Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de şok etkisi yaratan bir olay yaşandı. Antalya'da vahşet! Doktor, diyetisyen karısını katletti! Başlık bile ne kadar ürkütücü değil mi? İkisinin de ikinci evliliğiymiş. Hanımefendinin ilk eşinden bir kızı varmış. Kızın annemi istiyorum diyerek ağlaması gözümün önünden gitmiyor. Kendinden 20 yaş büyük biriyle evlenmiş bir kadın ve belli ki adam sorunlu, aralarındaki sorunlardan ayrılık yaşanıyor ve adam intihara kalkışıyor hanımefendi  intiharı engelliyor ve aralarının iyileşmesi onuruna ele güne karşı bir dergiyle röportaj veriyorlar. Kapak konuğu oluyorlar. Başlık ise BİLİM VE AŞK BİR ARADA. Sonra da kaçınılmaz son...  Ağır psikolojik sorunları olan, celladının arkasını toparlayan bir kadının hazin sonu diyerek atılan gazete başlıkları... Haber detayını duymayanlar için ileride ki satırlarda vereceğim.  Lakin önce gözlemlerime dayanarak birkaç kelam etmek isterim.  

Çok iyi, görünmek için kusursuz performans gösteren insanların dürüstlüğünden her zaman kuşku duyarım. İnsan kendini ne kadar yüce görse de en nihayetinde dürtüleriyle hareket eden bir benlikten ibarettir değil mi? Çift ile yapılan magazin dergilerine mutlu aile pozlarıyla verilen röportajdan kesitleri okudum. İşte tam olarak demek istediğim bu dedim. Kadının tarif ettiği adam bunu asla yapamaz diye düşünüyorsunuz okuyunca röportajı. Gamze Kaçar Bozkurt’un verdiği röportajda, eşiyle 5 yıl önce sosyal medya üzerinden tanıştıklarını belirterek, “Ben akıllı bir kadınımdır, beni Kaan Bey’in zekâsı ve merhameti etkiledi” cümleleri yer almış.  Adam bildiğiniz iyilik abidesi, ama işte insan denilen varlık fazlasıyla komplike bir tür, çözmesi hiç kolay değil. Bir de birçok bebeğe hayat veren doktor diye yazmışlar, çizmişler her yerde belli ki hasta kişiliğini çok iyi saklayan bir katilmiş kendisi. Öfke kontrolü olmayan, yüksek egolu, kıskançlıkla, öldürme raddesine gelecek ve bunu yapacak kadar baş edemeyen bir karakter ve bu kişi bir doktor. Hastaları öve öve bitiremiyor bu insanı, çünkü bir insan bir tarafa ne kadar muhteşem görünüyorsa, diğer tarafa aynı oranda kötülük yapabileceğine inanamıyor.  

Sosyal medyaya ve sosyal çevreye, dışarıya karşı yarattığımız imaj ile herkesi kandırabiliriz ki bu adam kandırmış. Dergilerde, sosyal medyalarda  gördüğümüz hayatların ne kadar da sahte ve içi boş olduğunu gösteren olaydır, cinayettir nazarımda. Sosyal medya ve sosyal çevresinde mükemmel  yaşanılan hayatlar, aslında gerçek olmayan, yaşanmak istenilen hayatlardır. Bu durumu biliriz hem iğreniriz hem de bu mecralarda gezinmeye devam ederiz. İğreniriz çünkü biliriz ki sosyal medya hesabının sahibi kandırmaya çalışıyordur bizi ve ayrılamayız bu sosyal mecralardan çünkü içten içe arzularız o hayatı. Gerçek olmadığını bilsek de içten gelen bir dürtüyle mükemmel bir hayat olabileceğine inanmak isteriz. Bu suç hepimizin! 

Haber detayı; 

Doktor eşinin öldürdüğü diyetisyen: Beni zekası ve merhameti etkiledi 

Antalya’da dün doktor eşinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden diyetisyen Gamze Kaçar Bozkurt’un bir dergiye verdiği röportajda, eşiyle 5 yıl önce sosyal medya üzerinden tanıştıklarını belirterek,“ Ben akıllı bir kadınımdır, beni Kaan beyin zekâsı ve merhameti etkiledi” cümleleri yer aldı. 

Doktor eşinin öldürdüğü diyetisyen: Beni zekası ve merhameti etkiledi 

Antalya’da doktor Yusuf Onur Bozkurt, tartıştığı eşi diyetisyen Gamze Kaçar Bozkurt’u tabancayla vurarak öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti. Türkiye’yi yasa boğan olayla ilgili çarpıcı bir detaya ulaşıldı. Doktor ve diyetisyen çiftin bir hafta önce bir magazin dergisine röportaj verdiği ortaya çıktı. Derginin röportaj başlığında ise “Bilim ve Aşk bir arada” yazması dikkatlerden kaçmadı. 

KISKANÇLIK YÜZÜNDEN KAVGA EDİYORLARDI 

Kepez ilçesi Fabrikalar Mahallesi'nde dün akşam meydana gelen olayda kreşten eve gelen küçük kıza kapıyı açan olmadı. Küçük kız karşı dairedeki anneannesinin yanına geçti. Anneanne Nurdan Kaçar, yedek anahtarla girdiği evde damadı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Kaan Bozkurt Kaçar(58) ve Uzman Diyetisyen Gamze Kaçar Bozkurt'u(38) kanlar içinde yerde gördü. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne haber verilmesiyle eve gelen sağlık ekipleri çiftin hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yeri ve savcılık incelemesinin ardından çiftin cansız bedenleri Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 

İlk belirlemelere göre Yusuf Onur Kaan Bozkurt ile diyetisyen eşi Gamze Kaçar Bozkurt’un, aralarında yaş farkı olduğu ve bu nedenle yaşanılan kıskançlıktan dolayı zaman zaman tartıştıkları ileri sürüldü. Psikolojik sorunları olduğu öne sürülen Yusuf Onur Kaan Bozkurt'un dün yine tartışları ve sonrasında geçirdiği cinnet sonucu önce eşini daha sonra aynı silahı kendine ateşleyerek yaşamına son verdiği belirtildi. 

SOSYAL MEDYADA BAŞLAYAN AŞK 

Sosyal medyada birbirinden renkli ve mutlu fotoğraf kareleri bulunan çiftin ardından ise kentteki bir magazin dergisine verdikleri röportaj ortaya çıktı. Çiftin fotoğrafının kapak olduğu dergide röportajın isminin ise “Bilim ve Aşk bir arada” olduğu görüldü. 

Dergini içeriğinde çiftin evlilikleri için bilimin ve aşkın harmanlandığı rüya gibi bir evlikleri olarak tanımlanması dikkat çekti. Yusuf Onur Kaan Bozkurt tanışma hikayelerini dergide şöyle bahsetti: Sene 2016, aylardan haziran. Gamze hanımı sosyal medyadan ekledim. Tüp bebek uygulaması dikkatini çekmiş çünkü kız kardeşi 7 kez başarısız tüp bebek tedavisi olmuş. Bana mesaj yazdı, kardeşinin bulgularını yolladı. Böylece bir yıl kadar görüştük. 

BİRBİRİMİZİ TAMAMLIYORUZ 

Yusuf Onur Kaan Bozkurt Gamze hanımla benzeyen yönünüz nedir sorusuna ise şu cevabı verdiği görüldü: “ Benzeyen yönlerimizin başında birbirimize olan düşkünlüğümüz ve meslek aşkımız geliyor. İkimiz de evciliz, baş başa kalmayı seven karakterlerdeyiz. Gezmek için bile sessiz sakin yerleri tercih ederiz. Kitap okumayı ve spor yapmayı çok seviyoruz. Aslında bunların dışında zıt kutuplarız. Sanırım birbirimizi mıknatıs etkisi gibi bulmamızın sebebi bu. Birbirimizi tamamlıyoruz”. 

ZEKİCE ESPRİLER YAPAR, HAYRAN OLURUM 

Eşinin silahından çıkan kurşunla hayata veda eden Gamze Kaçar Bozkurt ise röportajda eşinden, “ Kaan Bey dünyanın en sevecen en babacan adamıdır. O gördüğüm en iyi baba, hayvan sevgisi ise bir başkadır. Benim ona olan aşkımın başlamasında, gelip ayağına yatan sokak kedilerinin ve köpeklerinin payı çok büyük. Bir insanın içindeki güzelliği bizlerden çok hayvanlarının görebildiğini biliyorum. Biz ne zaman dışarı çıksak birçok kedi ve köpek peşinde dolaşır. Bunların dışında hep zekice espriler yapar hayran olurum. Ayrıca sporda da başarılı, tenis milli takım kaptanlığı geçmişi var. Ben akıllı bir kadınımdır, beni Kaan Bey'in zekası be merhameti etkiledi diyebilirim. Ayrıca kendisine fiziksel ve zihinsel olarak iyi bakar” diye bahsetti. 

Çiftin çalışmayı ve hastalarını çok sevdiklerini evde bile çalışmaya devam ettiklerini film izlerken, tavla oynarken, spor yaparken kahve içerken dinlendiklerini ve bu aktiviteleri sevdikleri röportajlarına yansıdı. (İHA) 

Benim aklım “Annemi istiyorum” diye ağlayan o küçücük kızda kaldı. Çocuklara kıymayın, çocukları üzmeyin ne olur. Sığınacak dalını annesini kaybetti. Kim saçını okşayacak, kim uyutacak, derdini kim dinleyecek? Annesiz kaldı! Tüm hayatı boyunca gözünün önünden gitmeyecek olan görüntülerle hayatı parçalandı o çocuğun. Annesinin çok merhametli diye söylediği katil adam belli ki küçücük bir kıza merhamet edememiş ve onu daha altı yaşındayken annesiz bırakmak umurunda bile olmamış. Boynu bükük bir kız çocuğu büyüyecek uzaklarda bir yerde. ve bu travmayı asla unutamayacak.  

Annesiz büyüyen çocuk çok daha acı şartlarla karşılaşır. Anne hem anne hem baba olur korur kollar, sever sarar ama baba eksik bırakır istese de yapamaz. Böyle haberleri okuyunca, hele de bir de kaleme alınca  küçük kıza çok üzüldüm. Ne fırtınalar kopuyor o küçük yüreğinde kim bilir. Medya hiç bunları yansıtmıyor. Yazmıyor…  

Açıkçası şu yazdığım haber bile ülkemin gündemi olan konu başlığı. Tam olarak şuan içinde bulunduğumuz vahim cenderenin isim bulmuş hali. Bende isterim sizlere çiçek yazayım, böcek yazayım yalandan yaşadığınız sosyal medya yaşantınız gibi öpücük öpücük kalp koyayım. Olmuyor işte içinizden birilerinin göze göze sokması gerekiyor gerçekleri şu laylay lom hayatınızın bir ucundan tutmak bu saçma sapan platformun bir aleti olmak hiç tarzım değil! Ama yine de belki de bir aklıselime azcık bir şeyleri fark ettirebilir miyiz derdindeyiz. Celladına aşık binlerce kadın var. Hele de şu sosyal platformlarda kimin eli kimin cebinde belli değil. Sosyal medyadan evlenip, mutluluk pozları verip kendi egolarını tatmin edenlerin kaçınılmaz sonu mutsuzluk, cinayet ve arkada kalan hiç günahı, suçu olmayan evlatlarımız.