Ensest; Türkiye’de varlığı kabul ediliyor ama nedense hiç konuşulmuyor.  Farklı platformlarda yaklaşık 500.000 kişiye sordum isim vermeyeceğim dökün içinizi dedim %90 ensest aile içi istismar dedi. Kapalı kapılar arkasında neler dönüyor? Ensest’i hiç yüksek sesle bağıra bağıra konuşamıyoruz. Ayıp diye mi? Yoksa aile içi çarpık ilişkiler; olmayan şanınıza, şerefinize zarar verir diye mi? Aslında bu soruyu gizlenmiş yaraların utanmadan cesaret bulup ortaya çıkarabilmeniz için sordum. Bu toplum tecavüz ettiği kadınla tecavüz edenin mutluluğunu yaşamış bir toplum. Tecavüz ediliyorsa eden adamla evlensin, dava dosyaları azalsın deniyor. Bunun yüzünden nice evlatların bütün geleceği yerle bir oluyor. 

 Ensest çoğu kez aile içinde gördüğü halde görmezlikten gelinen bir duruma dönüşür. Anne kendini cinsel ilişkiden korumak için güya bilinçli olmadan çocuğunu eşine ya da diğer bireylere hediye edebiliyor. Sadece anne değil, ailenin diğer fertleri de bu olaya kör kalıyor. Kimseden çıt çıkmıyor. Anne farkına varınca da sus bir kereden bir şey olmaz diye çocuğunu azarlıyor. Tabi susmayan aile bireylerini tenzih ediyorum. Sayısı çok az olsa da saygıyla önlerinde eğiliyorum. Sadece baba değil, hala, amca, dede, dayı, teyze ve birçok akraba evine gönderdiğiniz evlatlarınızın arkasını arıyor musunuz hiç?  Son zamanlarda aile içinde ensest ilişki doğal karşılanmaya başlanıyor, toplumda duyulma riskini göze alınamadığı için istismara uğrayan çocuklar ve yetişkinler susturuluyor, aileyi ekonomik olarak ayakta tutan kişinin bu olayda yer alması bu suçun örtülmesi için türlü sebepler olabiliyor. Hiçbir açıklamaya girmeden hiç kesmeden bana gelen maillerden birini isim vermeden paylaşıyorum. “38 yaşında bir kadınım diyordu 8 yıl öz babam ve abilerimden tarafından tecavüze uğradım diyordu. Kime söyleyecek olsam “Aman sus yalan konuşma, aman sus bekâretin aile şerefimizden daha mı önemli” diyordu. Bu aile öyle kırsal kesimde yaşayan bir aile de değildi. Okumuş eğitimli insanlardı. Yıllarca bunun baskısı ve ruhsal bunalımını yaşadım. Adımı ağresif, başınabuyruk, sorunlu koydular. Bir şekilde evlendim ve yurtdışına gittim(kaçtım) en kötüsü de evlenip çocuklarım olduktan sonra ciddi psikolojik sorunlar yaşamaya başladım. Çocuklarımı babasından korumaya çalışıyordum. Hâlbuki eşim çok iyi bir insandı Aslı Hanım. Çocukluğumda yaşamış olduğum travmatik olay sebebi ile ben yuvamı yıkmak zorunda kaldım.” 

Ne acı değil mi bunun gibi çok fazla mail alıyorum sadece kız çocuklarına değil erkek çocukları da vardı. Koli bandı ile ağzı kapatılıp konuşmasın diye de ölümle tehdit edilen binlerce çocuğa aile içi istismar var. En kötüsü de baskılanması ve susturulması. Küçük yaşta kız ve erkek çocuklarına sen benim helalimmişsin diyen sapık birinci derece akraba olan sapık zihniyetler çok fazla. Öz kızına öz yeğenine, öz torununa porno izleten binlerce sapık ruh var. Önce seni ben koklayacağım diyen aile fertleri dede, amca, dayı, abi, kuzen saymakla bitmez… Annesinin iç çamaşırını giydirip istismara zorlayan babalar mı desem, dedesi oyun oynuyoruz diyerek torununun cinsel organıyla oynadığı erkek çocuklar mı desem en kötüsü de ailelerin bunu bilip hiç ses çıkarmaması mı desem… SAĞ GÖZÜNÜZÜ SOL GÖZÜNÜZE GÜVENMEYİN! İstismarın neredeyse%80’ı aile arasındaki istismar. Ve hiçbir zamanda kolay kolay çözüme ulaşmıyor! 

Türkiye’de “Ensest’in” önüne nasıl geçebiliriz, yaşayan kişilere nasıl yardım edebiliriz. Hiç düşündünüz mü bunu? Yoksa siz de susanlardan mısınız? Türkiye'de eğer bir kız babasından çocuk doğuruyorsa bu benim için kıyamettir. Erkek çocuğu ciddi anal cinsel organı ile travmalar yaşıyorsa bu ciddi toplumsal bir yaradır. Bu durumdan etkilenen kız ya da erkek çocukların kişiliği, cinsel kimliği parçalara bölünmüş ya da dağılmış olarak saklanır. Ruhunda açılan yaralar tekrar ne zaman ağrıyacağı belli olmaksızın kapatılır. 

Ensest; Latince aslı sıfat olarak pis, kirlenmiş, temiz olmayan anlamına gelmektedir. Bugün bu terim toplumumuzda ‘’evlenmeleri, ahlakça ve hukukça, dince yasaklanmış (nikah düşmeyen) yakın akraba olan kadın ile erkeğin cinsel ilişkide bulunmaları’’ anlamına gelmektedir. Bakmakla yükümlü olan tüm kişiler, biyolojik bağa bakmaksızın bu kapsama alınmaktadır. Cinsel içerik taşıyan tüm eylemler ensest içerisinde değerlendirilmelidir. Araştırmalara göre tam tanımı bu. 

Bu eller çok istismar yazdı, hem de titreye titreye…  Gün geçmiyor ki farklı bir olay lakin gidişatın aynı olduğu konular yazılmasın! Çocuklar benim olduğu gibi eminim içinde biraz ar duygusu, namus duygusu, şeref, haysiyet duygusu barındıran herkesin ortak hassasiyetidir, kırmızı çizgileridir. Ben alışamıyorum istismar haberlerine, tecavüzlere, cinayetlere. Milyon kere de yazsam da kalemi elime aldığım ilk gün ki gibi kudurup coşup son cümlemi ise sinkaf ve ağır ithamlarla bitiriyorum. Taciz ve cinsel istismar, çocukta hayatı boyunca taşıyacağı çok büyük travmalara ve güven kaybına yol açıyor. Bu direk birinci derece yakınlarından olunca kime güvenmeliyiz sorusunu kafamızda sorgulamaya başlıyoruz.  

Araştırmalarıma göre; Ensest oranının belirli bir bölgeye mahsus olmadığını söyleyebilirim. Sadece ekonomik seviyede, eğitimde bir düzeye gelmiş gelmemiş kişilerde olup olmadığını da söyleyemeyiz. Eğitimle alakası yok. Üniversite mezunu örnekler de var. İstismara uğrayan çocuklar korkuluyor korkutuluyor! Aile baskısı çok! Toplum baskısı çok fazla. Aile zaten dışlıyor. Seni sorunlu olarak görüyor. Toplum tamamen dışlıyor ensest mağduruysanız. Bakın bir örnek daha vereceğim geçen yıllarda yaşanmış bir gerçek olay; Babanın 3 kızı var. Büyük kızına tecavüz ediyor. Kız travma içinde ve ilk bulduğu adama kaçıyor. Bir süre sonra ikinci kardeşi de tecavüze uğruyor ama biri diğerinden habersiz. Kız bir gün çaresiz kalıyor ve ablasına gidiyor. Abla çok kötüyüm diyor sana anlatmam lazım. Sen de mi diyor ablası ve anlaştıkları tek kelime bu. Üçüncü kardeş akıllarına geliyor hemen ona gidiyorlar ama ne yazık ki iş işten geçmiş ve en küçük kardeş de tecavüze uğramıştır. Bunun üzerine büyük kız babayı bir yere çağırıyor sana bir şey vermem gerek diyerek. Ve babası geldiğinde orada öldürüyor. Şuan kız hapiste.  

Ensest ilgili resmi çalışmada daha sık kız çocuklarının istismara maruz kaldığı (kız %85, erkek %15) belirlenmiştir. İstismarcıların %83’ün mağdur olan çocuk ve ergenin aile üyelerinden, akraba veya tanıdık kimselerden) oluştuğu belirlenmiştir. İstismar türünün sıklıkla dokunma, okşama (%24.4) ve vajinal penetrasyon (%27.4) şeklinde olduğu, istismar yönteminin en sık zorlama (%51.1) ve kandırma olduğu (%29.6) belirlenmiştir. Bu alanda bir çok araştırma yapılmıştır. kamuoyu araştırması kapsamında Türkiye genelinde, çocuk iken aile içinde cinsel tacize uğramış kızların oranını da ortaya çıkarmaktadır. Buna göre bu kadınların % 0,82 'si çocuk iken babalarından , % 0,77 'si erkek kardeşlerinden ve % 1,97 'si de yakın akrabalarından cinsel tacize uğradığını beyan etmiştir. Bir başka ifade ile her 100 kız çocuktan yaklaşık 4 'ü aile bireyleri tarafından veya akrabaları tarafından cinsel tacize uğramaktadır. Bu rakamlar elde edilebilen verilerden sağlanan sonuçlardır. Hala istatistiklere yansımayan, bilgisi kendinde kalanlar bu rakamlarda görünmemektedir. 

Dünya bazında baktığında Ensest’e ilişkin yasalar, yargı alanları arasında önemli çeşitlilikler gösterir ve tarafların yaşlarıyla cinsiyetlerinin yanı sıra, cinsel faaliyetin türü ile söz konusu tarafların aile ilişkisinin doğasına göre değişir. Resmi yasaklarla birlikte, ensestin birkaç biçimi ayrıca toplumsal tabudur ya da dünyadaki birçok kültürde hoş karşılanmaz. Ensest yasaları, yine yargı alanları arasında çeşitlilik gösteren evlilik haklarına kısıtlamaları da içerebilir. Ensest’te bir yetişkinle bir çocuk söz konusu olduğunda, bu genellikle çocuk cinsel istismarının bir biçimi olarak görülür. Rüşt yaşı yasalarının da cinsel ilişkinin yasal olup olmadığı ile alakası vardır ve rızai olmayan cinsel ilişki, türü ister ensest ister başka olsun, genellikle yasa dışıdır. 

Türkiye’de ki yasalar; 

Sağlıklı yetişkin bireylerin rıza dâhilindeki cinsel birliktelikleri kanunen suç olarak düzenlenmemiştir. Soy bağı veya akrabalık bir kriter değildir. Ancak rıza dışı, rıza yeteneğinden yoksun veya çocuğa karşı (18 yaşından küçük) cinsel eylemler suç olarak tanımlanmış, akrabalık ağırlaştırıcı sebep olarak belirtilmiştir. Türk Ceza Kanunu'nun 237. maddesi de evlilik hakkında cezai yaptırımdan bahsetmektedir. "Kanunun evlenmelerini menettiği kişilerin bu memnuniyetlerini bildikleri halde akitlerini yapan evlenme memurlarıyla bu surette evlenenler ve bunları evlenmeye sevk edenler veya evlenmelerine rıza gösteren veli veya vasileri 3 aydan 2 yıla kadar hapis olurlar.” Türk Medeni Kanunu'nun 92. maddesi yakın akrabalar arasında evlenme yasağı koymuştur. Buna göre aşağıdaki kimselerin arasında evlenmek yasaktır: 

Nesep sahih olsun olmasın usul ve füru arasında, ana-baba bir veya baba bir yahut ana bir kardeşler arasında, bir kimseyle amca, dayı, hala ve teyze arasında, sıhriyet hısımlığın tevlit etmiş olan evlenme feshedilmiş veya yahut boşanma ile zail olmuş ise bile karı kocanın usul ve füru ve koca ile karının usul ve füru arasında, evlatlık ile evlat edinen ve bunlardan biri ile diğerinin koca veya karısı arasında denmektedir. Kesinlikle yasaktır! 

Ah son cümlelerimi yazarken neler geçirdim içimden… İster cinsel istismar deyin ister ensest deyin sonuçta en yakınından gelen bu darbe çoğu kez dışarıdan gelen darbeden daha yaralayıcı bir darbe. Aile içindeki bu sapıksal davranışlar, bazen toplumda oldukça saygın bireylerin görünmeyen yüzünün arkasında saklı kalıyor. Başka alanlarda oldukça başarılı, dürüst çalışkan, parmakla gösterilen bir insan sapık olabiliyor. Bu sayılanlar, yazılanlar, örfler, adetlere, illere göre değişebiliyor. İstismar kırsal bölgelerde yaşayan çevrelerde daha fazla görülüyor dense de bu tezi çürütecek çok vaka var. Binlerce yazılmış makale var. Konu örtülüp, çocuk susturuluyor. Bizde toplum olarak onları görmezden ve duymazdan gelir, ayıplayıp kapatma yoluna gidersek suça iştirak etmiş olmaz mıyız? Bir çocuğun ya da ergenin hayatının kararması için yardım etmiş olmaz mıyız? Bu suça hepimiz ortağız! Ne kadar susmayın korkmayın desek de ataerkil toplum dayatması yapılıyor. Başta bunu sen ve ben yapıyoruz. Başımız belaya gider diye korkuyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde sınıfta kalmış bir toplumuz, gerçeğimiz bu ve Türkiye'nin iyi bir terapiye ihtiyacı var. Zor çok zor işimiz çok zor! Eğitelim hadi bu bilmem kaç yaşındaki anne ve babanın çocuklarını nasıl eğiteceğiz? Rol modele bakarsan bu olay karşısında ne diyeceğini bilemezsin benim gibi hep şaşırıp kalırsın. Hayat döngüsünde mide bulandıran yüzlerce olay var evet ama istismar konusu hele de çocuğa istismar konusu beni ruhsal olarak enkaza dönüştürüyor. Ensest ile ilgili yazılarım resmi araştırmalarıma dayanarak devam edecek.