Sevgili Önce Vatan Gazetesi’nin okuyucularım Merhabalar; 

Ceylan inşaatın sponsorluğunda, Hakan Solaker Projesi, Şenol İpek Organizasyonu, Film-San Vakfının Kurumsal ortaklığı ile Ataşehir Sheraton Hotelde 07 Nisan tarihinde gerçekleşen ve aralarında Engin Çağlar, Selda Alkor, Devlet Devrim, Nursel Köse, Müjgan Ağralı, Uğurkan Erez, Faruk Saraç, Afrikalı Ali, Didem Taslan, Alper Sürücü, Kamil Çevikalp, Esin Yağmurdereli, Çiğdem Tunç gibi önemli isimlerinde yeraldığı Sinema Güzeli Yarışmasının Erkekler arasında Birincisi Yedisanat Akademi Murat Özen’in sanat koçluğunu yaptığı Çağdaş Karanfilci kazandı.  

Hoş geldin Sevgili Çağdaş Karanfilci bize öncelikle biraz kendini tanıtabilir misin? Kimdir Çağdaş Karanfilci? 

​Kimdir Çağdaş Karanfilci... Çağdaş Karanfilci hayalleri ve idealleri olan birisidir. 24 yaşında Adana doğumluyum, Antalya'da yaşıyorum. Dışarıdan biraz sert görünüyor olsam da, iç dünyasında bol bol gülümseyen bir insanım. Pratik yapıda olduğuma inanıyorum.. İstediklerimi en hızlı ve en doğru şekilde yapmak isteyen birisiyim. İnsan kendini tanıtmaya yeltendiği zaman nereden başlayacağını kestiremiyor.. 

Boyun ve Kilon? 

Ayakkabı numaran ? Beden numaran? 

​Boyum 187, kilom 92, ayakkabı numaram 43 ve bedenim 40, takım elbise de 52 

Hobilerin / Fobilerin? 

Hobilerim arasında bir müzik aleti var kendisi ud. 2 yıl önce başladım çalmaya. Her ne kadar zorlansam da kendisini keşfetmek için, sonrasında beni kendisine bağlamayı başarmış bir müzik aletidir. Yaşadığım şehirde deniz var. Falezlerin üstünde mavilikleri izlemek ve müzik dinlemek bana çok iyi gelir. Anadolu Rock dinlemeyi severim. Fobilerim arasında insanlarla anlaşamamak var galiba. Anlaşamadığım bir insanla yan yana gelmek bana huzursuzluk veriyor. Gürültü çok sevmiyorum ama katlanmayı öğrendim..  

Eğitim durumun? 

Anadolu Üniversitesi'nde Radyo Televizyon Programcılığı okuyorum.  

Kullandığın Parfüm? 

Parfüm kullanmayı sevmiyorum.. İnsanın ten kokusu üzerinde olmalı. Daha önce bir Hugo Boss parfümü hediye aldım. Kokusu fena değildi.  

En son Okuduğun Kitap ? 

​Çizgilerle Nazım Hikmet kitabını okudum. Bir karikatür kitabına benziyordu. Hızlı okunabilir ve çizimleri güzeldi. Çizimleri Soner Tuna'ya ait. Yazarı ise Turgay Fişekçi'ydi.   

En izlediğin Sinema Filmi / Tiyatro Oyunu / Konser?  

Ayı filmini izledim. Yönetmeni Jean-Jacques Annaud. Tiyatro oyununda ''Günışığına Mektup'' Yazarı Yusuf Dündar Yöneten ise Caner Bilginer'di. Sürükleyici ve iletişimi güzel bir oyundu. En son konsere Antalya'da gittim. Necati ve Saykolar'dı grubun adı. Bir Anadolu Rock grubu.  

Yarışmaya giriş sürecin, kararınız ve Yedisanat Akademi serüveninden bahsedebilirmisin? 1988 yılında Arzu Filmin çektiği Arabesk Filmindeki muhteşem bir sahnede Usta oyuncu Şener Şen olarak karşımıza çıktınız. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz? 

Yarışmaya kayıt süreci başladığında Sevgili Murat Özen hocamızın beni arayıp, formatı anlatmasıyla başladı. Daha önce Yedisanat Akademi'de temel oyunculuk eğitimleri aldım. Yarışmaya kayıt süreci onaylandı ve kura çekildi. Bize Ertem Eğilmez'in Arabesk filmi çıktı. Filmi ilk duyduğumda biraz gerildim açıkçası. Absürt komedi dalında Türkiye'de ses getirmiş ve göndermeleri olan bir filmdi. Şener Şen, Müjde Ar ve Uğur Yücel'den bahsetmiyorum bile. Formatımız  3 dakika içinde film içinden bir kesit hazırlamış olmamızdı. Zorlu süreç bizim için başladığında film ile ilgili dramaturji yapmaya başladık ve karakterlerimizi analiz etmeye başladık. Ertem Eğilmez ana karakterlerin isimlerini orjinal bir şekilde kullanmıştır.. Yapılan işin bir göndermesi de budur. Türkiye'nin arabesk döneminde sanatçıların plak tanıtımı için kendi isimleriyle baş rol oynamalarıydı. Ben de bir ara kendi isimlerimizle mi oynasak acaba.. Çünkü tamamiyle içinde olmak bunu gerektirir belki de dedim. Daha sonrasında 3 dakikalık bir performans ile bunu başaramayabiliriz ihtimali ile karakteri olduğu gibi çıkartmaya başladım. Bu başarıyı ilk önce kendime inanarak kazandım. Murat Özen ile yaptığım ilk telefon konuşmasından, Şenol İpek'in birinciliği açıkladığı ana kadar bu inancın içerisindeydim. Kendisine de buradan çok selam göndermek isterim..  

Aldığınız eğitim? 

Eğitim sürecim ben ortaokuldayken başladı. O zaman da temel oyunculuk ve drama eğitimleri aldım. Antalya'da Antalya Bölge Tiyatrosu ve çeşitli amatör ekiplerde eğitimimi daima devam ettirdim. Ama eğitimimin çoğu süreci sahnede geçti. Arka planda olmak, gözlemlemek ve neden diye sorarak kendimi aydınlattım. Kariyerimin son noktası ise Yedisanat Akademi oldu.  

Bugüne kadar sahnede/sinema vb yerlerde Kimlerle çalıştınız/ çalışmak istersiniz? 

Bugüne kadar sahnede çalıştığım sayısız insan var. Hepsinin ismini buraya yazmak biraz fazla yer alacaktır... Ama kabaca bahsetmek gerekirse; şehir tiyatroları oyuncuları, amatör ve profesyonel birçok oyuncu ile çalıştım. Kimlerle çalışmak isterdim... Yaşım buna müsade etseydi Müşfik Kenter ile aynı sahneyi paylaşmak isterdim. Her ismini andığımda aklıma Sevmek Zamanı filmi gelir.. Sinema projem olmadı maalesef. Ama kamera arkasında yardımlarımın olduğu ekipler var.  

Bugüne kadar yaptığınız projelerden Sinema/ Tiyatro vb işlerden bahsetsek birazda? 

​ ​Bugüne kadar yine çok fazla projede yer aldım. Bütün projelerim bana güzel izler bıraktı.. Kuvayi Milliye, Şahları da Vururlar, Macbeth, Küçük Prens, Batakhane Güzeli, Ada, Özgürlüğün Bedeli, Aşkın Gözyaşları, Şeyh Bedrettin ve birçok tiyatro oyunu ile sahneye çıktım. Projelerimin her biri beni ayrı bir ümit ve umut ile sahneye çıkarmayı başardı.. Bir oyun çıkarabilmek zorlu bir sürece imza atmak demektir. Bu süreçleri hızlı ve başarılı bir şekilde tamamlamak için disipline olmak gerekir. Bunu zamanla daha çok benimsedim ve benimsetmeye çalıştım. Her işin zorluğu olduğu gibi oyunculuğun da zorlu süreçleri var. Hatta birçok mesleğe göre daha zorlu yanları da var. Umut olmaz ise bu işin bir parçası olmanız zorlaşıyor...  

Şimdide en çok yapmak istediğiniz proje nedir ? Ve kimlerle oynamak isterdiniz? 

En çok yapmak istediğim proje.. Şiirsel anlatımı olan bir tiyatro oyunum var. Kendim amatör olarak yazmaya başladığım ve bitirdiğim bir proje '' Dedeler Deliler Dediler '' olurdu. Amatörlükten kurtarıp, profesyonel bir hale getirmek isterdim. Hayallerim arasında ''bir gün'' dediğim projelerden biri..  

Oyunculuk sizce nedir ? Peki tiyatro / dizi / sinema oyunculuğu arasından seçim yapmanızı istesek hangisi 1.sıraya yükselir? 

Oyunculuk bir tablo gibidir hep gözümde. Renkleri bir araya getiren ve detayları ile büyüleyen bir tablo. Bir oyuncu her şeyden önce insan olabilmelidir. İnsan olmanın şartlarını yerine getirmelidir derdim hep. Kendisine bakmalı, çerçevesi geniş olmalı, prensipleri ve disiplini olmalı.. Her ne kadar özgürce yapılan bir meslek olsa da içinde sertlik de barındıran bir meslek. Bir pantolon aldığınızı düşünün, cepleri çok büyük bir pantolon. Oyuncu ceplerini hayalleri, karakterleri, tipleri, ipuçlarını, teorik ve alaylı bir dolu bilgiyi koyabilmelidir içine. Yazdığım oyunda da buna benzer bir bölmeden bahsetmiştim; '' Gözlerimizi kapattığımızda aynı şeyi görürüz. Karanlığı... Bu ortak yapının içinde bir sır var, bir dünya. Dilediğinizce renkler ve dilediğinizce hayatlar olabilir içinde. Kimi bu renklere sahip olur, kimi o renklerin karıncalığında boğulur.'' Eğer tiyatro, dizi, sinema mı sorusuna bir cevap bekliyor iseniz bu benim için bağlantılı bir evre olur derdim. Sinema ve dizi oyuncularının bir tiyatro disiplini alması gerektiğini savunurum. İlk tiyatroyu seçerim desem de dizi ve sinema oyunculuğunu yanı sıra getirmek isterdim.  

2019 Sinema Güzeli Yarışmasında 1.olmak nasıl bir duygu ? O serüveni anlatmanızı istesek? Nasıl karar verdiniz böyle bir yarışmaya katılmaya? Nasıl hazırlandınız? 

Sinema Güzeli 2019 serüveninde birinciliği tadıyor olmak ayrı bir keyif ve ayrı bir gurur benim için. Beklentilerim var kendi içimde ve çevremde. Bunları biraz olsun karşılayabilmek beni inanılmaz rahatlatıyor. Kendime olan saygım ve çevreme olan prestijimi tamamlıyor. Antalya'daydım bu serüvenin ilk kıvılcımlarını hissettiğimde. Murat Özen hocamın yanına geldim çalışmaları hızlandırmak için. Partnerim Miray Çelik ile karşılıklı oturup biraz hayatlarımızdan bahsettik. Arabesk filmini tartıştık... İstanbul'da değildim bir zamandır. Burayı özlediğimi düşündüm. Her ne kadar gürültü ve kalabalığın ortasına gelmiş olsam da... Hayatımda hareketli bir tiyatro evresi vardı. Bu evrenin yaptığım mesleğe katkısı olacağına inandım. Yeşilçam dönemine ayrı bir hayranlığım vardı onun da etkisi oldu tabi. Ezber dönemini hızlı atlattık. Ve deneme çekimlerine başladık. Her aldığımız prova bizi daha da inançlı kılıyordu. Her seferinde bu daha iyi oldu, hatta bu daha da iyi diyerek geçiyordu. Hatta birinciliği getiren videoyu çektikten sonra da bundan daha iyisini yapabileceğimizin düşüncesindeydik.   

Bundan sonraki hedeflerin neler Çağdaş’cığım peki? 

Bundan sonraki hedeflerim yine aynı kalacaktır. Tiyatroya verdiğim ağırlığı sinema sektörüne de vermeye karar verdim. Bu sektörde kendimi gösterebileceğime ve ilerleyebileceğime inanıyorum. Pratik yapımın da bana bunu ifade ettiğini hissediyorum.  

Ailen ve yakınların bu süreçte nasıl destek oldular? 

Ailem... Bu süreçte maddi ve manevi benim yanımda oldular. Her ne kadar uzaktan da bu bilgileri almış olsalar. Onlara İstanbul'dan birincilik haberini verdiğimde sanki bu haberi önceden almışçasına tepki verip, buna zaten inandıklarını belirtmişlerdi. Onlara tekrar teşekkür etmek isterim buradan da..  

Son olarak senin eklemek istediğin bir şey var mı ? Bundan sonra nasıl bir yaşam seni bekliyor ? Çağdaş Karanfilci'yi bundan sonra neler bekliyor? 

Beni bu süreçten sonra zorlu bir yol bekliyor açıkçası.. Bu yolun engelleri olacaktır. Ama düşüp geri dönmemek gerekir. Bizi ayakta tutan şey umutlarımız ve hayallerimiz olacaktır. İstanbul'da hayata geçireceğim bir sürü proje ve tanışacağım bir sürü insan var. Her ne kadar gürültüden hoşlanmıyor olsam da bu benim için bir engel olmayacaktır. Hatta buralardan ev bile bakmaya başladım diyebilirim.  

Bu güzel röportaj İçin sonsuz teşekkürler Sevgili Çağdaş'cığım...

Ben çok Teşekkür ederim Kıvanç Abiciğim:)))) 

RÖPORTAJ: Kıvanç Terzioğlu