Atina’da kuaför salonuna gittiğimde saçlarım tarandıktan sonra makyajımı yapan hoş sohbet bir kızla tanıştım.. O makyajımı yapana kadar ne olduğunu anlamadan kahve sigara derin muhabbet ve telefon numaralarımızı vermiştik birbirimize…. Sevdiye Hanım, benim yaşlarda çok hoşsohbet biri…
Bu aşırı hızlı samimiyetimizin tek nedeni… biz iki kız Rumca sohbet ederken, Sevdiyenin iş arkadaşı olan Georgios’tan makyaj çantasını istemesi ile oldu. O andan itibaren çok samimi olduk zira Sevdiye:
- O... analı Georgios! Makyaz çantasını verir misin? dedi!! (dosete makyaz tsanta Georgios;)
Donup kalmıştım 
Ben:
- Türk müsün sen?? Ay ne dedin adama??
Sevdiye bön bön baktı yüzüme…. Rumca konuşmaya devam etti..
Sevdiye:
- Ne diyorsun sen, hiçbirşey anlamıyorum…
Ben Rumca’ya döndüm tekrar ve; sen adama ne dediğini biliyormusun diye sordum…
Sevdiye:
- Elbette biliyorum ama o anlamıyor ki dedi.. Ona iltifat ettiğimi zannediyor…
ben:
- Peki sen nasıl öğrendin Türkçe küfretmeyi??
Ve artık Atina’da sıkça gittiğim kuaförlerden biri Sevdiye.. Özel bazı işlemler için telefon ediyorum ve evime geliyor.. Fiyat konusunda da oldukça yardımıcı oluyor bana…
Meğer; Sevdiye Anne babası Bulgar Türkü imiş.. Bulgar zulmünden kaçmış ailesi.. O tarihte pek çok kişi Türkiye’ye gitmiş ve Ortadoxs olanlara da Yunanistan kucak açmış.. Atina’ya yerleşmişler, 
Sevdiye Atina’da doğmuş ama unutmamış işte, Büyükanne ve babasından dilinde kanlan üç beş kelime eski Osmanlıca Tükçesi ve bolca eski dilde küfür kültürünü..
Salon sahibi Yunan aslı Dimitri.. Bu salonda bir İranlı genç üç Yunan ve bir de Sevdiye bir arada çalışıyorlar…
Sevdiye bay-bayan tüm müşterilere hizmet veriyor.. Yunanistan’da kadın erkek kuaförleri Türkiye’deki gibi ayrı değil.. Kuaförlerde cinsiyet ayrımı yok yani.