Yerel seçimlerin ardından başlayan itiraz furyası bir türlü dinmek bilmiyor. Kaybeden bazı parti ve belediye başkan adayları, konunun AİHM’ne kadar götürülmesinde kararlı olduklarını açıkladılar. Bir çok il ve ilçede oylar tekrar tekrar sayılıyor.
Bu arada Ergenekon davasının beklenen gerekçeli kararı, nihayet açıklandı. Tam 16 798 sahifeden oluşan karar hakkında mahkemenin eski başkanı yine esti ve yağdı. Karar hakkında; “Bulamadılar bir şey, ne yapacaklar? ‘Süsleme sanatı’ yaptılar. 17 bin sahife karar olur mu? Ciddi bir eylem bile yok. Davanın nasıl açıldığı, nasıl yürütüldüğü belli. Her şey kamuoyu önünde gerçekleşti. Birbirini tanımayan, kanlı bıçaklı insanlar örgüt yapıldı” şeklinde açıklamalar yaptı.
Sadece mahkemenin eski başkanı değil yargılama sürecinde de pek çok eleştiri alan mahkeme; bir yandan kararın bağımsız ve tarafsız olarak tam bir vicdani kanaatle verildiğini, diğer yandan da sınırsız savunma yapma süresinin belli kriterlere bağlandığını, yani savunma hıkkının kısıtlandığını açıkladı.
Kamuoyundan da tepki alan bu kararı okumak için aylar gerekiyor. Böyle de olsa artık ortada bir karar var. Bundan sonraki sürecin adalet beklentilerini karşılaması en halisane dileğimizdir.
Saygıdeğer Okuyucularım,
Bilindiği gibi Birinci Cihan Savaşı’nda, devleti arkadan vuran Ermenilerin Anadolu’dan Suriye’ye göç ettirilmeleri için Osmanlı hükümeti bir kanun kabul etmişti. Tehcir olarak anılan bu kanunun uygulandığı tarihte Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinin kaymakamı Kemal Bey idi. Mondros Mütarekesi’nden sonra Ermenilerin kendilerini sürgüne gönderen idarecilerin cezalandırması talebini İngilizler de destekleyince Kemal Bey, daha önce yargılanıp berat etmesine rağmen İstanbul’da yeniden yargılanmaya başladı.
Hakimi Nemrut Mustafa Paşa olan mahkeme, sadece Ermeni şahitleri dinleyerek Kemal Bey’i idama mahkum etmiş ve Kemal Bey 10 Nisan 1919’da İstanbul’da ne yazık ki idam edilmiş, bu haksız ve hukuksuz infaz Türk milletini derinden yaralamıştı.
Daha sonra 1922 yılında ulu önderimiz Atatürk’ün yönetiminde çıkarılan bir kanunla Kemal Bey “Milli Şehit” ilan edilmiştir.
Her 10 Nisan günü, Türk milleti Kadıköy’deki mezarı başında Kemal Bey’i, üzüntü ve anlamlı bir vakar içinde anarak bağrına basmaya başladı. Bu yıl da Anadolu Aydınlar Ocağı Başkanı değerli dostum Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK tarafından organize edilen ve bir çok vatansever, vefalı insanlarımızın katıldığı anma törenine ben de katıldım. Milli şehidimiz kaymakam Kemal Bey’in ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Değerli Okuyucularım,
Nemrut Mustafa Paşa divanı, Kemal Bey’in tanıklarını dinlemeden, Ermeni tanıkların ifadelerine göre kararını vermiş Ergenekon davasını yargılayan mahkemenin eski başkanı da, daha önce buna benzer bir açıklama yapmıştı.
Çok şükür ki bugün, bu karar hemen infaz edilmiyor.