Bunun neresi insanlık?

Abone Ol

Beş yıldır artık kabak tadı veren Trabzonspor Fenerbahçe geriliminde gelinen son nokta, aklın ve mantığın kabul edebileceği boyutlar içirisinde değil.
Ne kendinden, ne de Trabzon’dan haberi olmayan birkaç ahmağın neden olduğu sahneler insanın içini acıtacak cinsten. Düşünebiliyor musunuz, sen kalk 4-0 yenik olduğun bir maçta, bitime 2-3 dakika kalmışken sahaya atla çizgi hakemine saldır yere yatır ve yumrukla.
Özgürlüklerin kısıtlanmasına ve şiddete ezelden beri karşı bir insanım. Ancak bu olayın faillerini öyle kolay kolay affetmem yetkili olsam. Bir kere üzerinde bilinen bütün ruhsal bozukluk ve depresyon testlerini uygularım. Bu kafa yapısında bir insanın, normal insanlarla aynı ortamda olması akıl almaz tehlikeli bir durum. Allah böyle insanlardan korusun herkesi diyorum.
Aslına bakılırsa, maç içinde saha içinde ve tribünlerin çok çok büyük bir kesiminde hiçbir sıkıntı yoktu. Hatta Nani’nin attığı gol ve Mehmet Topal’ın oyundan çıkışında, tribünlerin bir bölümü alkış bile tutmuştu. Bir taraftarın çıkışında, Nani’nin formasını istemesi, daha sonra yine bir tür hastalıklı zihniyetteki insanların baskısıyla o formayı geri gönderişini de izledik.
Vay beeee, demek ki bir futbolsever, kendi takımının dışında bir isimden, formaydı fotoğraftı gibi bir şeyler isteyemeyecek. Şayet isterse de, dayak noktasına varan tepkiler alacak ve aldığını geri vermek durumunda kalacak.
Şimdi soruyorum; Bunun neresi spor, bunun neresi insanlık?
Olaydan yaklaşık 25 dakika sonra uluslar arası ajanslar ve televizyon kanalları olayı flaş haber olarak abonelerine ve izleyenlerine aktardılar. Zaten sorunlarla boğuşan ülkemiz için tam bir fiyasko olarak nitelendirildi gelişmeleri.
Öyle ya ne desinler ki adamlar; “Türkiye’de ülkenin iki büyük takımını karşı karşıya getiren futbol maçının son dakikalarında tribünlere biraz da, boks maçı gösterildi” mi denmeliydi yoksa?
Trabzonlu dostlarım hiç bana kızıp darılmasınlar. Maçın hakem tarafından tatil edilmesinin hemen sonrasında resmi sitesinden durumu anons eden Futbol Federasyonu Başkanlığına çağrıda bulunuyor ve bir öneri sunuyorum. Ders alınıp dikkat edilmesi adına, en az üç sezon Trabzonspor’a kupa, lig ya da her ne amaçla olsun, tüm Fenerbahçe maçlarını Kadıköy’de oynama cezası verin...
Bu arada, Bordo Mavili takımın file bekçisi Onun Kıvrak’ın olaylardan hemen sonra, soyunma odasına giderken forma ve eldivenlerine sahaya bırakıp, çıkış tünelinin yolunu tutması ibretlik bir sahneydi.
Yukarıda da altını çizmeye çalıştığım gibi, olayı tüm taraftara ve tribünlere mal etmek mümkün değil. Ancak bu yapıdaki insanlara geçit vermemek gerek.
Sonuç olarak, Türk futbolu ve tabi ki Trabzon adına, bir daha asla yaşamak istemediğim kapkara bir gece, olarak bu akşamı unutmak istediğimin altını çiziyor, geçmiş olsun diyorum.
Hoşçakalın...