Yine şehit haberleri gelince aziz vatanın dağbaşlarında ülkemizin bölünmez bütünlüğü uğruna hayatlarını hiçe sayarak mücadele eden kahraman askerlerimize son yıllarda yapılan haksızlıkları bir kez daha hatırladım ve içim sızladı.

Gecen yılların muteber adamları olan Fethulah cematinin devlete sızmış üyelerinin kumpas ve iftiralarıyla yüzlerce askerimiz yıllarca hapislerde çürütüldü, mesleğinden atıldı veya emekli edildi. Yapılan adice muameleyi onuruna yediremediği için intihar eden oldu!!!  Askerlerimiz gibi hiç bir günahı olmayan çok sayıda sivil insanımız da bu yalan, iftira ve kumpasların kurbanı oldu. Türk milletinin sigortası olan önemli kuruluşlar kapatılmak zorunda kalındı...

Şehit Generalimiz Aydoğan AYDIN’la kendisi Üsteğmenken aynı taburda görev yapmıştık. Disiplinli, çalışkan, özverili, vatansever iyi bir subaydı. Zamanla terfi alarak yükseldiği her görevini başarıyla yerine getirmiş olmasına rağmen 15 Temmuz’da haksız yere gözaltına alınmış, daha sonra suçsuzluğu anlaşılınca serbest bırakılmıştı.

Kore Savaşında 1951 yılında 22 Nisanı  23 Nisana bağlayan gece  Topçu ileri gözetleyicisi Topçu  üsteğmen Mehmet  Gönenç’in, bulunduğu mevziyi kuşatan düşman askerlerinin vurulması için kendi koordinatlarını verdiği gibi, 1997 yılında Kuzey Irak'taki bir çatışmada "bulunduğum yeri vurun" diyebilecek kadar vatan sevdalısı ve özverili kahraman Aydoğan paşamızın hakkı ödenemez.

Jandarmanın 167 yıllık tarihinde Türkiye'nin ilk kadın ilçe Jandarma Komutanı olan Şehit Yarbay Songül YAKUT ise fetöcülerin kumpasıyla ordudan uzaklaştırılmış ve uzun bir hukuk mücadelesi sonucu haklılığını kanıtlayarak görevine dönmüştü. Diğer şehitlerimizin de mutlaka büyük özverileriyle inşa edilmiş kahramanlık öyküleri vardır.  Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Binbaşı Koray Onar, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Yüzbaşı, Serhat Sığınak, Üsteğmen Abdülmuttalip Kesikbaş, Başçavuşlar Mehmet Erdoğan ve Çavuş Fevzi Kıral, uzman çavuşlar Zeki kılıç ve Hakan İncekal, bin yıldır bu topraklar için verdiğimiz son şehitlerimizdir. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Terör örgütlerini maşa olarak kullanıp, Sevr’de başaramadıklarını gerçekleştirmeye çalışan dış güçler bu asil vatan evlatları sayesinde hüsrana uğrayacaklarıdr.

Bunca kumpaslara, iftiralara, adiliklere, haksızlıklara rağmen, ülkemizi hedef alan teröre karşı kahramanca mücadele eden Askerlerimizin hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Onlar Türk Milletinin evlatlarıdır. Vatana sıdkı sadakatle hizmetin bedeli eziyet olmamalıydı... O’nlara bu zulmü yaşatanlara yazıklar olsun...

Onlar, vatan ve millet uğruna dağda, bayırda, gece-gündüz, kar-kış demeden canlarını hiçe sayarak  kahramanca mücadele ederken, Türk düşmanlarının maşası bazı kanı bozuklar da, sıcak döşeklerinde utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan, arsızca ve yüzsüzce Cumhuriyetimizin kurucusuna iftira atarak hakaret etmekte... Uçan kuşu bile tutuklu yargılayan adalet sistemimiz ise bu akçakları 10-15 gün içinde ilk celsede tahliye etmekte!!! Keşke diğer davalarda da aynı duyarlılığı ve hızı gösterebilseler...

Şırnak/Şenoba Tugay Komutanlığından kalkış yapan ve içinde 13 personelin bulunduğu AS 532 COUGAR tipi bir helikopterin, kalkışından kısa bir süre sonra yüksek gerilim hatlarına takılması sonucunda saat 20.55 sularında düşerek hayatını kaybeden 13 kahraman kahraman askerlerimizle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Türk Milletine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.