Türkiye’nin de çelik ihracatını olumsuz etkilemekte olan ABD ile G-7 ülkeleri arasında yaşanmakta olan ticaret savaşının arka planında bir başka savaş var. 

Bu savaşın hedefi Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Afrika enerji kaynaklarının ve dağıtım yollarının kontrol altına alınmasıyla ilişkili. Pentagon Amerikası, Suriye’de düğümlenen BOP uygulamalarını biran önce hedefine ulaştırma, bölgenin petrol ve doğalgaz kaynaklarını, Çin’in Yeni İpek Yolu kuşağının  Akdeniz’e çıkış kapılarını kontrol altına alma telaşında. Bu konuda, ABD derin devleti Pentagon’un önündeki en büyük engellerden biri Rothschild Ailesi. 

Dünyanın en büyük finansal aktörü karşısında zorlanan Pentagon, geçtiğimiz günlerde Rothschild Ailesi’ne karşı İngiltere’den/Kraliçe’den yardım istedi. İngiltere, Pentagon’un işbirliği teklifine olumlu yanıt verdi. 

Rothschildların yörüngesine girdiği anlaşılan Trump, Pentagon’a ve Pentagon’un destek isteğine olumlu yanıt veren İngiltere’ye tepkili.. 

Dünyanın en zengin ülkelerinin oluşturduğu G7 zirvesinin son toplantısından erken ayrılan Trump, iklim değişikliği, İran, İsrail-Filistin ve okyanuslarla ilgili oturumlara katılmadı. 

G7 ülkeleri ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Kanada ve Japonya gibi dünyanın en büyük ekonomisine sahip yedi ülkeden oluşuyordu. 1998’de kurulan ve 2014 yılına kadar sekiz ülkenin üye olduğu G-8 olarak bilinen grup, 2014’te Putin’in Kırım’ı ilhak etmesi sonrasında Rusya’nın gruptan çıkarılması nedeniyle g-7 olarak anılmaya başlanmıştı.

G-7 ülkeleri arasındaki çatlak, Trump’ın 1 Haziran’da AB ülkelerinden, Kanada ve Meksika’dan ithal ettiği çeliğe yüzde 25, alüminyuma yüzde 10 ek vergi koyması oluşmuştu. AB de, Trump’ın bu kararı üzerine ABD mallarına ek gümrük vergisi getirmiş ve konuyu Dünya Ticaret Örgütü’ne taşımıştı. Bu restleşmeler dünya basınında “Dünya Ticaret Savaşı Başladı” şeklinde yorumlanmıştı.

TİCARET SAVAŞI VE TÜRKİYE

Trump’ın ithal çeliğe yüzde 25, alüminyuma yüzde 10 oranında ek vergi uygulaması Türkiye’nin çelik ihracatını çok olumsuz etkiledi. Geçen yıl Ocak-Mayıs döneminde 622 miyar dolarlık çelik ihraç etmişken bu yıl aynı dönemde ancak 349 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirebildik. 

2017’de ABD’ye toplam 1.2 milyar dolarlık çelik ihraç etmiştik. Bu yıl bu rakamı yakalamamız mümkün olmayacak.

ABD’ye çelik ihracatında en büyük engel oluşturan ek gümrük vergisini (Section 232) kaldırabilmek için yapılan girişimlerden olumlu bir sonuç alınamamış, Türkiye de ABD’den ithal ettiği 22 ürüne ek vergi uygulayacağını açıklamıştı. 

PİNOKYO TRUMP’IN BURNU YİNE UZADI

Trump, zirveden ayrılırken basına yaptığı açıklamada, ABD’nin adaletsiz bir ticaret yarışı içinde olduğunu, diğer ülkelerle yaptığı ticarette zarar ettiklerini belirterek, “Konuştuğumuz en önemli konu ticaretti” demişti. Bunu söylerken, platin saçlı Pinokyo’nun burnu yine uzamış olmalı. Çünkü konuşulanlar, yalnızca ticaret ve gümrük vergileri değildi. 

Dünya Ticaret Savaşı’nın arka planında çok başka gerçekler vardı. 

Trump,G-7 zirvesi öncesinde Kanada Başbakanı Justin Trudeau’yu yükseltilen gümrük vergileri konusuyla ilgili olarak aramış, İngiltere’nin 1814’lü yıllarda Amerika’da yaptıkları yangın ve talanlardan dolayı bir güzel haşlamıştı. Trump’ın, Kanada’nın başbakanını İngilizlerin 1814’te Washington’da yaptıkları kundaklamalar nedeniyle suçlaması, ilk bakışta anlaşılmaz gibi görünebilir. Fakat Kanada’nın, İngiltere’nin ABD şubesi olduğu dikkate alındığında, Trump’ın aslında çok başkalarını hedef aldığı kolayca anlaşılır.

G-7 zirvesinde ithal ettiği çeliğe ve alüminyuma ek vergi koymasından dolayı eleştirilen ve attığı tweetlerle, daha önce imza koyduğu sonuç bildirgesini onaylamayacağını duyuran Başkan Trump, kendisini eleştiren Kanada Başbakanı Trudeau’ya, “Çok onursuz ve zayıf” demişti. 

G-7 zirvesinden yansıyan fotoğraflar ve haberler, dünyanın en zengin 7 ülkesinin başkanları arasında yaşanan mesaj savaşlarının giderek Dünya Ticaret Savaşı’na dönüşmekte olduğunu gösteriyordu.

SAVAŞIN ARKA PLANINDA BİR BAŞKA SAVAŞ VAR

ABD ile diğer G-7 ülkeleri arasında yaşanmakta olan ticaret savaşının arka planında bir başka savaş var. 

Bu savaşın hedefi Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Afrika enerji kaynaklarının ve dağıtım yollarının kontrol altına alınmasıyla ilişkili. Pentagon Amerikası, Suriye’de düğümlenen BOP uygulamalarını biran önce hedefine ulaştırma, bölgenin petrol ve doğalgaz kaynaklarını, Çin’in Yeni İpek Yolu kuşağının  Akdeniz’e çıkış kapılarını kontrol altına alma telaşında. Bu konuda, ABD derin devleti Pentagon’un önündeki en büyük engellerden biri Rothschild Ailesi.

Dünyanın en büyük finansal aktörü olan Rothschild Ailesi karşısında zorlanan Pentagon, geçtiğimiz günlerde İngiltere’ye/Kraliçe’ye işbirliği teklif etti. İngiltere, Pentagon’un işbirliği teklifine olumlu yanıt verdi. 

Rothschildların yörüngesine girdiği anlaşılan Trump, Pentagon’a ve Pentagon’un destek isteğine olumlu yanıt veren İngiltere’ye tepkili.. 

G-7 zirvesi öncesinde ve sonrasında İngiltere’nin kanatları altında bir ülke olan Kanada’nın Başbakanı Trudeau’ya karşı sergilediği sitemkar tavırların asıl hedefi, aslında, Pentagon’la ortaklığa “evet” diyen İngiltere Kraliçesi.

“ANNEM KRALİÇEYİ ÇOK SEVER” DİYORDU, AMA…

Başkanlık koltuğuna oturduğu ilk günlerde annesinin İngiliz Kraliçesi’ni çok sevdiğini söyleyen, masasında İngilizlerin ünlü devlet adamı W. Churchill’in büstü bulunan Trump, bugünlerde, Pentagon’a yanaşan İngiltere ile karşı karşıya. İngiltere’nin, Pentagon’dan umduğu ödünleri alamaması ve yeniden Çin’in Yeni İpek Yolu’nu desteklemesi durumunda, karşımıza, dünya barışını zorlayacak çok tehlikeli bir tablo ortaya çıkabilir.

Ortadoğu’da dengeler yine altüst oldu.

İsrail’i Ortadoğu’nun enerji terminali yapmayı hedefleyen Rothschildlar ve İsrail’i vaad edilmiş topraklarına kavuşturmayı kutsal bir görev sayan ABD’li Evanjelik siyasetçiler karşısında  Pentagon-İngiltere işbirliği ne ölçüde başarılı olabilir? Rothschildlar Ortadoğu’nun daha fazla parçalanmasına karşı çıkıyorlar; Ortadoğu ve Doğu Akdeniz enerji kaynaklarını ve dağıtım yollarını mevcut düzen içinde kontrol altına almayı hedefliyorlar. 

Pentagon ise, “Böl ve yönet” politikası izliyor. Ortadoğu siyasi haritasını BOP bağlamında daha küçük parçalara ayırmayı hedefliyor. 

Suriye’de elde ettiği üsleri ve askeri kazanımları elde tutmayı hedefleyen Rusya da, Ortadoğu siyasi haritasının daha fazla parçalanmasına karşı. Bu nedenle, açıktan olmasa da, Rothschildlarla dirsek temasında. 

DÜNYA TİCARET SAVAŞI DERKEN…

Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında tek kutuplu kalan dünyamızda, “Küresel Lider” sıfatını Ortadoğu enerji kaynakları üzerinden sürdürmek kararında olan ABD derin devleti ile bölgenin enerji kaynaklarını İsrail, hatta Arabistan petrol devi ARAMCO üzerinden kontrol altında tutmaya çalışan Rothschild Ailesi arasındaki mücadele şimdilerde karşımıza Dünya Ticaret Savaşı olarak çıkıyor.  

Ortadoğu’da sürekli değişen dengeler göz önüne alındığında, ağırlıklı olarak ABD ile AB ülkeleri arasında Dünya Ticaret Savaşı’nın yarınlarda ne yöne verilebileceğini kestirmek kolay değil. Çünkü, G-7 zirvesinde su yüzüne çıkan ABD ile AB arasındaki  çatlak, NATO’nun da temellerini sarsmaya başladı. AB’nin 23 üyesi, NATO’ya karşı PESCO’yu kurmak üzere biraraya geldiler. 

PESCO’nun en önemli kuruluş amaçlarından biri de NATO’yu Avrupa dışına çıkarmak.  

Ortadoğu’da Arap Birliği Ordusu, Avrupa’da NATO’yu kıta dışına sürmeyi amaçlayan PESCO.. 

Türkiye, jeopolitik ve jeostratejik konumuyla, Ortadoğu’ya ilişkin hesaplarda her zaman hedef ülke olmuştur. Dünya Ticaret Savaşı’nın arka planındaki gelişmeleri çok dikkatli izlememiz gerekiyor.