Yıl 20 Temmuz 1974… Kıbrıs Rum kesimi ve Türk kesimi sınır boyunca Rum evlerinin duvarlarında Rumca ve Türkçe şöyle yazıyordu: 

“Erkeksen gel al!

Türk evlerinin duvarlarında ise cevap olarak şöyle yazıyordu:

“Bir gece ansızın gelebilirim…”

20 Temmuz 1974… Şanlı Türk Ordusu bir gece Garanti Anlaşması'nın III. maddesine istinaden Kıbrıs`ta gerçekleştirdiği askerî “Atilla Harekâtı’nı” başlattı. Türkiye, Kıbrıs için 5 gündür sürdürdüğü yoğun diplomatik temaslardan bir sonuç alamayınca, İkinci defa yani 14/15 Ağustos 1974 sabahı saat 04.30’da Kıbrıs'taki Türk birlikleri harekete geçtiler. Ayşe Tatile Çıksın (Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in kızı) parolasıyla ile “Kıbrıs Barış Harekâtı’na” başladı. Günün erken saatlerinde, Türk Ordusu Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Kıbrıs'a havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı. Başbakan Bülent Ecevit: “Biz aslında savaş değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış götürmek için adaya gidiyoruz. Bu karara, bütün diplomatik, politik yolları denedikten sonra, mecbur kalarak vardık,” dedi. Türk askeri, Rum Askerlerine ne demişti, “bir gece ansızın gelebilirim.” Ne mutlu o kahramanlara bir gece ansızın gelerek zulme ve katliama son verdiler!

Evet: “Bir gece ansızın tarih yazılmıştı!”

***

Yıl 21 Temmuz 1936… Bilindiği gibi, Boğazların yönetimi Lozan Antlaşması ile uluslararası komisyona bırakılmıştı. Boğazların karşılıklı iki tarafında 7 kilometrelik alanda Türk vatandaşları ayrı bir kimlikle girer durumda idi. Mustafa Kemal bunu bir türlü hazmedemedi. 20 Temmuz 1936’da Montreux Sözleşmesi'nin imzalanması üzerine, bir gün sonra yani 21 Temmuz’da Türk askeri, bir gece ansızın boğaza geldi; Çanakkale ve İstanbul boğazlarındaki askeri olmayan sahalara yerleşti... 

 Evet: “Bir gece ansızın tarih yazılmıştı!”

***

Yıl 22 Temmuz 1913… I. Balkan Savaşı’nda Bulgar işgaline uğrayan Edirne; II. Balkan Savaşı sırasında Enver Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu tarafından 21/22 Temmuz 1913 sabahı kurtuldu.

Evet: “Bir gece ansızın tarih yazılmıştı!”

***

Yıl 23 Temmuz 1919…  Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası işgale hayır diyen vatanseverler Erzurum Kongresi’ni toplamaya karar verdiler. Kongre öncesi 9/10 Temmuz’da İstiklalimizin şifresi tarihe kayıt edildi: 

Erzurum Vilayeti Aliyesine (Yüce Erzurum Valiliğine)

9 Temmuz 1919 – Erzurum

Mübarek vatan ve milleti parçalanmak tehlikesinden kurtarmak, Yunan ve Ermeni isteklerine kurban etmemek için açılan milli savaşmalar uğrunda milletle beraber serbest surette çalışmağa askeri ve resmi sıfatım artık engel olmaya başladı. Bu gaye-i mukaddese (kutsal amaç) için milletle beraber sonsuza kadar çalışmağa mukaddesatım (kutsal şeylerim) adına söz vermiş olduğum cihetle, pek aşıkı bulunduğum yüce askerlik mesleğine bugün veda ve istifa ettim. Bundan sonra milli ve kutsal gayemiz için her türlü fedakârlıkla çalışmak üzere sine-i millette (milletin bağrında) bir ferd-i mücahit (savaşçı kişi) suretiyle bulunmakta olduğumu tamimen arz ve ilan eylerim.

Mustafa KEMAL

2 hafta süren kongrede alınan kararlar Kurtuluş Mücadelesinde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur. Yapılan oylamada Mustafa Kemal kongre başkanlığına getirilmiştir. Böylece fevkalade yetkilerle Anadolu’ya gönderilen Mustafa Kemal  Paşa sıradan  bir vatandaş durumuna gelmişti. Ancak Kâzım Karabekir Paşa, hiçbir askeri yetki ve sıfatı olmamasına rağmen Mustafa Kemal Paşa’ya ziyaret ederek, kolordusuyla birlikte emirlerine amade olduğunu söylemiştir. Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Rauf Bey,  Refik Bey,  Hüsrev Bey,  Müfettişlik Kalem  Amiri Hayati Bey, Yaver Cevat Abbas Bey ve Muzaffer  Bey  de  kendiliklerinden  ordudan ayrılarak  milletin birer  ferdi olarak  Mustafa Kemal  Paşa ile beraber milli mücadeleye devam etme kararı almışlardır. 23 Temmuz 1919…

Evet: “Bir gece ansızın tarih yazılmıştı!”

***

Yıl 24 Temmuz 1923…  Lozan Antlaşması yapıldı. Türkiye'nin bugünkü sınırlarını çizen ve Ankara'nın Türkiye'nin meşru hükümeti olarak uluslararası alanda tanınmasında kritik rol oynayan Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Mustafa Kemal: “'Bu antlaşma, Türk Milleti aleyhine, yüz yıldan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş bir büyük suikastın yıkılışını ifade eden bir belgedir,”' dedi.

Evet: “Bir gece ansızın tarih yazılmıştı!”