Cumhuriyetin 90’ıncı yılı tekrar kutlu olsun. Geçen hafta Falih Rıfkı’dan Cumhuriyet öncesi ile ilgili bir alıntı yapmıştım.
Biz o günleri çok şükür yaşamadık ama yaşayanları gördük ve dinledik. Atatürk, Cumhuriyet, vatan, bayrak, şehit ve asker üzerine söylemlerle büyüdük. Bayramlara, coşku ile söylediğimiz marşlarla katılır, şiirler okur, müsamereler yapardık. Heyecanla dopdolu bu faaliyetler arasında çok iyi hatırlıyorum, benim için küçücük yaşımda asker olmak bir hedef olmuştu.
İlkokulda öğretmenimizin Kurtuluş Savaşı hakkında anlattığı hikayeleri büyük bir heyecan içinde yer yer de ağlayarak dinlediğimizi hala anımsıyorum.
Bu çocuklar Atatürk’ü, Cumhuriyet’i, vatanını, bayrağını, askerini sevmez mi?
Biz de sevdik. Her geçen gün sevgimiz hep arttı.
90’ıncı yılda da Atatürk’ü, Cumhuriyet’i, vatanımızı, bayrağımızı ve kahraman ordumuzu çok seviyorum. Ömrüm oldukça sevecek ve gözüm gibi de koruyacağım.
Bu duygular içinde Ulu Önder Atatürk’ün 10’uncu yıl nutkunun, Türk milletine seslendiği son bölümünü aşağıda sunuyorum.
“Türk Milleti, ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
Ne mutlu Türk’üm diyene!”