Aman Yarabbi! Ne ibretâmiz günlere kaldık!

Güya, AB’den müzakere için tarih aldık.

Çanakkale zaferini kutlamaya, artık yürek ister.

Tarih bahrinde, vatanı âtiye çekmeye kürek ister.

Tarih; geçmişten ders çıkarmak içindi önceleri hani,

Batı alınmasın diye, savaşlar kutlanır oldu ruhanî!

Son asırda, ne gizli işler açtı başımıza İngiliz;

Aman bilmesin Türk Milleti bunları diye irkiliriz.

Ya Fransa, bir olup Ermeniyle bakmayıp harp tarzına,

Kadın ve kızlarımızın geçmek istemedi mi ırzına!

Ya resmî Yunan denen hınzır, kahbe domuz, hain palikarya;

Kan gölüne dönmedi mi sayesinde, durgun akan Sakarya!

Göz dikmedi mi İtalyan devleti, Antalya ve civarına?

Gitmedi mi tüm bu yapılan vahşetler; mazlum Türkün kahrına?

Kimdi acep karşımıza yüzsüzce çıkan devletler Çanakkale’de?

Adlarını anarsak ayıp diyor, biz utanıyoruz onların yerine!

Girip AB’ye, olacağız ya baş başa vereceğiz ya el ele;

Böyle riyâkârlık, yakışık alır mı hiç Türkiye denen güzele?

Bu davranış; binlerce şehit düşene, sayısız gaziye bühtan.

Çıkarmış da ecdat mezardan başını, diyor yaptığından utan!

Aman incinmesin diye Haçlılar, Avustralyalı ile Anzak,

Doğrusu bu kadar olunur; millî mes’elelerde avanak.

Meğer atalardan işittiğimiz yedi düvele karşı geliş;

Sanki bir söylentiden başka bir şey değilmiş!

AB için az gittik uz gittik, nihayet işte göründü vuslat;

Meğer bunun için gizli istek; Çanakkaleyi bir kenara at!

Dahası var; polisi dövdür, devlet millet malına verdir zarar;

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti çökmeli, alındı buna karar!

Artık okunmaz oldu kimi yerlerde İstiklâl  Marşı!

Emin olun bu tavırlar, başka değil titretir arşı.

Cür’et aldı başını gidiyor, hedefte Türk Bayrağı!

Fırsat gözlüyor hain, hem de buluyor basbayağı!

Bu ne zillettir ki, vatanda millet sanki oldu öksüz!

Maziden koparılmak isteniyor, olsun diye köksüz!

Savaşlar kötüymüş, görülmüş iyice Çanakkale’de bu.

Sanki benmişim buyur eden, utanmaz arsız mendeburu.

Kimi aydınım, barış havarisi kesildi arada!

Sanki sarılan ben değil onlar, ufacık bir karada!

Meğer, yıllar yılı anlatılanlar birer masalmış!

Çanakkale’de askerlerimiz, boşuna rol almış!

Öyleyse, sakın incitmeyelim yurdu istilâ edenleri!

Hattâ bugün bile, bu sönmez iştihayı îlâ edenleri!

Değil mi ki ufukta göründü AB sinyali,

Gözümüzden silinmez oldu bir türlü hayali.

Hayali için bile, geçilse n’ola serden,

Gidecek nere kaldı? Yok başka bu yerden.

AB için gerekirse, reddederiz tarihi bile!

Yeter ki, AB alsın da bizi, tek bağlasın zincire!

Çanakkale mi, o da neyin nesi?

Olmuş mu ki, tarihte hiç nefesi?

AB alsın da içine tek bizi,

Zararı yok olsak da bir serseri!

Gerekirse ederiz tarihimizi inkâr, hattâ kendimizi!

Bulmaya görelim yeter ki, yeni AB denen efendimizi!

Ey millet, uyan artık derin gaflet uykusundan!

Uzaklaş, başında durduğun gayya kuyusundan.

Senin ihtiyacın yok, sahte yabancı yâd ellere.

Düşersin sonra, ibret alınmak için tarihte dillere.

Sağında var Türk Âlemi, onunla iyice karıl.

Solunda var İslâm Âlemi, ona da candan sarıl.

Şüphesiz AB’ye ve ABD’ye düşman değiliz.

“Yurtta sulh cihanda sulh”a gönül verdik biz.

AB denen çöle daldık yönsüz bir şekilde der’akap!

Gördüğümüz giriş kapısı gerçek değil, ancak serap!

Avrupanın attığı bize hem de kazık  üstüne kazık!

Gel gör ki, görmüyor kimi resmî gözler bunu yazık!

Çanakkale’de mi yoksa nerede dediniz;

Hani şu iki kıt’a arasındaki deniz.

Yedi düvele karşı savaştığımız, mahşer gibi yer;

Bugün kimileri, o savaşa nerdeyse efsane der!

Çanakkale, tarih, savaş mı dediniz; kuzum bana ne?

Savaş da neymiş, bırak artık böyle geçmişi sana ne!

Denilir oldu, aman ha saldıranlar gücenmesin diye!

Sanki bu vatan sokakta bulundu, verin gitsin hediye!

Çanakkale mi dediniz beyler, o da neyin nesi?

Sanki değil, nice zaferlerimizden bir tanesi.

Çanakkale geçilmez dedi o gün, kahraman Mehmetçik.

İşte o yüzdendir, vurulmuyorsa başımıza dipçik!

Ama bugün, sanki olmamış gibi böyle bir savaş;

Batı Sevr’in hesabını soruyor yavaş yavaş!

Batıyken, topyekûn saldıran aziz vatana,

Savaştan yana aleyhte söz, atan atana!

Sanki kırmızı mühürlü davet emri çıkarmışız gibi onlara;

Karargâh oldu yedi düvele, Çanakkale denen deniz ve kara.

Bu gerçeği görmek istemeyen, kimi aydın kişiler;

Ölen değil de, öldürenin  karşısında özür diler!

Sahi Çanakkale yaşandı diye var mı bir tarih?

Yoksa okunanlar efsane olup, değil mi sarîh?

Çünkü öyle açıklamalar oluyor ki bugün;

Sanki söz edilen; yüzü karartan menfî bir ün!

Ne günlere kaldık acı bize Ya Rab!

Sanki AB olmazsa, sonumuz türab!

Bu ne menem şey ki, doğruları söyleyemez olduk.

AB yüzünden, can kalmadı tende, sarardık solduk.

Silkin de gel kendine, gayrı yetsin bu zillet.

Kırsın da zincirleri, hür olsun artık millet.

Çanakkale de ne, sanki bir efsane!

Hayır değil öyle, Hakkı durma söyle.

(21. 03. 2005)