Washington Post'un haberine göre, araştırmacılar tarafından ahlak ve zeka ilişkisi 

üzerine yapılan bir deney, dürüstlük ve zeka arasındaki bağı ortaya koydu. Araştırma şöyle:

Kapalı bir kabine alınan kişilerden, tek başlarınayken zar atmaları ve dışarı çıkınca zarın sonucunu söylemeleri istendi. Zar atan kişilere, zarın üzerinde yazan sayı kadar para verileceği söylendi. 1 atanlara 2.5 dolar verilirken, 2 atanlara 5, 6 atanlara ise 15 dolar verilecekti.

Deneye katılanlar böylece zarın sonucuyla ilgili yalan söylemeye teşvik edilirken, böylesi bir durumda kimin yalan söyleyeceği tespit edilmeye çalışıldı.

Çıkan sonuçlara göre zeki insanlar doğru sonucu söylemeye daha meyilli olurken, dürüstlüğün ekonomik duruma, kişilerin çalışıp çalışmamasına, dindar olup olmamalarına bağlı olmadığı görüldü.

Kişilerin kendi dürüstlüklerine dair söyledikleri şeylerin de önemli olmadığı belirtilirken, kadınlar ve erkekler arasında da dürüstlük farkı olmadığı aktarıldı.

Düşük zekâlıların yalan söylemeye daha meyilli olduklarını belirten araştırmacılar, zeki insanların daha şüpheci olmaları sebebiyle yalan söylememeyi tercih ediyor olabileceğini öne sürdü.

Zeki insan ahlak dışı bir etkinlik yaptığında eninde sonunda bunun bedelini ödeyeceğini biliyor, bedelini ödemezse bile vicdanı onun peşini bırakmayacağını ve sonunda astarı yüzünü geçeceğini biliyor. 

Zeki insanlar bir olaya girmeden, nasıl yan etkileri olabileceğini nasıl sonuçlar verebileceğini düşünebilecek ön görüye sahiptirler. 

Aptal insanlar ise, öngörüde bulunamıyor, kendine güveniyor ( cahil cesareti) ve köylü kurnazlığına başvurarak, kazanacağını düşünüyor. Ancak zeki olmadığı için bir veya birden fazla parametreyi gözden kaçırıyor ve yakayı ele veriyor. (Sürecek)