Fenerbahçe Haziran ayında yapılacak olan genel kurul öncesi hayli hareketli, hararetli ve kulübün geleceğinin belirlendiği bir süreçten geçiyor.

Bir tarafta artık kulübün neredeyse tapusunu alan bir Aziz Yıldırım, diğer tarafta ise, “Aziz Yıldırım gitsin de kim gelirse gelsin” diyen milyonların umut bağladığı genç ve vizyon sahibi bir Ali Koç var.

Çok kesin ve net söylüyorum. Bu seçim artık Fenerbahçe için son umut, son şans, son çıkış olacak.

Evet, Aziz Yıldırım 15 Şubat 1998 yılında bir oy farkla Vefa Küçük’ü geçerek oturduğu koltukta, yirminci yılını geride bıraktı. Sekizi olağan, dördü ise olağanüstü yapılan, tam 12 seçimli genel kuruldan kazanarak ayrıldı ve bu anlamda üç büyük kulüp arasında en uzun süre başkanlık yapan isim unvanına sahip.

Hiç tartışmasız, Sarı Lacivertli camia için çok önemli işlere imza attı Yıldırım. “Darağacında olsak bile, son sözümüz Fenerbahçe” diyebilecek kadar gönül verdiği kulübüne unutulamaz hizmetler verdi.

Verdi vermesine de, artık çekilmesi gerek. ‘Çekilmesi’ diyorum çünkü, bir seçim yenilgisiyle koltuktan inmek sanırım başta sağlığı olmak üzere, pek de iç açıcı olmayacaktır Aziz Yıldırım için. Bugüne dek girdiği genel kurul mücadelelerinde karşısında güçlü denebilecek isimlerle yarışmadı. Bu süreçte yalnızca 2013 Kasım’ında yapılan seçimde, Mehmet Ali Aydınlar’la girdiği yarışta, karşısında ilk kez ciddi bir rakip gördü. Kaldı ki o seçimde de 6821 oy almış, Aydınlar ise 2383’te kalmıştı. Yani rakibini üçe katlamıştı.

Ancak şimdi durum aynı değil. Ne Aziz Yıldırım aynı güce sahip, ne de karşısında pasif bir aday var. Yıldırım, tüm camianın, Aziz Yıldırım’a oy verenlerin de tamamına yakının sevdiği, inandığı ve güvendiği biriyle yarışacak. Ali Koş, yalnızca Fenerbahçe camiasın değil, tüm futbol ailesinin beğenip takdir ettiği birisi. Mensubu bulunduğu Koç ailesinin sevilen ve bir o kadar da saygın kişiliği. Bu defa Yıldırım’ın arka bahçe oylarını bile bölebilecek bir güç olarak tam karşımızda duruyor

Daha seçime 2.5 aya yakın süre var. Bu zaman zarfında mutlaka farklı dinamikler seçim sonuçlarına etken olacaktır kuşkusuz. Muhtemelen de seçimler öncesinde en az bir kez daha bu konuda yazarım, günü geldiğinde bunlara da değinirim diye düşünüyorum. Ancak şunu peşinen belirteyim ki, camia içinden kiminle konuşsam, “Bu gerçekten son şans. Ya şimdi, ya da Aziz Yıldırım öldükten sonra” yanıtı alıyorum. Aziz başkanın alışılagelen ‘tek adam’ formatından yakınan ve görüşlerini açıklamaktan çekinen isimler dahi, “Haydi tam zamanıdır. Şimdi değilse ne zaman” diyerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar

Son olarak buradan başkan Yıldırım’a sesleniyorum; Sayın başkan, bu kadar koltuk hırsı, bu kadar narsizm insanın sağlığını bozar. Tıpı sizi de bozduğu gibi. Artık sizin de köşenize çekilmenin vaktidir. Bırakın da Türk sporunun en önemli figürlerinden, belki de ilk sıradaki Fenerbahçe Kulübü’nün yarınlara daha güçlü, daha çağdaş ve daha demokratik olarak ulaşabilmesi için, kaptan köşkünü Ali Koç’a bırakıp, onursal başkanlık unvanını almalısınız. İnanın bunu yaparak kırgın Fenerbahçelinin de gönlünü fethedersiniz.

Benden hatırlatması…