**Neredeyse her gün topraklarlar şehitlerimizin mübarek kanıyla sulanıyor. Kahrolası terör evlatlarını babalarını, eşlerini, yarlarını,ana-babaların canlarını söküp alıyor.Bu acıyı hissedebilmek için illa o ateşin evimizin orta yerine mi düşmesi gerekiyor?

**Hergün çocuklarımız,kadınlarımız hatta hayvanlarımız tacize,tecavüze uĝruyorlar. Yaralanabiliyor,hatta cinayete kurban gidiyorlar.Hayatta kalsalarda o travma ile yaşanan ölüye dönüyorlar.Bu talihsizlik başımıza gelmeden de, o acıyı anlayabiliriz diye düşünüyorum.

**Kadınlarımız, çocuklarımız her gün en yakınları olan eşleri,eski eşleri, aba-babaları,abileri tarafından şiddete uĝruyor veya cinayete kurban gidiyor.

**Okullar açıldı ama  ekmek parasını kazanmak için çalışmak zorunda bırakılan yavrularımız hiç aklınıza geldi mi, bilemiyorum?Hala,sırtında okul çantası yerine demir,tuĝla,odun (yük,malzeme)taşıyan, elinde kalem yerine tornavida,çekiç vs... tutan yahut sokaklarda tartıcılık yapıp,mendil satan çocuklarımız var bizim.Karton toplarken yorgunluĝa,uykusuzluĝa,açlıĝa daha fazla dayanamayıp kaldırım köşelerinde,parklarda uyuya kalan yavrularımız var bizim.

**İşsizler ordumuzun yanı sıra işsiz kalmak korkusu ile  mecburen sigortasız çalışanlarımız var bizim.

**Rızkını kazanmak için çalışırken bir taraftan da kendini tacize karşı her daim korumak zorunda kalan kadınlarımız-kızlarımız var bizim."Dul olan kadını" kafasında  av olarak gören bir zihniyetle mücadele eden yürekleri  örselenmiş kadınlarımız var bizim.

**Íflas etmiş yada iflasın eşíĝinde olan kendini çıkmazda bulan esnaflarımız var bizim.

**Emeklerinin karşılıĝını alamayan çiftçilerimiz var bizim.

**"Üniversiteyi kazansam,bitirsem ne olacak ki?Yine iş bulamayacaĝım" diye umutsuzluĝa bürünmüš gençlerimiz var bizim.

**Uyuşturucu illetinden evlatlarını kurtarmaya çalışan ailelerimiz olduĝu gibi "çocuĝumu hap vs.." verirlerse" diye endişeyle yaşayan ailelerimiz var bizim.

**Organları için,dilendirilmek için,cinsel istismar için,daĝa cıkarıp terörist yetiştirmek için vs..kaçırılan çocuklarımız var ve onların bulunmasını bekleyen gözü yaşlı ailelerimiz var bizim.

Íslamiyeti yanlış anlatan,insanları dinden soĝutan,kendilerine emanet edilen yavrularımıza şiddet uygulayan ,cinsel istismarda bulunan vs...sözde hocalarımız var bizim.

**Uzmanlarımızında son zamanlarda sürekli belirttiĝi gibi internet baĝımlısı,hissiz bir gençlik kapımızda dikilmiş bizden yardım bekliyor.

**Engellilerimiz kendini hayata adapte edemiyor onlar için uygun bir yaşam alanı da yok farkında mıyız?

Okumayı,araştırmayı sevmeyen,bilinçsiz öylesine yaşayıp giden büyük bir kitlenin içerisindeyiz farkında mısınız? Maalesef bu hazin liste uzar uzarda gider. Peki,ne oldu bizim eşsiz güzelliklerle dolu gıptayla bakılan toplumumuza? Hangi ara vicdanımızı, merhametimizi, adaletimizi,şefkatimizi, anlayışımızı sonra bizi biz yapan ne var ise tek tek çöpe bastık.Empati duygumuzu kaybettikçe aslında en başta kendimizin sonra hepimizin kaybettiğini nasıl göremedik?

Hatalar şüphesiz ki insana mahsustur.Bu noktadan sonra herkesin  özeleştiri yapıp kendine gelmesi,gerek toplumumuz gerekse insanlık adına güzel bir adım olacaktır ve samimi duygularla atılan bu adımların devamı geldikçe hepimiz kazanacağız diye düşünüyorum.

Milletvekillerimiz,iş verenlerimiz,işçilerimiz, öğrencilemiz,memurlarımız vs...herkes işinin hakkını vererek yapar iken aynı zamanda iyi bir ana baba,evlat sevgili,eş komşu,dayı,amca,hala, teyze vs...olmayı başarabildiği zaman; bu kara tablonun aydınlanacağının bilincine erişmemizi temenni ediyorum.

Saygılarımı sunar,esenlikler dilerim