Yazılarını zevkle okuduğum Yaman Törüner’in geçen hafta Milliyet Gazetesi’nde “Batı güç kaybetmemek için neler yapıyor?” ve “Batı nasıl dünya hakimi oldu?” başlıklı iki makalesi yayınlandı.
Makalede Batı Avrupa ile Kuzey Amerika ve Avustralya’nın temsil ettiği Batı Medeniyetinin; kullandığı dilin, etki alanı ile bu alanda hakim olan dinin büyüme oranı, Batı’nın kontrol ettiği toprak büyüklüğü, toplam nüfusu, toplam gayri safi milli hasılası ve askeri gücünün gittikçe azaldığı Niall Ferguson’un “Medeniyet – Batı ve Geri Kalanı” isimli kitabından alınan rakamlarla ortaya konmuş. Yine makalede Ferguson’un; giderek güç kaybeden Batı için küreselleşmenin tam anlamı ile çare olmadığını, Büyük Orta Doğu, Arap Baharı, Ilımlı İslam projeleri gibi planların denenerek çare arandığını ifade ettiğini aktarıyor.
15’inci yüzyıldan beri dünyaya hakem olan Batı’nın, Ferguson’un tesbit ettiği özelliklerini de şöyle sıralamış:
Birincisi ve en önemlisi bu ülkelerin rekabete açık olması.
İkincisi Batı’nın bilimde gerçekleştirdiği devrim.
Üçüncüsü sosyal ve politik sistem ve standartlarda sağlanan gelişme.
Dördüncü bilimdeki gelişmeye paralel salgın hastalıklarla mücadele ile ölüm ve zayiatların önüne geçilmesi.
Beşincisi mal ve hizmet üretiminde elde edilen yüksek verim.
Sonuncusu da iş gücünün yarattığı artı değer sayesinde mümkün olabilen sermaye birikimi.
Çin ve Japonya’da da yürütülen çalışmalara değinilen makalede Ferguson’un; çağdaşlaşma yolunda Türkiye’nin bazı darboğazları aştığını, tüketim toplumu olmayı, gelişmiş ülkeler gibi çalışmayı, seyahati başardığını, ancak kuvvetler ayrılığı, özgürlük ve hukuk devleti konularında eksikleri olduğunu ifade ettiğini de aktarıyor.
Makalede, Batı’nın hem nüfusunun hem de askeri gücünün azaldığı, müslüman sayısı artarken hıristiyan sayısının artmayıp azaldığına dair ve daha bir çok konuda Ferguson’un tesbitlerine de yer verilmiş.
Ferguson’un kitabı okunmaya değer olsa gerek.
Saygıdeğer Okuyucularım,
15 Eylül günü yayınlanan 1974 Şanlı Mağusa Savunması’nı anlatan yazıda Mağusa’yı savunan mücahit birlik komutanları resminin alt yazısında 5’inci sıradaki Bülent Selent’in görevi sehven Mağusa Sancağı Mücahit Takım Komutanı olarak çıkmıştır. Mağusa Sancağı Karakol Mücahit Bölük Komutanı olarak düzeltir, özür dilerim.