Yağmur yağdıktan sonra güzel bir güneş açar ya. İşte o zaman yağmur sularıyla, toprak çukurlarında gölcükler, olduğunu göreceksiniz. Ne kadarda çok severdik çocukken bu göllere birden hoplayıp etrafa su sıçratmayı. Üzerimizin kirlendiğine, aldırmazdık bile. Şimdi bakıyorum da yoldan geçen bir araç üzerimize yağmur suları sıçradığında ne çok kızıyoruz sinirden küplere biniyoruz çünkü çamur lekesini çıkarmak çok zor olduğunu az buçuk bilmeyen yok gibi.
İftira atmak ta, aynen çamur gibi. Yapıştığı yerde iz bırakır.
Sorumsuzca yalan yanlış konuşulan her söz bir lekedir. Kişiyi tanımadan ya da bilerek arkasından yalan konuştuysanız. Ve karşınızdaki insanlarda buna inanmışsa o insan ömür boyu, söylediğiniz bu yalan sözün altında ezilecektir. Ne kadar doğruyu anlatmaya çalışsa da sizin söylediğiniz söz milletin kulağında küpe olarak kalacaktır. Bu hem vicdanen yanlış hem de Allah katında büyük bir günahtır. Bunun içindir ki eğer birsi hakkında konuşacaksak o kişi hakkında tam bildiğimiz doğruları söylemeliyiz. Hırs ile her söylenen kötü söz bir gün gelir vicdanımızı sızlatır.
Çocukların yaptığı çamur lekesi yıkanır çıkar ama sizin söylediğiniz her yanlış söz temizlemekle geçmez söz ağızdan çıkar ama tekrar geri girmez. Her ağızdan çıkacak sözü güzel düşünmek lazım.
Tevik Fikret ne demiş bakın;
Güzel düşün, yanılma, aldanma
Ne varsa doğrudadır.
Doğruluk şaşar sanma
yakınlaşır kısalır.
Doğru at adımlarını.
Düşün; bu gün ki adımlar hazırlıyor yarını.