Bu yılın Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri töreni, “Şeyhül Muharririn” olarak andığımız Burhan Felek duayenimizin vefatının 42’nci yıldönümü olan 4 Kasım Pazartesi günü, geniş bir katılımla, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Cağaloğlu’ndaki merkezinde yapıldı.
Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar, “Gazeteciliğin zor zamanlarının hiç bitmediği bir ülkede yaşadığımızı” belirterek, özetle şöyle dedi:
“Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri Töreni’nde sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni yaşatmak, geliştirmek ve kurumsallaşmasını sağlamak amacıyla önemli hizmetler veren Burhan Felek başkanlık yaptığı yıllar boyu gazetecilerin sorunlarına çözüm aradı. Türk basının unutulmazları arasında yer aldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni tam 26 yıl yöneten Burhan Felek’i 4 Kasım 1982’de kaybettik. Burhan Felek’in ölümünden bir yıl sonra dönemin yönetim kurulu tarafından adına oluşturulan Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri’ne layık olmak için 50 yıl gazetecilik mesleğini yapmış ve 70 yaşından gün almış olmak gerekiyor. Her yıl bu niteliklere sahip gazetecilerin tamamının listesi Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri Seçici Kurulu’na sunuluyor. Seçici kurul bu yıl listeden 30 meslektaşımızı ödüllendirdi.”
“Gazeteciliğin zor zamanlarının hiç bitmediği bir ülkede yaşadığımızı” belirterek konuşmasını sürdüren Başkan Munyar, “Bütün zorluklara rağmen halkın haber alama hakkına saygı gösteren, haberin serbest dolaşımı için çaba harcayan gazetecilerimizin varlığı ile yol alıyoruz. Evrensel gazetecilik ilkeleriyle bu zorluklara rağmen görevlerini yapan meslektaşlarımız iyi ki varlar. Onlara meslek örgütü olarak şükranlarımız var.
Bu yıl ödüle değer görülen gazeteci dostlarımızı yürekten kutluyorum. Sağlıklı, başarılı bir yaşam diliyorum. Seçici Kurulumuzda görev alan arkadaşlarımıza titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ediyorum.”
“BURHAN FELEK ÜSLUP KONUSUNA ÖNEM VERİRDİ”
Törende kısa bir konuşma yapan Burhan Felek’in yeğeni Okşan Atasoy, üstadımızızn, duayenimizin üslup konusuna çok önem verdiğini, gazetecilerin üslubu hassas bir dengeyle kullanmaları gerektiğin düşündüğünü ifade etti.
Burhan Felek’in mizahtan yararlandığını, kendisinin oluşturduğu tipler olduğunu, taraf tutmadığını, herkesin doğrusunun kendisine göre doğru olduğuna inandığını söyledi.
“MATBAA BOYASI KOKUSU BAĞIMLILIK YAPAR” DEMİŞLERDİ…
Cemiyetimiz bu yıl bizi de Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri’ne değer görülenler listesine dahil etmiş; Seçici Kurul üyelerine teşekkür ediyorum. Ödül töreninde yaptığım teşekkür konuşmasında 63 yıllık meslek yaşantımı özetlemem elbette mümkün değildi; yeri de değildi. Konuşmamda, küçük birkaç ekle, şunları söyledim:
“Tarih 1 Şubat 1961.. Molla Fenari Sokak’taki Büyük Gazete’de grafiker ve yazar olarak mesleğe başladım. Mesleğe başladığım ilk yıllarda meslek büyüklerim, ‘Matbaa boyası kokusu bağımlılık yapar; artık başka iş yapamazsın’ demişlerdi. Bu sözün gerçekliğini yaşayarak öğrendim. Aradan 63 yıl akıp gitmiş, SSK emekli etti, ama ben kendimi emekli edemedim. Sağlığım elverdikçe, Burhan Felek Üstadımın yolunda yürümeye çalışacağım.
Meslek hayatıma grafiker olarak başlamıştım. Belki de bu nedenle, mesleğimizin çok önemli bir bölümü olan baskı teknolojisine merak sarmıştım. Yazılan yazılar, etkinliklerde, röportajlarda çekilen fotoğraflar kağıda nasıl aktarılıyor, okuyucuya nasıl ulaşıyor konusunu hep merak etmişimdir.
Basın hayatımın ilk yılları, baskı teknolojisinin çok hızlı gelişmeler yaşadığı yıllardı. O yönden bakıldığında kendimi oldukça şanslı sayıyorum; taş baskıyı da, tipo baskıyı da, ofset baskıyı da, tifdruk baskıyı da ve dijital baskıyı da görme ve uygulama şansım oldu.
İlk çalıştığım yayın organı olan Büyük Gazete Molla Fenari Sokak’taki Ahmet Emin Yalman’ın VATAN matbaasında basılırdı. Bugün katlı otopark olan Vatan matbaası, benim için, baskı tekniği konusunda temel bilgiler edindiğim bir okul oldu. Taş baskıyı da, ofset baskıyı da, rotatif baskıyı da ben orada gördüm ve uygulamalı olarak orada öğrendim.
“VATAN matbaası ile taş baskının ve ofset baskının ne ilişkisi var?” diye düşünülebilir. VATAN matbaasının girişindeki bodrum katında Haşim Ofset matbaası vardı. Orada daha önceleri taş baskı da yapılmıştı. Taş baskı kalıplarını, prova tezgahını, ofset baskı kalıplarının hazırlanışını orada gördüm. 70x100 ebadındaki ofset makinede daha çok film afişleri basılırdı. Renkli fotoğraftan ya da renkli çizimlerden renk ayırım tekniği henüz gelişmediği için, ressamlar, tasarladıkları afişlerin ana hatlarını çizdikleri taslaktan ofset baskıda kullanılan çinko kalıplara dört kopya alırlardı ve tasarladıkları afişin renklerini, özel mürekkeplerle, özel kalemlerle ve zamk-ı arabiyle bu kalıplar üzerine çalışırlardı.
Matris kağıtlarını, kurşun kalıpların dökümünü, bunların rotatif makinenin kazanlarına bağlanmasını, boş bırakılmış bölümlere klişelerin yapıştırılmasını VATAN matbaasının baskı bölümünde gördüm, öğrendim. Tifdruk baskı tekniğinin diğer baskı tekniklerinden farklarını Kral Matbaacılık’ta ve Hayat dergisi matbaasında öğrendim.
Günümüzde dijital baskı tekniği ile tanıştık ve gelişmeleri izliyoruz. Soğuk ekranlar bizlere iletişim konusunda büyük imkanlar sağladı, ama ben hala mesleğe başladığım yıllardaki Cağaloğlu’nun o sımsıcak aile yaşantısını özlüyorum.
Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri her gazeteci için bir onur ve gururdur. Bana bu gururu yaşatan Cemiyet’ime ve Seçici kurul üyelerine teşekkür ediyorum.”
“BURHAN FELEK BASIN HİZMET ÖDÜLLERİ ALMANIN KOŞULLARINI BİRAZ YUMUŞATALIM”
Bu yıl Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’ne değer görülenlerden biri de Türk basınında ilk ekonomi sayfası geleneğini başlatan Necati Doğru’ydu. Necati Doğru ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, “Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri’ni almak için 50 yıl gazetecilik mesleğini yapmış olmak ve 70 yaşından gün almış olmak” koşulunun biraz esnetilmesini önerdi. Necati Doğru’nun bu önerisinin haklılık payı var; çünkü bu yıl Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri’ne değer görülen meslektaşlarımızdan biri (Turgay Renklikurt) ödülünü alamadan vefat etmiş, birkaç meslektaşımız da rahatsızlıkları nedeniyle törene katılamamışlardı. Meslektaşlarımız, çeşitli nedenlerle, mesleğimizin bu çok değerli ödülünü alabilecek kadar şanslı olmayabiliyorlar.
Genç meslektaşlarımıza, Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri’ne değer görülecek başarılı çalışmalar yapacakları sağlıklı bir ömür diliyorum.
BURHAN FELEK
Bir gazeteci olarak, adına BASIN HİZMET ÖDÜLLERİ verilen duayenimiz BURHAN FELEK, 11 mAYIS 1889’da İstanbul’da doğdu. 1910’da İstanbul Hukuk Mektebi’ni bitirdi ve ilk yazısı aynı yıl Donanma Dergisi’nde yayınlandı. 1918’de spor ve foto muhabiri olarak Tasvir-i Efkar’da gazeteciliğe başladı. Vatan, Millet, Yenises, Milliyet (1926),Tan, Cumhuriyet ve son olarak Milliyet gazetelerinde çalıştı. Uzun yıllar günlük fıkralar ve haftalık sohbetler yzdı. Ayrıcaspor yöneticiliği,futbol hakemliği, Milli Olimpiyat Komitesi Başkanlığı yaptı.
Kurucu Başkan Sedat Siimavi’den sonra Türkiye Gazeteciler Cemiyeti başkanlığını üstlenen Burhan Felek, ilki 11 Nisan 1949’dan 5nisan 1952’ye kadar, sonraki ise, 4 Aralık 1959’dan başlayarak hayata gözlerini kapadığı 4 Kasım 1982 gününe kadar olmak üzere toplam 26 yıl görev yaptı.
Basındaki unutulmaz hizmetleri dolayısıyla Mahmut Sadık’tan sonra Şeyhül Muharrin” larak andığımız Burhan Felek’in saygıdeğer anısını yaşatmak ve basına uzun yıllar basın hizmet veren gazetecileri ödüllendirmek amacıyla, Türkiye Gateciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun 24 Aralık 1982 günkü toplantıda aldığı kararla, ilki 1983’te verilen ödüller gelenekselleşmiş olarak sürüyor.