Kitap Dünyası

Çekirdekten Fincana Kahve

Çekirdekten Fincana Kahve, kahvenin küresel tarihi hakkında profesyonel bir tarihçi tarafından yazılan ilk kitaptır. Jonathan Morris bir tarih profesörü olmasının yanı sıra Amerika’da her yıl Speciality Coffee Association tarafından düzenlenen Yılın En İyi Kahve Ürünü yarışmasının jüri üyesidir. Morris kendisi de iyi bir tiryaki olarak keyifle hazırladığını söylediği kitabında; dünyada kahvenin zamanla damaklarda nasıl tat bulduğunu; dünyanın değişik bölgelerinde bu tadın ne kadar farklılık gösterdiğini; kahveyi kimin, neden ve nerede içtiği; nasıl hazırlandığı ve tadının neye benzediği konularını açıklıyor. Aynı zamanda kahve sektörünün arkasındaki ticareti, aracıları, kahvenin kavrulma işlemini yapanları, kahve makineleri sanayisini, kahve tüketici ve üreticilerini ayrıca tüm bunları jeopolitik olarak birleştirenleri de analiz ederken enfes kahveli tarifler eklemeyi de ihmal etmiyor.

“Kahvehanelerin erken tarihinde, benzer kısıtlamaları Habsburg İmparatorluğu’nda, özellikle Osmanlı İmparatorluğu ile sınırı olan ve sürekli Osmanlılar tarafından istilaya uğrayan bölgelerde görmek kuvvetle muhtemel. Bir Türk heyeti, barış antlaşması için 1665 yılında Viyana’ya gönderildi. Antlaşma, kahve hazırlama ile suçlanan iki adamı da kapsıyordu. 1666 yılına dek, iddialara göre heyet ülkeyi terk ettiğinde, ülke içinde kahve ticaretinin gelişimi başladı. Gelişme gösteren ticaret, 1685 yılında kahve hazırlama ve satma için ilk lisansı alan, Johannes Dio- dato gibi Ermenilerin işletmesine girmiştir. Bu durum, 1683 Viyana Kuşatması sırasında Osmanlı hatlarının arkasındaki casus Georg F. Kolschitzky’nin, geri çekilen Türklerin arkalarında bıraktığı kahve çekirdeği çuvallarını ele geçirip, onları şehre dağıttığına dair abartılı öyküyle çelişiyor.

Kolschitzky Türk elbisesiyle kendi dükkânını açmak gayesiyle yetkililerden izin almak için dilekçe verirken, şehirde kahve işportacılığı yaptı. Kendisine kahvehane açma ruhsatı verildiğinde, ünlü kahvehanesinin üzerine “Mavi Şişe” tabelasını yerleştirdi. 1697’de Kolschitzky’nin ölümünden üç yıl sonra bu ruhsat kullanılarak Bruderschaft der Kaffeesieder (Kahveci Kardeşliği) kuruldu. En önemli yenilikleri, müşterileriyle birlikte istenilen renk tonunu belirtecek renk çizelgesi kullanarak kahveye süt eklemekti. Aslında bu Kapunizer adı verilen bir içecekten alıntıydı. Kapunizer, Capuhin yani Fransisken keşişlerinin giydiği kıyafetten gelen bir isimdir.”

Kahve küresel bir içecektir. Örneğin Antarktikalı bilim insanları kahvelerini sever. Uluslararası uzay istasyonlarında bile İtalyan espresso makineleri vardır. Kahvenin yolculuğu, Etiyopya ormanlarından Latin Amerika çiftliklerine; Osmanlı kahvehanelerinden günümüzün üçüncü dalga kafelerine; kahve cezvelerinden kapsül makinelerine dek süregelmiştir.  KAHVE ÇEKİRDEKLERİNE OLAN KÜRESEL TUTKUMUZUN TARİHİ Mona Yayınlarından çıktı.   Adı : Çekirdekten Fincana Kahve  Yazarı : Jonathan Morris  Türü : Güncel  Sayfa : 248 Sayfa

JONATHAN MORRIS

Hertfordshire Üniversitesinde profesördür. The Cappuccino Conguest adlı bir sos¬yal sorumluluk projesi sayesinde kahve kültürüyle daha yakından ilgilenmeye baş¬ladı. Avrupa ve İtalya tarihinde kahve ticareti ve sosyokültürel etkilerini araştırdı. Amerika’da her yıl Speciality Coffee Association tarafından düzenlenen Yılın En İyi Ürünü yarışmasında jüri üyesidir. 

Yerle Yeksan

“BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ ROMAN OLDU!”

Beklenen büyük İstanbul depremine dair yazılan “Yerle Yeksan” romanı, Dorlion Yayınlarından çıktı.

Oyuncu, yazar Furkan Karaderi’nin kaleme aldığı kitap, enkaz altındaki bir ailenin hayata tutunma

mücadelesini ve dışarıda bekleyen yakınlarının dramını içeriyor. Bir gece vakti ülkenin en kalabalık şehrinde gerçekleşen 7,4 büyüklüğündeki depremin ardından şehrin aldığı korkunç hasar ve insanların panik içinde yakınlarına ulaşma mücadeleleri, yaşadıkları acı dolu anlarla birlikte okuyucuya sunuluyor. Okuyucuyu hiç gelmemesi istenen o güne şahit tutan yazar, İstanbul’da meydana gelebilecek olası bir depremde nelerin yaşanabileceğini, hayatlar ve hayaller üzerindeki hasarı ve depremin öldüremediği insanlar üzerinde bıraktığı travmaları kurguluyor. Beklenen büyük İstanbul depremine dikkat çekmek amacıyla kaleme alınan kitap, mart ayı itibariyle  raflardaki yerini aldı.

Medya Dünyası

Lüleburgaz’ın Gözde Fotoğraf Sanatçısı , Projeleriyle İlgi Çekiyor

Lüleburgaz’da “daçilla photography” ismiyle bebek ve konsept fotoğrafçısı olarak hizmet veren Damla Çiflikli Kaya, fotoğraf çekimlerinin yanı sıra hazırladığı konsept ve kostümlerle de Lüleburgazlı ailelerin ilgi odağı oldu.  Damla Çiflikli Kaya, evine taşıdığı stüdyosunda çekimlerini yaparken 3 yıldır sürdürdüğü pati dostu projesini bu yıl da devam ediyor.

Damla Çiflikli Kaya, lise yıllarından beri tutkunu olduğu fotoğrafçılığı 4 yıl önce profesyonel boyuta taşıyarak meslek edindi. Hamile, yeni doğan bebek ve konsept fotoğrafçılığı yapan 26 yaşındaki Kaya, her aileye ayrı konsept hazırlıyor.

Konseptlerinde kullandığı kostümleri de kendisi tasarlayarak diken Damla Çiflikli Kaya, bu durumun aileleri çok memnun ettiğini ve verdiği hizmete olan talebin arttığını söylüyor. Çevre şehirlerden çok sayıda aileyi kadrajına konuk ettiğini ifade eden genç fotoğrafçı, fotoğrafçılığı işten çok bir hayat tarzı olarak gördüğünü sözlerine ekliyor.

Stüdyosunu evine taşıdı

2 yıldan beri Kocasinan Mahallesi’nde bulunan stüdyosunda çekimlerini gerçekleştiren fotoğrafçı, stüdyosunu evine taşıyarak çekimlerini daha samimi bir ortamda müşterilerin evinde hissetmesini sağlayarak gerçekleştiriyor.

Damla Çiflikli Kaya’nın evinde; aile, bebek ve çift çekimleri için ayrı konseptler bulunuyor.

Albüm tasarımı ona ait

Genç fotoğrafçı, müşterilerin isteğine göre kendi tasarımı olan ahşap fotoğraf albümü hazırlayarak yine müşterilerin tercihine göre son şeklini veriyor. Albüm tasarımı da yapan fotoğrafçı, bu yönüyle de büyük beğeni topluyor.

Pati dostu projesi

Lüleburgazlı fotoğrafçı Damla Çiflikli Kaya, bunların yanı sıra yaklaşık 3 yıl önce başlattığı pati dostu projesiyle de öne çıkıyor. Proje kapsamında evcil hayvanları da mama karşılığında kadrajına konuk eden Kaya, evcil hayvanların sahiplerinin getirdiği mamalarla sokakta yaşayan can dostlarımızın karnını doyuruyor.

Projeyle; evcil hayvan sahipleri hayvanlarının çektirdiği konsept fotoğraf karşılığında hayvansever fotoğrafçıya kedi ve köpek mamalarını teslim ediyor. Damla Çiflikli Kaya, haftanın mama destek günü olarak belirlediği günlerde mamaları kedi ve köpek yoğunluğunun fazla olduğu yerlere bırakıyor.

Çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren genç fotoğrafçı değindiği hayvan dostu projesiyle ilgili olarak ta “ Bu şekilde sokakta ki dostlarımıza da daha konforlu bir yaşam sunmayı amaçlıyorum. Onlar bizlerin dostudur. Tek bekledikleri sevgi görmek. Sadece beslediğimiz hayvanların değil, tüm hayvanlara iyi bir yaşam sunabilmeliyiz diye düşünüyorum. Bu projeye desteklerin artmasını ve hayvansever vatandaşlarımızdan daha çok ilgi görmeyi bekliyorum.” diye konuştu.

Dünya Mutluluk Günü’nde Mutlu İnsanlar Kenti Kırklareli Üzerine

“Mutlu İnsanlar Kenti” sloganı ilk olarak nasıl doğdu?

Göreve geldiğimiz günden bu yana önceliklerimizden birisi de, Kırklareli’nin ulusal standartlarda tanıtımını sağlayacak popüler bir söylemi hayata geçirmek oldu. Bir şehrin; tarihi, turistik, kültürel ve sosyal özellikleri her zaman tanıtım için önemli unsurlardır. Ancak bunların hepsini tek çatı altında toplayacak, insanları düşünsel olarak da etkileyecek, akılda kalıcı bir doneye ihtiyacımız vardı. Şehrimizin sakinliği, güvenli olması, entelektüel bir toplumu içerisinde barındırması, ulaşım ve genel yaşam anlamında pozitif avantajları bünyesinde tutuyor olması, hepimizi mutlu kılan değerlerdir. İşte bu avantajların ışığında, Kırklareli’nin mutlu insanlardan oluşması vesilesi ile benim konuşmalarımda da sık sık dile getirdiğim “Mutlu İnsanlar Kenti” sloganımız ortaya çıktı.

Bu sloganımızı halkımızın da benimsemesinin ardından Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuruda  bulunduk. Sloganımız 15 Ekim 2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 27 Şubat 2020 tarihinde 10 yıl süreyle tescillendi. İlimizi marka kentler arasına katma noktasında sloganımız hem Kırıkkale ile olan karışıklığın önüne geçti, hem  de Kırklareli ülkemizin her bir köşesinde konuşulur, hatırlanır oldu.

Kırklareli’nin mutluluğunun sırrı nedir?

Kırklareli insanı azla yetinmeyi bilen, küçük şeylerden büyük sevinçler çıkarmakta yetenekli, buranın havasında, suyunda, yolda karşılaştığı bir dostunda, şehrin herhangi bir yerinde oturup içtiği demli bir çayda büyük heyecanlar yaşayabilen özel ve sihirli bir ruha sahiptir. Kırklareli’nin mutluluğu bu naturellikten ve mütevazilikten gelmektedir. Aslında bu mutluluk bir sır olduğu için daha fazlasını merak edenler mutlaka kentimize konuk olmalıdır.

Dünya Mutluluk Günü ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

İnsan olarak her daim, pozitif etki yaratmak için çaba sarf etmeli ve bu enerjimizi dışarıya da yansıtabilmeliyiz. Mutlu olmak için illa ki ortada bir meta, para ya da buna benzer kazanımların olması gerekmiyor. Esasen mutlu olmak için mutlaka bir kazanıma da sahip olmamız gerekmiyor.

Ailemize, etrafımıza, çevremize, dostlarımıza, sahip olduklarımıza ve en önemlisi sağlığımıza yani kendimize bakarak, mutluluğun içimizde, özümüzde yer aldığını gözlemleyebiliriz. Mutluluk bize en yakın sırdaşımız, zenginliğimiz ve özgürlüğümüzdür.

Pandemi döneminde mutlu olmak eskisi gibi kolay mı?

Tüm insanlık olarak zorlu bir yılı geride bıraktık. Sevdiklerimizi kaybettik. Sağlığımız için özgürlüğümüzden feragat ettik. Moralimiz bozuldu, yorulduk, sıkıldık. Dükkanlarımız kapandı, ekonomik olarak sıkıntıya girdik. Uzman görüşleri gösteriyor ki bu süreç ve sıkıntılar belli bir zaman daha bizleri bırakmayacak. O nedenle bu zorlu günlerde mutlu olmaya çalışmak, bizleri sağlık anlamında da olumlu etkileyecektir.

Bilimsel bir gerçek vardır ki mutluluk, metabolizmamızı ve bağışıklığımızı güçlendirmektedir. Hepimiz kendi mutluluğumuzu kendimiz yaratmalıyız. Çünkü en büyük ilaç zaman ve mutluluktur. Bunlar göreceli değerlendirmeler olduğu için herkes kendi çerçevesinde kendi yaşayışına uygun mutluluklar üretir. Ancak unutmayalım ki sağlığımız yerinde ve sevdiklerimiz hayattaysa mutluluğun başlangıcı bunlardır.


Kırklarelililere mutluluk ile ilgili iletmek istediğiniz mesajlar nelerdir?

Ben ülkemizin en nadide şehirlerinden Kırklareli’nin Belediye Başkanı olarak, sadece hemşerilerimize değil tüm vatandaşlarımıza bir mesaj iletmek isterim. Paylaşırsanız mutlu olur, mutlu olursanız paylaşırsınız.  İnsanlığımız geçmişte de türlü sıkıntıları atlatmayı başarmıştır. Bu kötü günler de mutlaka geride kalacaktır.

Ülkemiz, Cumhuriyetimiz ve medeniyetimiz günümüze gelene kadar büyük badirelerden geçmiştir. Hepsini mutluluğa olan sadakati ile atlatmış, her bir yeniliği mutluluğa olan özlem ile başarmıştır. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk de, bir ulusun mutluluğunu kurgulamak için ömrünü bizler için harcamış ve ortaya çıkan eseri ile o da mutlu olmuştur. Mutluluk bizlere geçmişimizden miras, geleceğimizden bir hediyedir.

20 Mart Dünya Mutluluk Günü vesilesiyle tüm vatandaşlarımıza sevgi ve selamlarımı gönderiyor, ülkemizin her bir ferdini Mutlu İnsanlar Kenti Kırklareli’yi görmeye, buradaki mutluluk sırrını keşfetmeye davet ediyorum. Gelecek güzel günlerde hep  mutlu olmak dileğiyle… Birlikte…

Kırklareli Belediye Başkanlığı’ndan “Andımız” İçin Anlamlı Destek

Kırklareli Belediye Başkanlığı, Danıştay’ın okullarda okutulan andımızın okunması yönünde kararı bozmasının ardından Kırklareli Belediye Başkanlığı tarafından belediye binası önünde yer alan Türk Bayrağı ve Atatürk posteri yanına, Andımızın tam metninin olduğu bir pankart konumlandırdı.

Andımızın kaldırılmasına yönelik itirazların devam ettiği süreçte, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu bir açıklamada bulunarak, “Ulusal bilincimizin satır satır yüreklerimize işlendiği, onun her bir kelimesinde tarihimize olan şükranımızı sunduğumuz, Türklüğümüzle ezelden ebede gurur duyduğumuz,  modern ve medeni bir toplum olmanın düsturunu, birey olmanın temel gerekliliklerini önce kendimize, sonra toplumumuza söz verdiğimiz Andımız, her daim aklımızda, ruhumuzda, yüreğimizde ve aydınlık yolumuzda yankılanmaya devam edecek. Mutlu İnsanlar Kenti Kırklareli’mizin kıymetli vatandaşlarını, belediye hizmet binamızda Andımız ile karşılıyor, bu coşku ve onuru her biriyle ayrı ayrı paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.