
     İbni Abbas ince, lâtif bir sözünde diyor:

     “Cennette, dünya meyvelerinin var yalnız isimleri
     Yâni isimleri bir; fakat ayrı lezzetleri.”
     Demek istiyor ki, İslâmın o mübarek zâtı
     Cennetin olsa olsa, burada sadece var adı
     Asıl orada anlaşılacak, cennetin gerçek tadı
     Fakat nasıl ki, olmazsa yemeğin tuzu biberi
     Bir şeye yaramaz, yaptığın masrafın ederi
     İşte madde bunun gibi, iki taraflı keskin kılıç
     Bir tarafı mâna yüklü, diğeri mânasız ve hiç
     Bir tarafı cennete yükseltiyor, uyanık insanı
     Öteki yanı, cehenneme alçaltıyor, gâfil insanı