Chicago Eğitim Ataşesi Prof. Dr. İsmail Hakkı Mirici ile Röportaj

Ataşe, kısaca elçilik uzmanı demektir. Bağlı oldukları devletin elçiliğinde danışman olarak görev yapan ve hangi ülkede görev yapıyorsa o ülkeye dair bilgileri kendi devletine raporlayan elçilik uzmanlarına ataşe denir.

Eğitim Ataşesi ise ülkesine bağlı eğitim ve öğretimin diğer ülkelere tanıtılması, aynı zamanda dış ülkelerdeki yeni eğitim – öğretim modellerinin tespit edilip kendi ülkesine rapor halinde sunulmasından da sorumludur.

Hepimiz elbet eğitimin ateşesi kavramını duymuşuzdur fakat içeriğini tam da bilmeyiz. Geçtiğimiz hafta Chicago Başkonsolosu Umut Acar Beyefendi ile röportaj gerçekleştirdik. Bu hafta ise eğitim ateşeliği ile ilgili tüm merakları gidermek için çok değerli bir ateşe aynı zamanda da Profesör Doktor olam İsmail Hakkı Mirici’yle röportaj gerçekleştirmek için bir araya geldik.

Değerli Hocam ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik…

Değerli Hocam Öncelikle Eğitim Ataşeliği nedir ve neler yapar?

Eğitim Ataşeliği, Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu bünyesinde, Milli Eğitim Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dışilişkiler Genel Müdürlüğü’nün bir birimi olarak, yurt dışında Milli Eğitim Bakanlığımızı temsil eden bir birimidir.  Yaptığı işler tümüyle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın eğitim öğretim konularındaki ihtiyaçlarını ve yurt dışında öğrenim gören vatandaşlarımızın eğitimleri ile ilgili düzenlemeleri ve hizmetleri kapsamaktadır. Ayrıca, güzel dilimiz Türkçenin gerek yurt dışındaki Türk çocuklarına ve gerekse dilimizi öğrenmek isteyen yabancılara öğretimi ile ilgili eğitim planlamalarını ve faaliyetlerini destekler.  

Eğitim Ataşesi nasıl atanır ve ne kadar süre ile görev yapar?

Eğitim Ataşesi, Milli Eğitim Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü’nün önerisi ve Milli Eğitim Bakanımızın onayı ile önce geçici olarak 6 ay süre ile görevlendirilir. Daha sonra, Milli Eğitim Bakanı, Dış İşleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanının onayladığı dörtlü kararname ile üç yıllık bir süre için atanır. Bu atma bir defalığına bir üç yıl daha uzatılabilir.

İsmail Hocam siz hangi eyaletlerden sorumlusunuz ve burada okuyan öğrenci sayıları nelerdir?

Başkonsolosluğumuzun sorumlu olduğu eyaletler aynı zamanda Eğitim Ataşeliğimizin de çalışma alanıdır. Bizim sorumluluk alanımız Illinois, Indiana, Iowa, Kansas, Kentucky, Michigan, Minnesota, Missouri, Nebraska,North Dakota,Ohio, South Dakota, Wisconsin eyaletlerini kapsamaktadır.

Öğrenci sayılarını gerçekten ben de merak ediyorum ve üzerinde çalışıyorum. Göreve başladığım 20 Mart 2017 tarihinden bu yana iletişim bilgilerine eriştiğim yaklaşık 350 lisansüstü düzeyde Devlet bursuyla eğitim gören öğrencimiz bulunmaktadır. Aslında bu sayının da doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü, öğrencilerden bazıları mezun olup, yerine yenileri geliyor. Ayrıca, kendi imkanlarıyla gelip eğitim gören öğrencilerimiz de bizimle iletişim kurmazsa onlar hakkında fikir sahibi olamayabiliyoruz. Sanırım Devlet burslu öğrencilerle ilgili tam sayıyı bir aylık süre içerisinde elde etmem mümkün olacaktır. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığımızın Yükseköğretim Genel Müdürlüğü ile iletişim halindeyim.

Dolar malum yüksek. Türkiye’den öğrenci eğer ailesinin maddi durumu iyi değilse nasıl gelip ABD de eğitim alabilir?

ABD’de aile desteği dışında bir kaynakla eğitim almanın ek yolu burs kazanmaktır. Bu da iki türlü olabilir; yurt dışından burs ve yurt içinden burs. Yurt dışından lisans eğitimi bursu alabilmek için lise derslerinin çok başarılı olması, dil yeterlinin bulunması ve ABD tarafından istenen yeterlik sınavlarından yeterli puan alması gerekir. Lisansüstü düzeyde ise, üniversite mezuniyet notunun yüksek olması, dil yeterliliğinin olması ve ABD tarafından tanınan bir yeterlik sınavından belenen başarı puanını alması gerekir. Yurt dışında eğitim için yurt içinden lisans düzeyinde bildiğim bir burs imkânı bulunmamaktadır. Lisans üstü eğitim için MEB bursları verilmektedir. Her yıl 1000 in üzerinde öğrenci yurt dışı eğitimine gönderilmektedir.  Bunun için en önemli iki koşul; lisans eğitimindeki not ortalaması ve ÖSYM tarafından verilen ALES puanıdır.

Göreve başladığınızdan beri yaptığınız faaliyetler nelerdir değerli hocam?

Göreve başlayalı yaklaşık henüz bir buçuk ay oldu. Bu süre içerinde, Chicago’da bulunan üniversitelerde görev yapan çok sayıda Türk akademisyeni ziyaret ettim. Buradaki öğrencilerimizin bir kısmı ile tanışma fırsatı buldum. Governors State ve Michigan State Üniversitelerinin rektör ve rektör yardımcılarını ziyaret etim. Bu ziyaretleri sürdürmekteyim. Türk toplumu tarafından gerçekleştirilen çeşitli kutlama ve etkinliklere katıldım. Ve en önemlisi, faaliyet alnımızda bulunan Türk akademisyen ve öğrencileri bir araya getirmek için bir akademik topluluk kurulmasına destek oldum. Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin tamamı buradaki  Türk akademisyen ve öğrencilerden oluşan Midwest Academic Community of Turkish Americans- MACTA ismi ile faaliyetlerine başladı ve ilk Yönetim Kurulu Toplantısını gerçekleştik.  Bu topluluğun Türk akademik camiası için çok başarılı çalışmalar yapacağına inanıyorum.

Türkiye’de Üniversite Eğitim sistemi ile ABD eğitim sistemi arasında farklar nelerdir?

Türkiye’de yaklaşık 200 üniversite bulunmaktadır.  Bunlardan bir kısmı devlet üniversitesi, bir kısmı vakıf üniversitesidir. En önemli fark, bizde devlet üniversitelerinde eğimin ücretsiz olmasıdır.  ABD üniversitelerinin tamamı kendi kaynaklarını kendileri yaratmaktadır. Devlet belirli bir oranda destek vermektedir. Ülkemizde devlet üniversitelerinin tüm kaynakları devletten gelmektedir. Türk eğitim sistemi, Avrupa Birliği uyum çalışmaları nedeniyle Avrupalıdır. European Credit Transfer System, Erasmus, Bologna gibi, bizde olan çeşitli standartlaşma uygulamaları ABD sisteminde bulunmamaktadır. Akademik yükselme şartları Türkiye’de belirli ölçütlere bağlıdır ve bu yükseltmeleri çoğunlukla Profesörlerden oluşan tarafsız jüriler kararlaştırır. Bildiğim kadarıyla ABD üniversiteleri buna kendi içlerinde karar vermektedir. ABD’nin bir süper güç olmasından kaynaklanan imajı ve dünya genelinde tanınırlığı ile, üniversitelerinin araştırma faaliyetlerine ayırdığı dev kaynakları aramızdaki en önemli farktır. Aslında eğitim öğretim açısından biz çok başarılı ve uluslararası standartlara uygun bir yüksek öğretim gerçekleştirmekteyiz ama araştırma kaynaklarımızın sınırlı olması hak ettiğimiz kulvarlara gelmemizi engellemektedir.

ABD de 3.000 üzerinde üniversite var eğitim kalitesi dünyanın en iyileri arasında neler söylemek istersiniz ABD üniversiteleri hakkında?

Aslında bu sorunuzun cevabı bir önceki cevabımda saklı. ABD üniversiteleri, birincisi ABD’li. Yani bir süper devlette bulunuyor. Bu isim onları markalaştırıyor. İkincisi araştırmaya ayırdıkları kaynaklar çok büyük. Bu da onların öncü olmasını sağlıyor. Tabii ki İngilizcenin bilim dili olarak yaygın kullanımı, bilimsel akademik dergilerin büyük kısmının ABD merkezli olması ve ABD’nin dünyanın dört bir yanından başarılı akademisyenler için bir cazibe merkezi olarak onları buraya çekmesi, doğal olarak başarıyı beraberinde getiriyor.  Aralarında ciddi nitelik farkları olsa da ABD üniversitelerinin akademik dünyada çok büyük avantajları vardır. Bu nedenle, öğrencilerimizi de çekmektedir. Ben burada, öğrencilerimizin en iyi üniversitelerde en avantajlı fiyatlarla okumasını ve ülkemizdeki üniversitelerin buradakilerle işbirliğinin artırılmasını sağlamaya çalışıyorum.

Son söz sizin lütfen buyurun hocam…

Çok teşekkür ederim. Bu röportajın burada yaşayan Türk toplumuna yararlı olmasını ve ilgilerini çekmiş olmasını diliyorum. Güzel Türkiye’mizin kendisini çok iyi yetiştirmiş vatandaşlara ihtiyacı var. Bu vatandaşlarımız dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bizim gurur kaynağımızdır. Bir Türk’ün ödül alması, değer görmesi, insanlık adına bir şeyler başarması ülkemizi yüceltir. Birlikte başarıları paylaşmaktan mutluluk duyarak, vatana ihanet dışında kültürel ve fikirsel farklılıkları zenginlik olarak algılayarak birbirlerini sahiplenirlerse, önyargısız birbirlerini tanıyarak büyük küçüğü sahiplenir, küçük büyüğe saygısını esirgemezse biz dünyada çok özel bir yere sahip oluruz.  Elçilikler ve Konsolosluklar gibi, yurt dışında bizim çalıştığımız yerler devletin evidir. İnsanlar gelir, geçer ama devlet hep var olmalıdır. Buradaki vatandaşlarımızdan tek dileğim, devletlerini ve birbirlerini sahiplenmeleri, kimliklerine gururla sahip çıkmaları ve ne zaman bize ihtiyaçları olursa çekinmeden bize ulaşmalarıdır.

İsmail Hakkı Mirici kimdir?

1962 Tarsus doğumluyum. Üniversiteye kadar Tarsus’ta okudum. Sonra Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerimi Gazi Üniversitesinde İngiliz Dili Eğitimi alanında tamamladım. Mesleğe öğretmen olarak başladım. Daha sonra Gazi Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesinde 30 yılı aşkın süredir çeşitli kademelerde öğretim elemanı olarak çalıştım ve çeşitli idari görevler yaptım. Çok sayıda akademik yayınlar yaptım ve halen bazı akademik dergilerin Baş Editörüyüm. World Council for Curriculum and Instruction (WCCI) 2011-2013 Dünya Konsey Başkanlığı, ve Avrupa Herkes İçin Spor Federasyonu (TAFISA Europe) gibi görevlerde bulundum. Hacettepe Üniversitesi kadrosunda Profesör olarak görevliyim. Evliyim. İki kızım ve bir kız torunum var.

Röportaj: Anıl Sural

Fotoğraf: Rona Doğan