Sürekli eski zamanlar ile şimdiyi kıyaslamaktan çok hoşlanmıyorum ama maalesef şimdiler de işler hiç iyi gitmiyor. 

İletişim olanaklarının üst seviyelere gelmesi, teknolojinin insan hayatına etkisi insanı hem olumlu hem de olumsuz etkiliyor.

Sosyal medya ile ilgili daha önce ki yazılarımda değinmiştim. 

Ama gün geçmiyor ki yeniden yuh artık demeyelim. Ve bazen sosyal medya da öyle şeylere rastlıyoruz ki, Şaşkınlığımız, üzüntümüz, sinirimiz birbirine karışıyor. Duygudan duyguya geçiş yapıyoruz.  

Fazladan bir beğeni uğruna çocuklar hırpalanıyor, elleri öpülesi büyüklerimizle alay ediliyor, hayvanlara işkence yapılıyor. Ve en önemlisi milli ve dini duygularımız ayaklar altına seriliyor. Ne üzücü bir durum değil mi? 

Asıl üzücü olan ne biliyor musunuz? Saydığım tüm bu rezillikleri yapanların, yarın ülkemizi emanet edeceğimiz gençlerin olması.

Geçtiğimiz hafta Bingöl'den Tatvan'a gitmekte olan askeri helikopterin Bitlis'te elim bir kazaya uğrayarak düşmesi sonucu 11 askerimiz şehit oldu.  Milletçe canımız yandı. 

Şehitlerimizin naaşı daha soğumamıştı ki, Tik Tok isimli sosyal medya kanalında bir genç kızın yaptığı canlı yayın sinirlerimizi alt üst etti. 

Genç kız, arkadaşlarıyla birlikte Tik,Tok'ta yaptığı canlı yayın sırasında gelen bir yorumda şehitlerin olduğu hatırlatılınca çılgına dönen genç kız, korkunç küfürler sayarak şehitlerimize saygısızlık etti.

"Hayat devam ediyor, ben eğlenmek zorundayım" diyen fenomen isim, ağıza alınmayacak küfürleriyle şehit haberleriyle ilgilenmediğini ifade etti. 

Videoyu birden fazla kez izledim. Biryanım üzerinde konuşmaya bile değmez, cahilliğine ver diyor. 

Öteki yanım ne cahilliği,  bunlar düpedüz saygısız, ahlaksız, aile terbiyesinden yoksun gençler, diye bas bas bağırıyor.  

Farkında mısınız? Son zamanlarda gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir tarzları var. Yetişkinlere karşı saygısızlar. Ebeveynlere karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar.

Ne garip değil mi? Hoşgörülü, saygılı, sempatik bir nesil yetiştirelim derken, öfkeli, agresif, tahammülsüz, kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan, kavgaya meyilli, saygısız bir nesil yetişiyor.  

Bu kadarıyla sınırlı değil tabii.

Devam ediyorum.

Hiçbir sorumluluk almayan, sırtına yük binmeyen, giyinip, gezip tozan, gerçek manada sosyal olamayıp; saatlerce sosyal paylaşım ağlarda vakit geçiren bir nesil.

Açıkça ifade etmek istiyorum. Şimdiki nesil şımartılmış, ukala saygısız, aile hayatına katkı sunmayan, üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeyen, mutfaktan su getirmekten aciz ama tablet ve akıllı telefon kullanmakta bir o kadar mahir.

Haa şimdi siz diyeceksiniz ki; Ülke'de iyi yetişmiş, saygılı, vatanına, milletine bağlı gençlerimiz yok mu peki? İstisnalar var tabii, ailesi vatanı milleti için çalışan, şımartılmamış, hayatın zorluklarını göğüsleyen pırıl pırıl, ahlaki meziyetlerle donatılmış, aldığı aile terbiyesini yaşayışı ile gösteren örnek gençlerimiz var

Onları bu yazıdan ayrı tutuyorum. Onlar bizim geleceğimiz, onlar bize ışık tutacak olan gençlerimiz ve onlar toprağa verdiğimiz Şehitlerimiz.

Hepimizin çok iyi bildiği bir Ata sözünü anımsadım şimdi.

Kadın vardır yiğit doğurur, oymağı Devlet eder; Kadın vardır it doğurur memlekete dert eder.!

Çok güzel ve anlamlı bir Ata sözümüz daha var, bu konuyla alakalı.

"Ağaç yaşken eğilir"

Küçüklükten itibaren çocuklarımızı hayata hazırlamamız, ileride yaşayabileceği zorluklarla mücadele için sorumluluk vermemiz gerekmektedir.

" O daha küçücük yapamaz, dersine ödevine çalışsın" gibi söylemlerle çocuklarımızı maalesef şımartıyoruz. Markete alış-verişe bile göndermiyoruz. Ev işlerinin bir ucundan tutturmuyoruz. Gelinlik çağa gelmiş kızlarımız, eski nesiller gibi işe pişmiş değiller. Hemen pes ediyorlar, yuvayı kurup devam ettiremiyorlar, zorlukların üstesinden gelemiyorlar. Basit bir yemeği bile yapmak için, telefondan annesinden bilgi almak zorunda kalıyorlar.

Özellikle erkek çocuklara iş tutturulmuyor,  Anneler babalar, çocuklarına iyilik yaptım, zannediyorlar ama en büyük kötülüğü yapıyorlar.

Hayat zor, zahmetlerle dolu, her zorluğun üstesinden gelebilecek şekilde evlatlarımızı yetiştirmemizi eğitmemiz, rol model olmamız gerekiyor.

Sorumluluk verilen neslin şımarma, vakitlerini boşa geçirme lüksü yoktur. Aile hayatı ve mutluluğu için çalışma aldığı sorumluluğu yerine getirme mecburiyeti vardır.  Ailesine, vatanına, milletine faydalı diyoruz. Öyle dua ediyoruz. Ama nerde?

Değil ailesine, kendisine bile faydası yok şimdiki bir kısım neslin. İradesini, aklını kiraya verenlerden tutunuz da yıkıcı ve bölücü unsurlara yem maşa olanlara her türlü kötü alışkanlığa müptela olmuş bir nesil yüreğimizi sızlatıyor.

Her şeye rağmen iyi veya kötü tüm gençler bizim gençlerimizdir.

Rabbim hepsini korusun. Doğru yoldan ayırmasın.

...