Karides Kokteyli, Meyve Kokteyli, Kokteyl Parti, Molotof Kokteyli, Şefin Kokteyli, Sebze Kokteyli...
Güncel bir kokteyl var hayatımızda...
Molotov kokteyl... Neymiş bir bakalım...
Kısa sürede hazırlanabilen çeşitli yakıcı silahların genel adı olup, üretimi kolay, hedefi direkt yok etmek yerine alev almasını sağlarmış...
Eee gerisini bilmem... Hedef ya yaralanır ya da yok olur... Özellikle gerilla savaşlarında mücadele eden kişilerin tercihiymiş.
Adını Rus diplomat Vyaçeslav Molotov’dan almış. Ama isim babası Finlilermiş.
Cam içerisinde çeşitli kimyasal maddelerden oluşturulan bu düzenek Finlilerin, Sovyetler Birliği Kızılordu askerlerine karşı, sonrada 2. Dünya savaşında Nazi tanklarına karşı kullanılmış...
Günümüze kadar da çeşitli amaçlarla gelmiş maalesef...
Sıcak hatırladığım iki haberle de sonucunu görelim.
“İETT otobüsünde molotof saldırısına uğrayan Serap Eser hayatını kaybetti...”
“Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir camiye yapılan molotov saldırısında camii imamı hayatını kaybetti...”
Eeee neymiş molotof bildiğimiz şey molotovmuş, veee insan öldürebiliyormuşşş...
Şimdi yeni bir haber;
“Meclise sunulan yeni yasa tasarısında, molotov silah sayılacakmış.” Meğerse yıllardır silah sayılmıyormuş tühhh...
Doğru iki haber de kaza eseri ölümle sonuçlanmış... Tühhh...
Pardon yani...
Bir başka yeni haber hadeee sıcak sıcak; İnsan Hakları Yasa Tasarısı biber gazı için Türkiye’ye satış yapmayın çağrısında bulunmuş. Herhalde kullanmasını bilmiyor bunlar demiş... “Cıssss... Sakın ha sakın, görmiimmm elini yakarım”
“Size ne kardeşim, Brezilya’da, Yunanistan’da bununla oynuyor sadece bizi görüyorsunuz...” Hem karaborsa, karne biz yine gazı buluruz... Adını değiştirir başka kokteyl hazırlar yine oynarız. Hem biz neyi nerede keseceğimizi sizden iyi biliriz. Şimdi park güllük gülistanlık çiçekler açtı... Vatandaş top oynuyor, durup saatlerce seyrediyoruz...
Şaka, şaka yaptık size...
Biz mizahı güçlü bir milletiz anlamadınız mı?
Son rütuşlar da tamam...”Bıktık, Alışmıştık Böyle İyiydik, Diren Direnaj” ları da sildik. İcraat tamam...
Biz sizin iletişimize, önem verdiklerinize, vermediklerinize, hayatınıza karışıyor muyuz İnsan Haklarıymış... Pehhh...
Şu dünyada şu saatte olan biteni duyuyor musuz ne canlar yanıyor, ne kurular yaşlar yanıyor, kimler jetskilerde, kimler balda börekte... Aaaa Kamuran Akkor yanında Erol Evgin...
“Böyle gelmiş böyle geçer dünya...”
“Hani ıssız bir yoldan geçerken,
Hani bir şarkı duyar da insan,
Hani bir telaş olur ya bazen,
Hani gök gürler ya arkasından
İŞTE ÖYLE BİRŞEY... İŞTE ÖYLE BİR ŞEY”