2. Dünya savaşının fitilini ateşleyen diktatör Adolf Hitler şöyle bir cümle kurmuştu "İnsanların düşünmemesi, bizim gibi liderler için büyük şanstır." Yine ABD'nin uzun süre Dış İlişkiler Komisyonu lider takımında yer alan ve kürüsel güçlerin danışmanlığını yapmakla ön plana çıkan Zbigniev Brzezinski "Kontrol edilebilir toplumlar için teknolojiden faydalanmalıyız" diyordu... 

İşte bu minvalde küresel güçlerin her zaman ana hedefleri toplumları kontrol edilebilir, zihni ele geçirilmiş robotlar haline getirmek olmuştur. Bununla alakalı 1920'lerden bu yana ABD İstihbarat Servisi CIA başta olmak üzere bir çok kurum veya kuruluş bu yönde çalışmalar yürütmektedir. 

Bu çalışmaların bir kanadı da, hayatımızın her saniyesinde yine hayatın bir gerekliliği olan ses ile olur... Yani ses eşittir frekanslar ile... 

Frekans, belirli bir sürede sabit bir yerden geçen dalgaların (titreşim) sayısını açıklar.

Frekans ile neler yapılabilir?  Frekanslar ses düzeyine indirgendiğinde sağlık alanında savunma sanayinde (savaş  veya savunma teknikleri) zihin manipülasyonlarıda zihin kontrol kitleleri yönlendirme çok etkili bir kullanım alanı olup ülkemizde çok fazla bilinmemekle birlikte bilinmesi’de istenmemektedir.

Dünya genelinde frekanlar dediğimizde aklımıza gelen isimlerin başında Nikola Tesla  DR.RoyalRifa gelir. Her iki bilim insanının ölümüde manidardır.

Dr.royalRife özel frekans teknikleri geliştirdiğinde ve tekniklerin insan hayatında doğrudan etki mekanizmasını keşffeti vakit ansızın ofisinde ölü bulundu ve ofisinde yangın çıktı. Peki neydi bu teknikler bir çok hastalığın konusunda mekanik titreşimler ile çözülebileceğine dair elde ettiği somut verilerdir. PekiDr.RoyalRife’ın bu tekniklerine nemi oldu İngiliz kraliyet ailesinin elinde ve biz insanlıktan gizlenmekte.

Nikola tesla ölümünden kısa bir süre önce 2 farklı konuya dikkat çekmişir. İlk olarak insan vücudunun yaydığı frekanslar ile karışan dış frekanslar’ı yalıtabildiğimiz vakit hastalıklara karşı mükemmel bir direnç gösterebileceğimizi savundu. Nikola Tesla’nın bahsettiği Diğer husus ise Frekanslar ile zihin manipülasyonu algı ve düşünceleri yönlendirme bu yönlendirme neticesinde ortaya çıkan yönetilebilir insan modelleri olabileceğinden dolayı bizleri dikkatli davranma konusunda uyarması olmuştur. 

Peki ne oldu sonrasında Nikola Tesla7 Ocak 1943 tarihinde 86 yaşındayken New Yorker Oteli'nin 33. katında, 3327 numaralı odasında otel görevlisi Alice Monaghan tarafından ölü olarak bulundu. (buradaki sayısal şifrelemeye girmeden konumuza dönelim)

Daha sonrasında hayatımızda sıkça duyduğumuz zihin kontrolleri kitleleri kontrol etme veya manipüle etme kitleri yönlendirme algı oluşturma ve önemlisi fizyolojik olarak etkileme. 

Daha önce aselsan mühendislerimizin intiharları açıklanamayan süikastlar kazalar mekanik titreşim dalgaları ile zihinlerimiz manipüle edilmesi ile ortaya çıkan sonuçlardır.

Geçtiğimiz yıllarda  birçok kez bahsi geçen suyun hafızası vardır ve programlanabilir olduğunu asıl dikkat edilmesi gereken konu ise soluduğumuz HAVA’nın sudan daha fazla hafızaya sahip olması ve yayılan frekanları dalgalar halinde iletmesi kayıt edebilir olması solunan her hava zerresinin   bedenimizi herbakımdan (enerji beden ruhsal beden duygusal beden fiziksel beden)  zayıflatması ile birlikte bizim tıpkı vitamin minarelgıda’ya ihtiyacımız olduğu gibi bazı temel seslere de bedenimizin ihtiyacı kaçınılmazdır. Nedir bu sesler kişilerin din dil inanç toplumu ekseninde yaşadığı vücudumuzun alışık olduğu sesler. 

Bu sesler eksik olduğunda beden her duyduğu ve hissettiği  titreşimde rezonans haline bürünür. Boğaz içi üni. Elektromanyetik bölümü öğretim görevlisi Profdr. Selim şeker ‘insan beynindeki noktalar arasında öyle yerler varki bunların uyarılması durumunda kişiler adam öldürebilir. Yine aynı yöntemle kişiye uzak bir mesafeden kalp krizi geçirtilebilir yönlendirebilir olacağını belirtmiştir. 

ABD ve Rusya'nın, 1950'den bu yana üzerinde çalıştığı, insanları istendiği gibi yönlendirmeye yarayan beyin kontrol silahının, 1970'li yıllarda Türkiye üzerinde kullandığı iddia edildi.

Bu iddiaya göre, 5.000 insanımızı kaybettiğimiz, insanın ideolojisi uğruna annesini, kardeşini veya en yakınını öldürmekten çekinmediği sağ-sol çatışmasının arkasında, beyin kontrol silahı’mı vardı?

Son zamanlarda ülkemizde ve dünya genelinde yaşanan CORONA virüsü salgını COVİT-19 adlı virüsün daha önce yediklerimiz içtiklerimiz veya endüstriyel gıdalar ile vücudumuzda bulunan mikrobun SES FREKANSLARI ile aktive’mi edildi diye insan düşünmeden edemiyor. 

Ülkemizde ve dünya genelinde Korona virüsü covit-19 ile ilgili birçok konu yazıldı çizildi etkileri sonuçları ve bize getirecekleri götürecekleri hususunda.

Gözlerden kaçan farklı bir detay’a dikkat etmemiz gerekiyor önümüzdeki yıllarda hem ülkemizde he dünya genelinde 5G yeni nesil kablosuz telefon teknolojisine geçeceğiz 5G teknolojisini incelediğimizde temeli, radyofrekans spektrumunun tamamında daha yüksek frekans bant genişliklerinin kullanılması olacaktır. Bu bant aralığı bizim daha çok EMF yani elektromanyetik alana maruz kalacağımız anlamına gelmektedir.

EMF alanlarının biz insanların çevresinde artması neticesinde ‘’korku değişiminin gerçekleşmesi kaçınılmazdır’’ 

FEDERAL İLETİŞİM KOMİSYONU (FCC) bir yaptığı açıklamada 5G teknolojisi ile farelerin aynı ortamda belli bir süre geçirdikten sonra farelerin üzerinde davranış bozukluğu korku gözlemlenmiştir.

Fizikçi ve kanser araştırmacısı David Robert Grimes 5G teknolojisinin "DNA'yı parçalamak ve hücresel hasara neden olduğunu söylemiştir. 

5G antenleri üretim kullanım kurulum gibi durumların bizzat devletimiz tarafından titizlikle ile yapılması kurulumun gerçekleştirilmesi gerekir. Bu teknoloji ile bazı gizli servisler vev örgütler tarafından sıkça kullanılma isteği olacaktır.

5G teknolojisi antenleri çok geniş bir bant aralığından çalışmaktadır buda şu demek olur bu alandaki frekans dalgaları mekanik sesler ülkemizdeki devlet büyüklerimiz bilim adamlarımız insansız hava araçlarımız için ciddi bir tehdit oluşturması demektir.

5G antenlerinin konumlandırılmasına bu antenlerin haarp teknolojisi ile ortak çalışı çalışmadığından emin olmalıyız.

Devletimizin ve Bilim adamlarımızın bu konuda ciddi adımlar atacağından eminiz. 

Bir sonraki yazı FREKANS ile İNANÇ VE KÜLTÜREL GEN ilişkisi.