Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan’ın, Ermenistan işgalindeki topraklarının kurtarılması dolayısıyla Bakü Azadlık Meydanı'nda düzenlenen Zafer Geçidi Töreni'ne katıldı. Zafer Geçidi Töreni'ne Bolu 2'nci Komando Tugayı'mız da katıldı. İki kardeş ülkenin birlikte kutladıkları tarihte eşi olmayan bu bayram tüm dünyada ilgiyle izlendi. Ortak bayram anısına hatıra pulu basıldı.

Dağlık Karabağ’da, 12 Temmuz’da Ermenistan’ın Tovuz’a saldırmasıyla başlayan gelişmeleri, arka planındaki dinamikleri ve tarihi perspektifleriyle birlikte dikkate almadığımızda, yaptığımız değerlendirmeler Karabağ gerçeklerini tam olarak yansıtmayacaktır.

Azerbaycan, 27 Eylül’de başlattığı karşı ataklarla, 1993’ten bu yana Ermenistan işgali altında olan  5 reyonunu geri almıştı. 9 Kasım’da bölgenin kartal yuvası kabul edilen tarihi Şuşa kentinin alınmasıyla Ermenistan teslim olma noktasına gelmişti. İlham Aliyev’in Bakü Şehitliği’nden yapılan canlı yayında,  Azerbaycan ordusunun Şuşa’yı kurtardığını müjdelemesi bütün Türk Dünyası’nda gururlu bir sevinç yaşanmasına neden olmuştu. Azerbaycan ordusu da, nihayet, dünyanın anladığı bir dille konuşmaya başlamıştı ve vatanının 28 yıldır işgal altında tutulan topraklarını söke söke geri alıyordu.   

Şuşa’nın da düşmesiyle Ermenistan askerlerinin direnecek güçleri kalmamıştı; canlarını kurtarabilmek için silahlarını bile bırakarak kaçmaya başlamışlardı. Şuşa kalesinin burçlarına da bayrağını diken Azerbaycan ordusunun önünde hiçbir engel kalmamıştı. Rusya’nın verdiği silah ve mühimmat Ermeni ordusunu cephede tutmaya yeterli olmamıştı. 

9/10 Kasım gecesi İlham Aliyev ile Vladimir Putin arasında imzalanan anlaşma, bazı konulara netlik getirmediğinden, kazanlar (Azerbaycan, Türkiye, Rusya) ve kaybedenler (Ermenistan, ABD ve Fransa) tablosu oluşturularak değerlendirildi.

ŞUŞA ZAFERİ NOKTAYI KOYDU

1752'de Penahali Han tarafından kurulan Şuşa, hem çok sayıda tarihi esere sahip olduğu için hem de çok sayıda seçkin bilim ve kültür adamının doğum yeri olmasından dolayı, yalnızca Şuşalılar için değil, Türk kültür tarihi açısından da önemli bir kent.

Şuşa’nın kurtuluşunu müjdeleyen Aliyev, "Şuşa'nın Azerbaycan tarihinde özel yeri var. Şuşa sadece Azerbaycan'ın değil, tüm Kafkasya'nın incisidir. 28 yıl sonra Şuşa'da ezan sesi duyulacak" diyordu.

Yıllarca bu müjdeyi bekliyorduk. Sözlerini Ahmet Cevad’ın yazdığı Üzeyir Hacıbeyli’nin ”Çırpınırdı Karadeniz” adlı bestesini, özlemimizi dile getiren bir marş olarak okuduk. Her okuyuşumuzda da, “Azerbaycan bayrağını Karabağ’a asacağız” diye söz verdik. 

28 yıl boyunca bir umut türküsü olmuştu Ahmet Cevad/Üzeyir Hacıbeyli’nin  “Çırpınırdı Karadeniz” adlı eseri; Karabağ’a ilişkin her etkinlikte coşkuyla ve umutla okuduk. Her seferinde de, “Türk’ün şanlı bayrağını Karabağ’a asacağız” diye yeminler ettik. 

Allah nasip etti, bu büyük mutluluğu bütün Türk Dünyası birlikte yaşadık. İki kardeş ülke Karabağ zaferini ortak bir bayramla kutladılar. Mavi berelilerimize Azerbaycanlı kardeşlerimizin gösterdikleri sevgi “İki devlet, tek millet” vecizesinin canlı tablosuydu. Bakü’de, Azatlık Meydanı’nda yapılan tören, yalnızca bir kardeşlik dayanışması olarak okunmamalı, iki kardeş ülkenin ordularının katıldıkları o benzersiz tören, tüm dünyaya verilmiş mesaj olması açısından önemlidir. 

O tören, “İki millet bir devlet” tablosu olduğu kadar, “Azerbaycan‘ın sevinci sevincimiz, üzüntüsü üzüntümüzdür” vecizelerinin canlı tablosuydu.  Bize bu tarihi mutluluğu yaşatan Azerbaycan’ın kahraman ordusunu ayakta alkışlarken, Osmanlı İmparatorluğu’nun en zorlu günlerinde Azerbaycanlı kardeşlerinin yardımına koşan Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Killigil Paşa’mızı ve şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla anıyoruz. 

ORTAK BAYRAMIMIZ

“AZERBAYCAN, DESTAN YAZMAYA DEVAM EDECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın, Ermenistan işgalindeki topraklarının kurtarılması dolayısıyla Azadlık Meydanı'nda düzenlenen Zafer Geçidi Töreni'ne katıldı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e nazik daveti ve misafirperverliği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan'ın 44 gün süren destansı mücadelesinde, şehit düşenlere Allah'tan rahmet, gazilere acil şifalar diledi.

Şair Bahtiyar Vahapzade'nin, “Topraktan pay olmaz” şiirinden bazı dizeleri okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karabağ'ı 30 yıllık hasretin ardından anavatanla buluşturan Azerbaycan ordusunun neferlerini tebrik ediyor, onları dualarla cepheye gönderen anaların ellerinden öpüyorum” dedi.

Azerbaycan'ın askerî ve diplomasi alanında elde ettiği başarıda en büyük paylardan birinin Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşim İlham Aliyev böylelikle, merhum Haydar Aliyev'in kendisine vasiyet olarak bıraktığı arzusunu da yerine getirmiştir.  Bu vesileyle, güçlü Azerbaycan'ın temellerini atan Umum Millî Lider Haydar Aliyev'i de burada rahmetle yâd ediyorum. Azerbaycan, Kardeşim İlham Aliyev'in dirayetli liderliği altında inşallah destan yazmaya devam edecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, Azerbaycan'ın, yürüttüğü mücadeleye en başından itibaren tüm kurum ve kuruluşlarıyla destek verdiğini yineleyerek, Türkiye’nin bütün imkânlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında olduğunu vurguladı.

“AZERBAYCAN'IN TOPRAKLARINI İŞGALDEN KURTARMIŞ OLMASI 

MÜCADELENİN BİTTİĞİ ANLAMINA GELMİYOR”

“Türkiye olarak Azerbaycan'la münasebetlerimizde kendimize her zaman Büyük Lider Haydar Aliyev'in ‘iki devlet, tek millet’ şiarını rehber aldık’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz ifadesiyle ‘Azerbaycan'ın kederini kederimiz, sevincini sevincimiz’ bildik. Bu anlayışla, Karabağ'ı sinemizde yara eyledik. Bugün de bu yaranın kapanmasının sevincini paylaşmak, bu şanlı zaferi birlikte kutlamak için aranızdayız. Azerbaycan'ın topraklarını işgalden kurtarmış olması mücadelenin bittiği anlamına asla gelmiyor. Bugüne kadar siyasi ve askerî alanda sürdürülen mücadele, bundan sonra çok daha farklı cephelerde devam edecektir. 

30 yıllık işgal döneminde bu bölgelerin virane hâline geldiğini, taş üstünde taş kalmadığını hep birlikte gördük. Kardeşim İlham Aliyev'in dediği gibi; Füzuli şehrinde bayrak asmaya bina dahi bulunamamıştır. Bütün şehirler tarumar edilmiş, bütün köyler yerle yeksan olmuş, mezarlıklar bile tahrip edilmiştir. Camiler yıkılmış, minareler aynı şekilde tarumar olmuştur. Ermenilerin bazıları, her şeyi yıktıkları gibi, tarihî ve kültürel varlıkları da tabii zenginlikleri de yağmaladılar. Bütün bu tahribatın hesabının sorulması muhakkak gerekiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaş sırasında Gence, Terter, Ağdam, Berde, Ağcabedi gibi Azerbaycan topraklarının da hedef alındığına dikkati çekerek, 100 masum sivilin şehit edildiğini, annelerin yavrusuz, çocukların anasız babasız bırakıldığını, saldırılar sonucunda 416 da yaralı bulunduğunu kaydetti.

“DÜŞMANLIK YERİNE İYİ KOMŞULUK TEMELİNDE

İLİŞKİLER YENİDEN ELE ALINMALIDIR”

Yıllardır doğdukları yerlerden uzak kalarak memleket hasretiyle yanıp tutuşan 1 milyon kaçkın, göçkün Azerbaycanlı’nın artık doğdukları topraklarına dönebilmek için sabırsızlandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaş hukuku ağır biçimde ihlal edilmiş, insanlık onuru ayaklar altına alınmıştır. Bunları görmezden gelenlerin gözleri kadar vicdanları da körleşmiştir.  Her mecrada bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur” dedi.

 “BUGÜN, TÜM TÜRK DÜNYASI İÇİN 

ZAFER VE GURUR GÜNÜDÜR

Şehitlerin fedakârlıkları sayesinde Azerbaycan'ın, toprak bütünlüğünü yeniden tesis ettiğini, artık Azerbaycan topraklarının, yıllardır hasret kaldığı Terter Çayının sularına kavuştuğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şuşa'nın dağlarının başındaki duman artık dertli değildir. Tutsak ‘Harı Bülbül’ artık özgürdür, daha parlak açacaktır. Köndelençay, artık daha coşkun akacak, Aras, türküsünü daha güçlü çığıracak, Karabağ Şikestesini okuyan nefesler daha yüksek, daha güçlü çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

“Aras'ı ayırdılar, mil ilen doyurdular, men senden ayrılmazdım, zor ilen ayırdılar. Ay Laçın, can Laçın men sene kurban Laçın” dizelerini de okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Güzelliğine kurban olduğumuz Laçın, artık özgürdür. Laçın gibi, Şuşa gibi, Füzuli, Cebrayıl, Zengilan, Gubadlı, Ağdam ve Kelbecer de artık özgürdür. Bugün Azerbaycan'ın millî şairi, büyük mücahit, Ahmet Cavad Bey'in ruhunun şad olduğu gündür. Bugün Nuri Paşa'nın, Enver Paşa'nın, Kafkas İslam Ordusu'nun yiğit neferlerinin ruhunun şad olduğu gündür. Bugün, Azerbaycan şehitlerinin serdarı Mübariz İbrahimov'un da ruhunun şad olduğu gündür. Bugün, hepimiz için, tüm Türk dünyası için zafer ve gurur günüdür. Rabbime bizlere bugünleri yaşattığı için sonsuz hamdediyorum…Karabağ Azerbaycan’dır. Karabağ artık anavatanıyla kucaklaşmış, 30 yıllık hasret son bulmuştur…Bundan sonra Türkiye ve Azerbaycan olarak hedefimiz, bu toprakları daha müreffeh, daha gelişmiş, çocuklarımız için daha yaşanabilir bir yer hâline getirmek için mücadele etmektir. Türkiye ve Azerbaycan sırt sırta verdiği sürece, Allah'ın izniyle zorlukları aşmaya, başarıdan başarıya koşmaya devam edecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.”

AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV: 

“TÜRKİYE; DÜNYA İÇİN MERTLİK, CESARET VE GELİŞMİŞLİK ÖRNEĞİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gerçekten 44 günlük bir savaş sonrasında ortaya çıkan netice Azerbaycan’daki kardeşlerimizi nasıl sevindirdiyse aynı şekilde Türkiye'deki kardeşlerini de sevindirmiştir. Bu gerek şahsımızda gerek tüm milletimizin şahsında yaşanan bir sevinçti" dedi.

Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'daki zaferinin Azerbaycan ve Türkiye birliğinin tecessümü olduğunu söyleyen Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın savaş süresince yaptığı açıklamaların Azerbaycan halkı için çok değerli olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin desteklerinin kendilerine moral verdiğini ve güçlerini pekiştirdiğini yineleyerek, dünyada Türkiye ve Azerbaycan kadar birbirine yakın olan ikinci ülkenin bulunmadığını ifade etti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, sözlerinin devamında "Erdoğan'ın liderliği sayesinde Türkiye, dünya çapında güç merkezine dönüşmüş durumda. Türkiye, ezilen halkların çıkarlarını savunuyor. Bugün Erdoğan Türkiye’si; dünya için bir örnektir. Bağımsızlık, mertlik, cesaret ve gelişmişlik örneğidir" diye konuştu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye ve Azerbaycan birliğinin sadece iki halk için değil bölge için önem taşıdığını belirterek, şunları söyledi: "Tarihî zafer sonrasındaki yeni dönem için tam hazırlıklıyız. Bugün aziz kardeşimle bundan sonraki dönemle ilgili fikir alışverişinde bulunduk ve düşüncelerimizin örtüştüğünü gördük. 

Bölgede yeni bir iş birliği platformu oluşturmalıyız. Bu, çok taraflı platform olabilir ve tüm katılımcı ülkeler bundan faydalanır. Geleneksel Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan iş birliği var. Azerbaycan-Rusya-İran iş birliği var. Türkiye-Rusya-İran iş birliği var. Tüm bu iş birlikleri platformlarını birleştirerek, tek bir platform gibi sunabiliriz. Ermenistan yönetimi, savaştan doğru sonuç çıkarırsa ve kendi asılsız iddialarından vazgeçerek geleceğe bakarsa, o zaman onların da bu platformda yeri olabilir. Biz iş birliğine açığız. Biz bu sayfayı kapatmalıyız. Biz bu düşmanlığa son vermeliyiz.”