Her ne kadar A Millilerimiz Arnavutluk karşısında kısır bir oyun sergilesede aldığımız bu 3 punla Pazartesi günü Fransa deplasmanında sahaya avantajlı çıkmak önemli. Maç boyunca Arnavutluk takımı, fizik olarak dirençli bir takım olarak sahaya yansıdı. Maçın ilk yarısında A Millilerimiz bu direnci kırmakta biraz zorlandı ve oyunun ilk devresinde çok fazla pozisyona giremeyerek Arnavutluk takımının işini kolaylaştırdılar. Çünkü onların oyun planı deplasmanda olduklarını da varsayarsak daha çok kontra ataklar üzerine kuruluydu. 

Maç boyunca kanatları iyi kullanan bir Arnavutluk takımı izledik. A millilerimiz ise önde baskı yaparak oyuna başladı. Arnavutluk takımı da dirençli ve kontrollü bir oyun sergileyince ister istemez maçın ilk yarısında sert bir oyun ortaya çıktı ve hakem biraz fazla kart çıkarmak zorunda kaldı. 

Grupta topladığımız 15 puanla maça lider çıkan Ay Yıldızlılar, biraz rehavet içinde maça başlayınca skor almamızda 90 dakikayı buldu. Arnavutluk takımının kontraları karşısında Ay Yıldızlı ekibimiz savunmada iyi bir görüntü ortaya koyarak rakip takıma geçit vermedi. Özellikle Merih Demiral'in maçın 83. dakikasında çıkardığı top maçın en önemli anlarından biriydi diyebiliriz. 

Şenol hocanın, kadro tericihi yapaken orta sahada Emre Belözoğlu, Hakan Çalhanoğlu ve Ozan Tufan tercihi de skor almamızın gecikmesinde önemli bir etken. Çünkü bu oyuncular istenilen düzeyde etkiyi henüz milli takım içerisinde gösterebilmiş değil. Hal böyle olunca oyun içerisinde merkez orta sahadan ileri uca topun geç çıkması skor almamızı geciktirdi. Nitekim yapılan oyuncu değişiklikleriyle önde biraz daha etkili olmaya başladık. Tam oyun bu şekilde bitecek derken rakip takımın, ceza sahası içinde yapmış olduğu büyük hata Cenk Tosun'un fırsatçılığıyla birleşince golü ancak bulabildik. Cenk Tosun'un attığı golle kenetlenen Ay Yıldızlılar ve tüm stad aslında birlikte ne kadar güzel olduğumuzun da saha içerisindeki en güzel göstergesiydi. A Millilerin, golün hemen ardından Mehmetçik'e gönderdiği selam ise doğudan batıya gönderilmiş anlamlı bir mesaj niteliğinde. 

Kadıköy'de böylesine güzel bir atmosferde maça çıkarken hala Şenol Güneş'in kravatının renginin konuşulması çok acımasız ve hadsizce bir durum. Bu tip milli maçlarda taraftarlar bile kendi tuttukları takımın formalarıyla maça gelirler. Tribünlerde kırmızı beyazın yanında tüm takımların formasını görmek mümkündür. Şenol hoca da ister Milli takımın başında olsun ister başka bir takımın başında olsun sonuçta Trabzonlu, bordo mavi renge gönül vermesi kadar doğal bir şey olamaz. Burada sorun kravatın rengi değil, kaos çıkarmak isteyenlerin, onun açık ara Türkiye'nin en iyi teknik direktörü olmasını görmezden gelmesi sorunudur. 90 dakika boyunca saha kenarında hırslı, arzulu, sürekli takımı yönlendirmeye çalışan, kaçırılan pozisyonlarla üzülen, atılan golle kendinden geçen bir teknik adamı bu şekilde acımasızca eleştirmek Türk futboluna zarardan başka hiçbir şey getirmez. 

Grupta tek yenilgisini İzlanda'ya karşı alan A Millilerimiz Arnavutluk karşısında kritik bir galibiyet alarak, Fransa deplasmanına avantajlı konumda gidecek. H grubundaki her iki takımında 18 puanı olmasına rağmen, neticede Fransa'yı evimizde yendiğimiz için ikili averajda şu anda üstünlüğümüz var. Bundan sonrası için bize düşen sahte gündemler yaratmak değil, el ele milli takımı desteklemektir...