BU BELEDİYE BAŞKANI İLE İSTANBUL'UN HİÇBİR SORUNU ÇÖZÜLEMEYECEĞİ GİBİ TRAFİK SORUNU DA ÇÖZÜLEMEZ

Abone Ol
_     Sayın Başkan Mimar üstelik de Sanat Tarihi Doktoru imiş. Bu açıdan bakıldığında benim tanıma ve icraatlarını görme imkânı bulduğum tüm İstanbul Belediye Başkanlarından daha bu işe uygun olması gerekirken icraat açısından hiç de ümit verici değil, _     Halen İstanbul'un en büyük sorunu, yol bulamayan insanlara çok değerli zamanlarını benzin, mazot bulamacı ile kaybettiren trafik   ve ona bağlı olarak tüm olmayacak alanları ve yolları izinsiz, denetimsiz işgal ettiren otopark konusudur. _     Bu nedenle ne itfaiye, ne sağlık hizmetleri, ne de "Tanrı göstermesin demek zorundayız" deprem durumundaki yardımlar bu tıkanmış yollarda yeterli ve hızlı görev yapamamaktadır. _     Bu metropolün yönetimi, imarı ve uygar standartlara ulaştırılması için gereken üç önemli unsurdan görünüşe göre hiç biri Sayın Başkanın desteğinde değildir. _     Öncelikle siyasi irade ona destek olacak yerde ona bazı konuları dikte eder görünümdedir. Zira Sayın Başbakan hala eksik bıraktığını sandığı ama yeterli bir uzman planlamasının değil kendi görüşlerinin ürünü olan projeleri empoze etme gayretini hiç kaybetmemiştir. _     Sayın Başkanın yeterli kapasitede bir kurmay takımı da yoktur, böyle bir takım olsa idi o saçma sapan parka cami yapma projesi herhalde ölü doğardı. Trafik konusunda da aşağıda konu edeceğim öneriler benzeri çözümler bulunurdu. _     Son unsur olan mali güç de ortalıkta yok sanıyorum, yoksa böyle bir Metropolün Belediye Başkanı, Başbakanın emri ile, başında olduğu kuruma hiçbir şey kazandırmayacağı, üstelik de kurumundan ve ülkesinden çok şey götüreceği belli olan bir uyduruk, çirkin, anlamsız, yabancı isimli kuleler projesine, (metro için tek imkan olduğundan   1950 den beri yapılan tüm projelerde depo, tamirhane, kanal açma ekipmanlarının park alanı olarak kullanılması öngörülmüş) araziyi tahsis ederek,nasıl ve ne miktarda geleceğini hiç kimsenin anlamadığı Arap yatırımını da analiz etmeden hiç itirazsız imza atar mı? _     Sayın başkan gençlere verdiği örneklerle de "örneğin on beş yıl önce incelenip daha gelişmiş benzeri için Yurdumuzda yer hazırlanıp projeleri yapılmış Sofia Antrepolis teknoparkını örnek vermesi gibi" günümüzün gelişmelerinin de oldukça gerisinde kalmış görünümdedir. _     Kendi yetkisi içindeki konuları çözümlemek yerine Hükümetin oldubittilerine sığınmayı yeğlemekte, Armutlu gecekondularını tahliye ettirip İTÜ nün Teknopark arazisini teslim edeceği yerde bu konuyu es geçip İTÜ yerleşkesi içinde Belediyenin tapulu arsaları olduğunu fakat bu konuda talepte bulunmadıklarını söyleyerek negatif savunma yapmaya gayret etmektedir. Bağlı olduğu partinin Hükümetinin gecekonduculara taviz vermek için Armutlu bölgesini yine teknopark alanı dışına çıkaran kararname çıkardığından habersiz görünmeye çalışmaktadır.     _     Sonuç olarak Sayın Başkan TBMM de büyük oy desteği olan müntesibi olduğu partinin Hükümetinden kanımca kendi projelerine destek alamamanın ve belki de onaylamadığı bazı uygulamaları yapmak zorunda kalmanın sıkıntısını taşımaktadır bu durum da net bir şekilde gözlenmektedir. Şimdi gelelim en önemli sorun olarak belirttiğimiz trafik, otopark, yol bileşik sorunu için önerilerimize. Bu öneriler mutlaka birçok kişi tarafından uygun bulunmayacak çeşitli yönleri ile eleştirilecektir. Ancak deneyim, görgü, bilgi dağarcığımda uzun yıllardır saklanan ve yetkililere duyurulmasını bir görev olarak düşündüğüm konulardır. Umarım ilgilenen, uygulayan ve bunlar yapılmadan geçirilen zamanın genelde Ülkemize ne denli ekonomik değer kaybettirdiğini kabaca da olsa hesaplayanlar olur. _    Öncelikle yol genişletme, kaldırımlarla oynayarak para ve zaman kaybedip küçük müteahhitleri palazlandırma işlevlerinden vazgeçilmelidir. _    Yer üstü tramvay, hafif raylı metro tipi projeleri mümkünse kesin tercihli yollarda hiçbir karayolu ile kesişmeyecek tarzda veya bu mümkün değilse motrislerdeki uyarıcılarla hareket halinde iken hiçbir vasıtanın yoluna çıkamayacağı tarzda sinyal sistemi ile korunmuş şehir içinde asgari 50 km/saat ortalama hız yapacak ve az sayıda duraklı şekilde projelendirmek şartı konmalıdır. _    Bu esasa göre Fındıklı-Sirkeci-Aksaray tramvayı mutlaka özel sinyal sistemi ile ıslah edilerek hızlandırılmalı, taşıma kapasitesi arttırılıp bu tarz yeni hatların yapımına da başlanmışları bitirip son verilmelidir. _    Ana metro hatlarının tesisinden sonra idare kendi kadrosu ve ekipmanları ile sürekli metro hatlarını uzatma çalışmalarına devam etmeli ve bu teşkilat çok fazla büyütülmeden fakat modern teçhizatla takviye edilerek sürekli korunmalıdır. Büyük şehirlerin metroları böyle büyütülmüştür ve büyütülmeye devam etmektedir. Zaten çalışmakta olan bir metro hattının uzatılması için bir dış yüklenici kullanmanın ciddi zorlukları ve bunların getirdiği finansal yükleri vardır. _    Halen yük kaldırmakta zorlanan tüm caddeler katlı hale getirilmelidir. Bu iş için tüm teknoloji Yurdumuzda vardır, işin süresi kısadır, uygun temellere yerleştirilecek tercihan ön gerilimli beton T ler üzerine yine precast kirişlerle yol inşası artık çok kolaylaşmış ve hızlanmıştır. Yoğun trafiğin yönlerine göre katlı yolların başlangıçında ikiye bölünmesi büyük bir akışkanlık kazandıracağından zaman ve yakıt tasarrufu çok fazla olacaktır. _    Aynı şekilde çift katlı yollarla bağlantılı basit üst geçitler de büyük ek masrafları gerektirmeden çözümlenebilir. _    Yollar üzerinde mümkün olan bölümlerde beş arabalık kadar acil park mahalleri eklenmeli bunun dışında park yapanlar çekilerek değil düz kontak yapılarak götürülüp asgari bir gün bağlanıp ağır ceza alınmalıdır. Zira yükleme veya çekme işlevi nerede ise iki saat sürüyor ayrıca yolu da tıkıyor. Bu iş için Belediyenin küçük, bagaja sığabilen motorlarla hareketli iki gençten oluşan ekipleri oluşturması gerekecektir. "Bu konuda yasal bazı desteklerin oluşturulması da gerekecektir, örneğin yolu işgal durumunda müdahaleye izin gibi" . _    Ayrıca Belediye kendine ait alanlarda, alanın imkânına göre tek kuleli "30 arabalık" veya çok kuleli 2, 3, 5, 10*30 arabalık asansörlü otoparklar kurup işletmeli veya kiraya vermelidir. Bu kuleler çelik yapı olacaktır ve tamamen yerli imkânlarla makul bedellere tesis edilebilirler. _    Örneğin Büyükdere caddesinin 4.levent -Maslak- Darüşşafaka sapağı arasında katlı yol oluşturulması durumunda tüm yüksek ofis binalarının trafiği çok rahat akar duruma gelecektir. Aynı tarzda bir çözüm de Mövenpik Otelinin önünden Zincirlikuyu sapağına kadar uygulandığında tüm bölge akıcı bir trafiğe sahip olacaktır. Benzer bir bölge de Beşiktaş kavşağıdır, böyle darboğazlar eski yarımadada da vardır ve rahatlıkla çözülebilir. Bu inşaatlar trafiği fazla aksatmadan temel işleri yapılıp montajlar geceleri yapılarak şimdi kullanılan eski klasik yöntemlere nazaran Sayın Başkanın her yana çarşaf gibi ilanlar asmasına da gerek kalmadan hızla bitirilebilir. _    Trafiğin sorun yaratan unsurlarından minibüslerin de yerine ikame edilecek toplu taşıma araçları yardımıyla belediye sınırları dışında raylı taşıma son durakları ile uzak beldeler arasında yolcu taşıyarak hizmet vermelerine yönelik planlamalar yapılarak şehir içindeki disiplinsiz trafik unsurları azaltılmalı, iri minibüslerin de artık yolcu taşıma izni temin edememesi sağlanmalıdır. İçinde herkesin rahatça oturduğu kimsenin ayakta seyahat etmediği en fazla 10 yolcu kapasiteli minibüsler ancak yolcu taşıyabilmelidir. Dört tekerlek takılmış gaz tenekesini çağrıştıran vasıtalar başka amaçla kullanılmalıdır. _    Yollarda sorun yaratan ikinci tip vasıtalar da taksilerdir. Sayın başkan yanlış bir kararla yeni taksiler için kapıları ve bagajı klasik tarzda açılan bir Güney Kore arabasını "her ne kadar yerli montaj da olsa" seçmiştir, hâlbuki yollarda daha rahat ve emniyetli yolcu indirip bindirmek, yolcunun çevresini daha yüksekten ve rahat görmesi ve kapı açarak yoldan yer işgal etmemesi için tüm taksilerin eskidikçe kayar kapılı küçük minibüs tipi vasıtalara dönüştürülmesi ve kesinlikle lpg kullanan araçlara taksi lisansı verilmemesi daha uygun olacaktır. Yurdumuzda bu tip vasıtalar çok miktarda ve uygun fiyatlarla üretilmektedir de. _    Bir önemli husus da Belediye otobüslerinin süratle yenilenmesi ve yolcuların rahatını temin edecek vasıtaların devreye konularak döküntü hale gelmiş plakasız ikaruslar başta olmak üzere egzostları insan zehirleyecek kadar enjektör ayarından mahrum bu kadavraların yok edilmesidir. Ayrıca minibüs şoförlüğünden terfi etmiş trafik kuralı tanımaz özel halk otobüsü şoförlerinin de mutlaka sıkıca eğitilmesi ve denetlenmesi gereklidir.   _    Bu çözümlerin en önemli özelliklerinden biri de gerek inşai tarzda "veya çelik yapı da olabilir" yapılacak katlı yollar ve üst geçişlerin, gerekse çelik yapı otopark kulelerinin yapımı için yeterli kapasitede çok sayıda yerli müteahhit bulmak ve uygun ihalelerle projeleri haddi layığında fiyatlara gerçekleştirmenin mümkün oluşudur. Bu projelerin mühendislik hizmetleri de keza yeterli kapasitesi olan çok sayıda yerli proje bürolarına veya Üniversitelerin döner sermaye kuruluşları ile teknoparklarına baş ağrısız yaptırılabilir. Kontrol işlevi de yerli şirketlerce yüklenilebilir.  _    Bu suretle de son yılların modası ve kovuşturma konusu haline gelen özellikle belediyelerin kendi yandaşlarından müteahhit yaratarak zengin etmeleri konusu tamamen gündem dışı bırakılabilir. Ama raylı sistemlerde alışılmış "yoktan müteahhit var etme" sisteminin de Sayın Başkanca terk edilmesi tartışmasız bir gerekliliktir. Sözünü ettiğim ortalama hızı tutturacak yer üstü raylı sistemleri için iyi sinyalizasyon tecrübesi ve referansı şarttır ve buna sahip olmayanların başka türlü referansları (!) kabul görmemelidir. _    Dikkat ederseniz boğaz aşan yeni bir köprüden söz etmedim, kanımca bu gereksiz bir masraf olacak ve son yeşillerimizi de yok edecektir. Zira nedense bizim insanımız bilinçsizce devamlı soludukları havaya lastik partikülleri ve asfalt tozları karışan çok zehirleyici bir ortam olan otoyol yakınlarına özellikle lüks konutlar yapıp oturmaya heveslidir, korkarım üçüncü köprü yapılırsa durum böyle olacak birçok gaddar kişi de arsa spekülasyonundan yolunu bulacaktır. Umarım Dr. Mimar Başkan buna alet olmaz. _    Mevcut köprüleri daha kullanışlı hale getirmek için uygun çözüm gişeleri kaldırıp vasıtaların köprüden geçtikten sonra otoyolu terk edecekleri noktalara gişe koymaktır. Bu özellikle Boğaziçi köprüsünün üzerinde akşam saatlerinde tek yönde birikip titreşim yaratarak bekleyen vasıtaların beklemeden akmalarını sağlayarak köprünün ömrüne de ömür katacaktır. _    İki kıtayı birleştirmek için bir de lastik tekerlekli vasıtalar için tüp geçit yapılması en uygun "belki biraz pahalı ama hiç olmazsa görünümü bozmaz, yeşili tahrip etmez" olarak düşünülebilir. Yukarıda oldukça ayrıntılı olarak açıklamaya çalıştığım hususların neden şimdiye kadar düşünülüp uygulamaya konulmadığını, gidilip gezilen şehirlerdeki bu tarz çözümlerden neden esinlenilmediğini anlayabilmiş değilim, görevde olan tanıdığım tek kişi Ulaşım Daire Başkanıdır ve İstanbul'un raylı sisteminin nasıl yapılması gerektiğini de çok iyi bildiğinden eminim. Belki görev unvanı fikirlerini uygulamaya yeterli imkân vermiyordur.