BİR AVUÇ ERMENİ Mİ, (ABD)Mİ?...
Levon Panos DABAGYAN
"Herkesin bir hesabı varsa,
Allah'ın ayrı bir hesabı vardır."
"Ali Ulusal"
Evet soruyorum, lütfen beni aydınlatın: (Bir avuç Ermeni mi, yoksa "Amerika Birleşik Devletleri" mi?...) Hangisi? Şayet bir avuç Ermeni, süper bir devleti çok önemli bir müttefiğine karşı pek müşkül bir durumda bırakabiliyorsa, o zaman bu meselede adres: O ABD'ki pek kuvvetli (!) Ermeni lobisidir?.. Yok değilse ki, değildir ve de ABD'nin uyguladığı bir siyasi oyundur. O zaman doğru adres ABD'dir!...
Hâl böyle iken, niçin her daim hedefi yanlış göstermeye ve Amerika'daki bazı "kemikçilere" atfetmek de değil, doğrudan Ermeni adı kullanılıyor?... Dahası, (Ülkemizde bulunan ve ekmek parası için çalışarak ailelerine yardım edebilme mücadelesi veren Ermenistanlı Ermeniler, ülkemiz dışına atılmaya başlanmış. Gerçi henüz resmen doğrulanmış değil ama basından öğrendiğimiz bu!..
Türkiye'de Ermenistanlı Ermenilerin bulunması, en azından propagandamız açısından son derece önemlidir. Dahası, onlar bizleri bizzat görmekte ve Türk insanının ne derece vicdanlı olduğunu tespit edebilme fırsatı bulmaktadırlar. Ancak, bizdeki bir takım "İttihatçı artıkları" o kuş beyinleriyle menfi propaganda yaparak, Ermenistanlıları ülke dışına atabilmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar!?..
Bu doğru değildir. Devamlı olarak bizler kötülenmekteyiz. "Soydaşlık edebiyatı" bizlere "Sarıkamış"da pek ama pek ağıra mal oldu, Genel-Kurmayımızın son tespitlerine göre: (60,000) Şehit vermişiz, hem de tek mermi atamadan donarak hayatından olan (60,000) şehit!...
Ve hâlâ bu ayıbı örtbas edebilmek için, Ermeni adı tam bir günah keçisi gibi kullanılmaktadır!.. Bunun doğru olan hiç bir tarafı yoktur ve vicdanen düşünülmesi lâzımdır!..
Yunanistan ile futbol karşılaşması yapıldı ve maçı Yunanlılar kazanınca: (BİR FATİH ALDI, BİR FATİH VERDİ. İSTANBUL DÜŞTÜ. 25 BİN TÜRK SİRTAKİ OYNAYAN YUNANILARI MERTÇE ALKIŞLADI.) Evet Yunan basını böyle yazmış ve futbolu bahane ederek, asıl zehirini kusmuş!..
Velâkin, biz centilmeniz ya: (KOMŞU ŞÖYLE, KOMŞU BÖYLE) vs. deyip geçiyor. Sitem yerine sadece bir haber olarak geçiyoruz!..
Düşünüyorum da, şayet bu karşılaşma Yunanistan'la değil de, Ermenistan'la yapılmış olsaydı. Acaba bizim Basınımız neler yazacaktı???...
Evet: YUNANİSTAN KOMŞU, AZERBAYCAN SOYDAŞ. Peki, Ermenistan da bir tarafa: Biz Türk-Ermenileri neyiz: "KÖPEK Mİ?.." Zira, uyuşturucu operasyonlarında kullanılan bir Alman-Kurt köpeğine polis kardeşlerimiz: (ARTİN) adını takmışlar ve geçenlerde emekli edilince gazetede okudum şöyle yazmışlar: (ARTİN ARTIK EMEKLİ!) Demek ki biz Ermeniler, yani Türk-Ermenileri ancak "köpekler seviyesinde" görülmekteyiz!?.. Bu ne derceye kadar doğrudur?... Osmanlı-Türk İmparatorluğu'nun en değerli Hariciye Nazırlarından "ARTİN DADYAN PAŞA"nın her halde kemikleri sızlamıştır!.. (1830–1901).
Şerefli Donanmamızda (36 ay vatani görev yaptım. Hem de seve seve.) Şimdi düşünüyorum da, acaba ben köpek seviyesinde mi görev ifa ettim?.. Yazıklar olsun. Hem de çok, pek çok yazıklar olsun... Bu aşağılayıcı kimliği aynen iade ediyorum ve o kendini bilmez Gazeteciye de sesleniyorum: (Her haber, haber değildir! O attığın başlığın her şekilde muhatabı sensin ve senin gibi düşünenlerdir!..)
Şimdi tekrar dönelim şu uğursuz probleme. Gerçi problem şekline sokan yine bizleriz ya, her ne ise, bunu fazlaca uzatmak istemiyorum. Sormak istediğim başka sorular var ve sayın Hükûmetime soruyorum:
Türkiye'deki Yahudilerin, Amerikan Yahudileri üzerinde son derece tesirleri var ise ki, öyle görünmektedir. Türkiye-Ermenileri Patriği Mesrop II. Mutafyan'ın, Amerika'da konuşabilmesine niçin yardımcı olmamışlardır?... Yoksa bu durum işlerine mi geliyor!...
ABD Hükûmeti üzerinde tesirleri var ise bu meseleyi niçin temelden hâlledemiyorlar?.. Türkiye'nin karşısına hemen her dönem adeta temcit pilavı gibi getirilen bu uğursuz problemin hâlâ devam ettirilmesinde Yahudilerin ne kazancı var?..
İşte bak senatodan geçirtmedik, bu sefer de biz kazandık vs. gibi yakıştırmalarla bu mesele ne hâl olur ve ne de bir neticeye varılabilir. Dahası "Tasarı Senatodan geçerse" ne olur. Dünyanın sonu mu gelir? Türkiye'den toprak mı (!) alınır? Bu ne rezalettir. Bu ne yalandır. Bu ne riyadır?!..
"İttihat ve Terakki Fırkası"nın çetelerine icra ettirdiği pek trajik bir vak'anın, örtbas edilebilmesi için, "Türk Milletinin Şerefli adını" bu meseleye karıştırmaya hemen hiç kimse utanmıyor mu?..
"İttihat ve terakki Fırkası, Taşnak ve Hınçak Fırkaları" ilk aralarında anlaşıp, Sultan II. Abd-Ül-Hamid Hân'ı tahtından ettikten sonra birbirlerine düşerek, kanlı-bıçaklı duruma gelmişler ve birbirlerini yemişlerse. Bundan; Türk Milletine ne, Ermeni Milletine ne?...
Kim kimi kandırıyor!.. Ve o bazı Yazar ulemalar: Sizler bu meseleyi gerçekten pek mi iyi bilmekte, yoksa Ermeni adı en zararsız malzeme olduğu için mi, çala-kalem girişmektesiniz!..
Biliyoruz, Yunanlı Komşunuz, Azeri Soydaşınızdır ama diğer tarafta bir eşsiz Hâkem var ki, onun izleniminden hemen hiç biriniz kaçamazsınız!.. O hâkem, Cenab-ı Hâk'tır ve hemen her şeyi görmektedir ki, O Yüce Yaratana değil Medya'nın, Devletlerin dahi gücü yetmez!..
Geçen hafta yazdım ve bu yazımda da tekrarlıyorum: Türkiye'de bir tek Ermeni bırakmak dahi istemeyenlerin hevesleri her daim kursaklarında kalacaktır! Hiç bir zaman emellerine erişemeyeceklerdir!..
Çünkü, Eşsiz Yaratanın adâleti hiç bir zaman şaşmamıştır. Yine de şaşmayacaktır!
Bizlerin Türkiye'den gayrı bir vatanımız yoktur ve zaten olamaz. Dolayısıyla, bizlerin Yurt haricine çıkarılması adâletsizliğin en büyüğü olacaktır ki, böylece: "Türk Milleti ilk olarak bu meselede hatalı görülecektir" hem de bütün dünya tarafından!..
Türkiye'de zuhur etmiş bir "Ermeni-Tehçiri" hadisesi, sadece "Türkler ve Ermenileri" ilgilendiren bir vak'adır. Hâl böyle iken bizim konuşmamıza, kendi davamıza kendimizin sahip çıkmasına niçin imkân tanınmamaktadır!..
Bizlerde yânî Türk-Ermenilerinde hiç kafası çalışan kimse yok mudur?.. Bizler hepimiz de aptal mıyız?.. Böyle şey olur mu!?.. Ermeni Tehciri'nin meydana getirdiği trajik hadisenin, günümüzdeki takipçileri niçin Yahudiler olmaktadır?.. Devletimiz niçin Yahudi vatandaşları tercih etmektedir?.. Bizler "vatan haini isek" isbat edilsin. Yok değilsek ki, değiliz, o zaman müsaade edilsin kendi davamıza kendimiz sahip çıkalım. Sayın Parlamentomuzda bir tek Ermeni asıllı Milletvekili yok. Niçin yoktur?.. Öğrenmek istiyoruz?..
Cumhurbaşkanlığı meselesinde bizlere "seçim beyannameleri" gönderildi. Teşekkür ederiz: (Köpek Artin olarak) oyumuzu kullanacağız!..
Seçimlerde sırf oy potansiyeli açısından hatırlanan ve sonra külyen unutulan "Türk-Ermenileri", böylesine bir cezayı ne suretle hak etmişlerdir. Onu da lütfen cevaplar mısınız?..
Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başbakanım ve Sayın bütün Devlet erkânı ile Türk adaletini temsil eden Sayın Hâkimlerimiz ve Akademisyenlerimiz, lütfen bu uğursuz meselenin son bulması için bizlere yardımcı olun. Yukarıda Hz. Allah ve aşağıda sizler! Bizlere sahip çıkabilecek başka kimsemiz yoktur!...
Dış ülkelerdeki fraksyonlar ile Emperyalist Devletler yetmiyormuş gibi bir de ülkemiz içindeki "Azınlıkların" bizlerle uğraşması ve bizleri sinsi sinsi kumpaslarına getirmeye kalkışmaları vs. bizleri gerçekten pek üzmekte ve yarınlarımızdan haklı olarak endişe duymamıza sebep olmaktadır! Evet, yarınlarımızdan emin değiliz. Çünkü devletimiz bizi adeta terk etmiş durumdadır!..
Bu niçin böyledir? Böyle olmaması lâzımdır!.. Bir başka azınlık adeta baş-tacı edildiği için, dilediğince at oynatabilmekte ve şu Ermenilerden de kurtulsak, bütün ülkenin efendileri arasına karışacağız diye düşünebilmektedirler!...
Ancak, başlık altındaki logomuzu lütfen okusunlar ve daha sonra şapkalarını önlerine koyup düşünsünler, demekten kendimi alamıyorum ve soruyorum: Biz Ermeniler, sizlere ne yaptık ki böylesine bir savaş açtınız?!..
Emin olun: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar!.. Ve diyoruz ki;
"Herkesin bir hesabı varsa,
Allah'ın ayrı bir hesabı vardır."
Ali Ulusal
İnşâllah yeni bir yazıda buluşmak üzere, hayırlı tatiller dilerim efendim.
Yorumlar