Yeni yıla nasıl girersen bütün bir yılı öyle geçirirsin derler ya açıkçası ben geçen yıl yeni yıla mutlu ve huzurlu girdim. 2018 yılının son günlerine baktığımda ise maalesef ülkemizde çok da fazla iç açıcı bir tablo olmadığını görüyorum. Yüreğimin bir tarafında ufak tefek mutluluk parçaları olsa da diğer tarafında fazlasıyla burukluk üzüntü var. 31 Aralık aslında her gün gibi bir gündür. Akşam güneş batar ve ertesi gün 1 Ocak'ta tekrar doğar ama bu yeni doğan güneşin yeni gelen sabahın bir özelliği vardır. 1 Ocak yılın ilk günü güneşin etrafında bir tam turunu tamamlayan dünyamız tekrar başladığı noktada bulmuştur. 365 gün sonunda eskiyen yıl yerini yeni yıla bırakır. Sevdiklerimizle bir araya gelip eğlenceli vakitler geçirip tombala oynamak, yemekler, meyveler, kuruyemişler yiyerek tatlı sohbetler etmek, gece yarısında hediyeleşmek yeni yıla girerken milli piyango çekilişini heyecanla izlemek tatlı bir keyiftir.

Yeni yıl hepimiz için bir nevi yeni kararlar almak demektir aslında. Kişiden kişiye değişse bile çoğunlukla aynıdır. Herkesin bir kaç isteği ve dileği mutlaka vardır. Bu yıl çok daha fazla çalışacağım, hak ettiğim yetkiyi başarıyı alacağım, araba ev alacağım, spora başlayıp rejimde yaptım mı fit olacağım, erken yatıp erken kalkacağım, iyilik yapıp daha bir iyi insan olacağım vs… Bu gibi düşünceler yeni yılla başlamak bir vesiledir. Yeni yılla birlikte ümitlerimiz ve beklentilerimiz de artar. Hayata bir mola verip yeniden başlamak için bir şans umut yakalarız. Çocukların istedikleri ise iyi bir karne, cep telefonu yada beğendiği bir çift spor ayakkabı. Çocukların istekleri ne kadar masumdur oysa.

Şeker gibi tatlı masal gibi güzel, başarılı, paralı, şanslı, sağlıklı, aşk dolu, musmutlu yeni bir yıl sizlerle olsun sevgili dostlarım.

Haftaya Perşembe günü görüşmek üzere sevgiyle kalın...