ÇAĞDAŞ, YENİ MERKEZ SAĞ PARTİ İÇİN VAKİT VAR MI?

Abone Ol

Nitekim bugün Türkiye’de 50’nin üzerinde siyasal parti vardır. Ne var ki siyasal partiler, İktidar olarak, ülkeyi yönetmek için kurulurlar. Bende bir ara bizim ANAVATAN’ın ortadan kaldırılması sonrasında çok değerli arkadaşlarımla birlikte, benim Başkanlığımda Demokratik Gelişim Hareketini (DEGEHA) kurmuş ve fikir düzeyinde faaliyetlere başlamıştık. DEGEHA’nın hedefi laik, demokratik Cumhuriyete, Atatürk İlke ve İnkılaplarına sımsıkı bağlı olarak, sosyal adalete, sosyal güvenlik ve refaha öncelik vererek, serbest piyasa ekonomisini özellikle hür teşebbüsü ve girişimciliği öne alarak, milletimize hizmet etmeyi öngörüyorduk. Bir araya geldiğimiz idealist arkadaşlarla, DEGEHA’yı siyasi bir parti haline dönüştürmeyi düşündük. Hatta bu düşünceyi mevcut olan ve çok yararlı fikirsel toplantılar yapan, ülkesini ve milletini çok seven arkadaşlardan oluşan güven grubu ile istişare etmiştik. Ancak, önümüze bazı engeller çıktı. DEGEHA’nın Türkiye sathında, teşkilatlanması, yayılması ve seçimlere girebilmesi öncelikle parasal kaynağa ihtiyaç gösteriyordu. Bu parasal imkanlarda bizde yoktu. Akıl ve fikir vardı, ama, para yoktu… DEGEHA’yı kuran arkadaşlar halen hazır durumda, hiçbir yere gitmeden beklemektedirler. Tıpkı bizim ANAVATAN Partimizdeki Milletvekillerimiz, Bakanlarımız, Delegelerimiz ve çoğunluklu partililerimiz gibi. ANAVATAN Teşkilatının büyük bir bölümü, ben dahil, hiçbir partiye girmedik, ANAP’ta kaldık, ancak seçmen olgusu olarak ANAP’a ve DYP’ye gönül ve oy vermiş seçmen vatandaşlar kerhen de olsa, AKP’ye oy vermişler ve bu şekilde, aslen AKP’nin %15 olan oy oranı %37’lere ve %49’lara yükselmiştir. Tekraren söylüyorum, seçimlerde ANAP’lı ve DYP’li seçmenlerin oy vereceği alternatif bir parti bulunmamaktaydı. Bu potansiyeli AKP tam manasıyla Merkez Sağ’da çağdaş bir Türkiye partisi olmamasına rağmen, ustaca kullanmıştır. Aslında, CHP’de ve hatta MHP’de bizim ANAP’lı ve DYP’li seçmenlerin oylarının bir kısmını alabilirlerdi. Ancak CHP böyle bir arzu ve ustalık içinde olmamış, kendi oy sınırı olan %28’lik içinde kalarak, devamlı Muhalefet olmayı seçmiştir.
Şimdi gelelim yeni partilere… Bunların 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak seçimlerde herhangi bir başarı elde etmesi mümkün görülmemektedir. Sn. Tarhan’ın partisi CHP’den çok küçük oranda oy alacaktır. Arkasını cemaate dayamış partiler ise, fazla bir oy etkinliği olmadığı anlaşılan cemaatlerin ve tarikatların oylarını alsalar da, AKP’ye büyük ölçüde zarar veremeyeceklerdir. Sn. Ahmet Özal’ın partisi belki Demokrat Partiyle beraber hareket edebilir, belki de belli sayıda Milletvekili sözü alarak, kendisini AKP içinde bulabilir. Şuanda 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde AKP’nin 1. Parti ve CHP’nin de MHP ile birlikte muhalefeti oluşturması tahmin edilebilir.
Bu noktada en önemli husus artık seçimlere HDP çatısı altında gireceğini ilan etmiş olan Kürtlerin partisinin durumudur. Bu oluşum, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde %10 barajını zorlamıştır. Ancak, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Milletvekilliği seçimi farklı niteliklere haizdir. Anayasa Mahkemesine yapılan ve %10 barajının kaldırılmasına ilişkin müracaat haklı olarak reddedilmiştir. Esasen seçim barajı ve seçim yasası ile ilgili düzenlemeleri yapmak, Anayasa Mahkemesini değil, TBMM’nin görevidir. Bu durumda HDP’nin gene en fazla %8’lerde kalacağını tahmin ediyorum. Onlara tavsiyem, güçlü oldukları illerde şimdi yaptıkları gibi bağımsız adaylar yolu ile meclise girip, grup kurarak, seslerini duyurmalarıdır.
7 Haziran 2015 seçimlerinde muhtemelen AKP’nin tekrar İktidar, CHP ve MHP’nin de Muhalefet olmaları Türk Demokrasisi ve Türkiye’nin müesses nizamı ve geleceği için ne ölçüde doğru ve olumlu sonuç verecektir, bunu hep beraber yaşayarak göreceğiz. Benim defaatle üzerinde durduğum ve çaba harcadığım husus, Türkiye’de çağdaş, medeniyetçi, laik, gerçek bir Merkez Sağ İktidarın oluşmasıdır. Buna büyük ihtiyaç vardır. Türkiye böyle bir İktidarla dünya milletler camiasının sözü geçen, itibar gören ve gelişen bir ülkesi olabilir. Bütün fikirsel çaba ve gayretlerime rağmen, Merkez Sağ’da, AKP’ye alternatif olabilecek yeni güçlü bir, Merkez Sağ oluşum ortaya çıkmamıştır. 7 Haziran Seçimlerine çok az zaman kaldığından, yeni bir Merkez Sağ oluşum için yeterli vakit yoktur. Böyle bir oluşumun kadroları, imkanları ve en önemlisi lideri kim olacaktır? Bu konuda belirsizlikler mevcuttur. Bu durumda güçlü bir AKP alternatifi Merkez Sağ Parti için 2019 seçimlerini beklemek gerekecektir.