Öncelikle içimizdeki Hayırcılar da küçükçe üzerine alınabilirler.

Tabii ki herkesin “Evet” tercihini kullanması beklenemez. Çoğulcu demokrasi anlayışı içinde çoğunluğun “Evet” demesi yeterli; ama çoğunluğun temsilde olduğu yerde azınlığın da sözünün ve kararın dinlenmesine uygulamaya konulmasına demokrasi deniyor.

Demokrasiyi en iyi batı uyguluyor, deniyor. Doğru azınlığı sistematik olarak en güzel batı yani Bizans’ı hiçe sayıyor. Bakınız, Avrupa’daki soydaşlarımız sistematik olarak ikinci, üçüncü sınıf vatandaşlar orada demokratik haklara sahipsiniz, denirken bir taraftan da devamlı kapı gösteriliyor soydaşlarımıza. Yani demokrasi dansını en iyi Bizans tohumu Avrupa şırıngalıyor Dünya’ya.

Özetle ülke yönetimi bazında düşünürken, Avrupa bırakalım kanal projemizden korkmayı, üçüncü havalimanımızdan ürkmeyi, bir buçuk yıl içinde sivilleşecek hava savunmamızdan tırsmayı… Esas Avrupa Türkiye’nin yeni demokrasiyi Dünya’ya sunmasından korkuyor.

Türkiye’de yargıçlar modeli var, tıpkı Avrupa’daki gibi. HSYK atamalarını kim yapıyor?

Evet, Halk yapmıyor

Evet, Milletvekilleri Yapmıyor

Evet, Cumhurbaşkanı 4 tanesini atıyor diğer 18’i üyesi asillerden. (Yargıtay ve Danıştay atıyor)

Evet, halkın kararı nerede?

Halkın kararı tarlasında, bağında, çiftliğinde, ocağında, bir küçük hukuk’u sorgulasa, askerin paleti dizinin önünde.

Evet, duy bizi Bizans biz Ayasofya’nın Kubbesine Ezanlar okumuş milletiz. Yeni düzenin adı demokrasiyse onu da en güzel şekilde yaşar, kulağına ezanı okur, yeni adını koyarız. Ey Bizans!

İçimizdeki “Hayırcı” düşmanı güldürme, Osmanlı lalesini söndürme.

Buradan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya Avrupa’nın tokmağını bir kez daha çalıp, “nerede demokrasiniz” dediği için teşekkürler.