Merhaba Sevgili Okurlarım;

Ne kadar okursan oku onun şiirlerinden bıkmazsın. Her mısrasında ayrı bir güzellik, her kelimesinde ayrı bir yasama hevesi, her şiirinde bambaşka bir sevda keşfedersiniz. Şehrinizi sevdirir size, daha da aşık olursunuz. Güzel havalarla ilgili sizin de düşünceleriniz olur. Dalgacı Mahmut'u tanımak istersiniz. 

Gözlerinizi kapatırsınız İstanbul'u duymaya çalışırsınız. Birdenbire oluşan şeyleri siz de fark etmeye başlarsınız. Avareliğin güzel bir şey olduğunu fark edersiniz. Havada olan ve insani sarhoş eden o şeyin ne olduğunu keşfetmek için çabalarsınız, güzel günlerinizde hatırlarsınız Orhan Veli şiirlerini, ebemkuşağı renginde hayallere dalarsınız onunla.

Çapkındır da kendisi çapkınlık yapasınız gelir. Özellikle her baharda aşık olursunuz Orhan Veli'nin İstanbul’una ve gurbette dostunuz olup çıkar. Hayatı seversiniz onunla. Şairliğine yetinip avunan o kişiye saygı duyarsınız, diğerlerini bir yere onu bambaşka bir yere koyarsınız. Bir de rakı şişesinde balık olsam, dersiniz…

Garip akımının öncüsü, Türk şiirinin zincirkıranı. O sadece şair değil, bizden biriydi.  İstanbul aşığıdır, içer sarhoş olur, bol bol aşık olur, küçük mutluluklara büyük hüzünlere kapılır, umutlanır, parasız kalır, aç kalır. Kısacası avaredir ve bunu şiirlerine de yansıtır, galata köprüsünden İstanbul’u seyreder, gemliğe doğru denizi görür ama şaşırmaz. Giden geminin ardından bakakalır ama ağlayamaz... 

Türk şiiri için önemli bir dönüm noktasıdır Orhan Veli, aruzun etkisini silememişken heceyi reddeder, süslü cümleler kurmak istemez. Buna rağmen onun kadar duru ve akıcı anlatım kimsede yoktur. 36 yaşında vefat etti. Ölümü de hayatı gibi garip oldu. Yaşasaydı bugün 103 yaşında olacaktı. Rahmetle ve saygıyla anıyorum. Toprağı bol olsun, büyük şairin…

Hasret Dilek DELİER

 İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor
yavaş yavaş sallanıyor
yapraklar, ağaçlarda;
uzaklarda, çok uzaklarda,
sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı..

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
kuşlar geçiyor, derken;
yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
ağlar çekiliyor dalyanlarda;
bir kadının suya değiyor ayakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı..

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
serin serin Kapalıçarşı
cıvıl cıvıl Mahmutlaşa
güvercin dolu avlular
çekiç sesleri geliyor doklardan
güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı..

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
başımda eski alemlerin sarhoşluğu
loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı..

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
bir yosma geçiyor kaldırımdan;
küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
bir şey düşüyor elinden yere
bir gül olmalı
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı..

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum,
dudakların ıslak mi, değil mi, biliyorum
beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum…