Gazeteleri okuyorsunuz, TV kanallarını izliyorsunuz, hep iç karartıcı kötü haberler. Bunlar ister istemez insanların moralini bozuyor. Hiç iyi şeyler, olumlu şeyler olmuyor mu diye? Son zamanlarda Merkez Bankası'ndaki döviz rezervlerinin 60 milyar dolara ulaştığı haberlerini duyuyoruz. Bu bizleri sevindiren önemli bir gelişme. Döviz rezervlerinin ulaştığı seviye, insanı düşündürüyordu, bu kadar paramız varken neden IMF'ye olan 13 milyar dolarlık borcu ödemiyoruz diye? Başbakanın yaptığı açıklamaya göre, IMF'ye olan borç bir-iki taksitte kapatılacakmış! Umarız bu haber doğrudur. Çünkü borç alan ülkeler, talimat almaya da hazır olmaları gerekir. Bu değişmeyen tarihi bir gerçektir.
ABD BAŞKAN ADAYININ ÇIKIŞI
2008'de yapılacak olan ABD Başkanlık seçimlerine aday olan 70 yaşındaki John Mc Cain'in Brüksel Forumu'nda yaptığı konuşma, Türkiye için ilgi çekiciydi. Genellikle ABD'li senatörler, 3-5 oy uğruna, yıllardır dürüstçe ve samimiyetle ABD'nin safında yer alan Türkiye'ye hep haksızlık yaparlar. Sağduyulu bir ses duyunca, bunu okurlarımızla paylaşmak istedim. Bu paylaşımdan önce şunu da belirtmek istiyorum. ABD'lilerin çoğunluğu, Türkiye'nin hangi kıtada bulunduğunu dahi bilmez. ABD'lilerin genel kültürü vasatın altındadır. Bu özelliği kaydettikten sonra, Senatör John Mc Cain'in Brüksel Forumu'nda ne söylediğine değinelim. Vietnam Savaşında Hanoi hapishanelerinde 5,5 yıl hapis yatan ABD'li Senatör Mc Cain, Türklerin Kore Savaşlarında son erine kadar ABD'nin yanında yer aldığını vurgulayarak, "Türkiye'nin AB üyeliğine verdiğimiz desteğe karşı çıkan bazı Avrupalılar olduğunu biliyorum. Karşı çıkanların, başka alternatiflerden daha fazla, Türkiye'nin Avrupa-Atlantik kurumlarına katılımından yararlanacaklarını görmeleri lazım. Yüzü Batı'ya dönük, NATO ve AB içinde olan demokratik, laik bir Türkiye'yi destekliyoruz. Buna Türklerin büyük çoğunluğu da katılıyor. Avrupa'nın reddettiği bir Türkiye için başka bir ihtimal daha var. Bu durum, hükümet içinde ve dışındaki aşırıların güçlenmesine yol açacaktır. Hiçbirimiz bunu istemeyiz. Türkiye'yi daha fazla içimize alarak İslam dünyasına, Batı'nın kapalı bir kulüp olmadığı, değerlerimizi paylaşanlara açık olduğu mesajını güçlü biçimde vereceğiz." dedi.
Bizler Batı'dan sadece takdir edilmeyi bekleriz. Anlaşılamamaktan şikâyetçiyiz.
Sağduyulu bir ses bile, bizi mutlu etmesi bakımından önemlidir. Kalpler silahla değil, sevgi ve yüksek gönüllülükle yenilirler.
Spinoza
