Yanlış yerleşimler, yanlış yapılanma ve yönetimlerin zaafları nedeniyle, doğanın doğal bazı dalgalanmaları insanlar için doğal afetleri oluşturmaktadır.

Eski insanlar doğanın varoluş hareketlerinden daha çok ibret alıp, yerleşimlerini ona göre düzenliyorlardı.

İlim ve fen ilerlemiş olmasına rağmen, adeta dünya yeniden cahiliye devrine dönmüş.

Eski şehirlerin yüksek yerlere kurulduğuna arkeoloji tarihi tanıktır.

Çağımızda bırakınız yüksek yerleri seçmeyi, dere yataklarına bina diye ilkel kondular yaparak adeta toplumsal olarak intiharı seçiyoruz.

Kültür turları kapsamında yaptığımız gezilerde, eski medeniyetlere ait kalıntıların hep dağ yamaçlarında ve tepelerde kurulu olduğunu gördük.

O insanlar yaşayarak, deneyerek kentleşme bilincini elde etmişlerdi.

Şimdi bizler bilimin ışığından yararlanamıyor, adeta yarasalar gibi karanlık mağaralara saklanıyor ve bugünkü doğal dediğimiz afetlerin baş mağduru oluyoruz.

Aslında doğal afet diye birşey yoktur. Bu hareketlilik tüm evrenin yapısında vardır.

Kâinat bir yandan yeni doğumlara gebe olurken, diğer yandan da yıldız ve gezegenlerin ömrü doluyor ve evrensel boşlukta yok oluyorlar.

Bizler kurduğumuz çarpık kentlerin basit eksikleri nedeniyle insanlara hayatı zehir ediyor ve yaşamı çekilmez bir angarya haline dönüştürüyoruz.

15 yıldır yaz aylarını B.Çekmece'de geçirdiğimden, oranın altyapı çalışmalarında yapılan hatalara tanık oldum.

Belediye Başkanı Sn. Dr. Hasan Akgün'e de B.Çekmece sahilinde oturan sakinler olarak sorunlarımızı birkaç kez ilettik ama mesele hala çözülemedi.

Sahildeki Kordonboyu caddesi hayli yükseltildiğinden, o caddeye paralel uzanan tüm site ve binalar yol seviyesinin altında kaldı.

Her büyük yağmurdan sonra giriş katlarını yağmur, sel ve kanalizasyon sularının basması kaçınılmaz hal aldı.

Yağmur suları da kanalizasyonlara bağlandığından bu hatlar kısa sürede kumlarla doluyor ve sistem bu suları taşıyamıyor.

Oysa denize inen her sokağın sonundan geniş direkt birer boru döşenerek yağmur suları denize dökülebilirdi.

Ama Amerika'nın keşfi gibi bu küçük sorun yıllardır çözülemiyor ve güzelim B.Çekmece sahilleri çamura teslim oluyor.

Çektiğimiz sıkıntı, açık manasiyle parasızlık değildir.

Çektiğimiz sıkıntı, bilgi sıkıntısıdır.

İsmet İnönü