7 Ocak 1947 yılında, Yunanistan Gümülcine vilayetinin Küçük Sirkeli köyünde dünyaya gelen BATI TRAKYA TÜRKLERİ'NİN LİDERİ DR. SADIK AHMET, ilköğrenimini kendi köyünde, orta ve lise öğrenimini Gümülcine’deki Celal Bayar Lisesinde tamamladı.

1966-67 yılında önce Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine bir yıl sonra da Selanik Üniversitesi Tıp fakültesine giren Sadık Ahmet, 1974 yılında bu fakülteden hekim olarak mezun oldu. Üniversite mezuniyetini, Yunan Ordusunda 34 ay süren piyade erliği izledi. Hemen ardından da Orta Yunanistan'da bir yıl mecburi hekimlik hizmetinde bulunarak, 1978 yılında Batı Trakya'ya döndü. Batı Trakya'ya gelişiyle, bir yandan cerrahi ihtisasını yaparken diğer yandan da toplumun sorunları ile yakından ilgilenmeye başladı.

Dr. Sadık Ahmet, 1985 yılında Batı Trakya çapında bir imza kampanyası başlattı. Amacı Batı Trakya Türkleri'nin sorunlarını dünya kamuoyuna duyurmaktı. Yaklaşık 15.000 imza topladığı bir sırada (8 Ağustos 1986) tarihinde tutuklandı.

25 Eylül 1987 tarihinde tek başına Selanik'e giderek, orada toplantı halinde bulunan Demokrasi İnsan Hakları üyelerine toplum sorunlarını ileten bir broşür dağıttı.

1988 yılında kampanyasından ötürü 30 ay hapis cezasına çarptırıldı.

18 Haziran 1989 seçimleri öncesinde milletvekilliği adaylığı iptal edildi.

26 Ocak 1990 tarihinde Batı Trakya Türkleri'ne "TÜRK" diye hitap ettiği için hapis cezasına çarptırıldı ve Selanik Dudullu hapishanesine gönderildi. İki ay hapis yattıktan sonra, hapis cezası paraya çevrildi ve serbest bırakıldı.

8 Nisan 1990 milletvekili seçimlerinde aday oldu ve ikinci kez bağımsız milletvekili seçildi.

13 Eylül 1991’de Batı Trakya Türklerinin ilk siyasal partisi olan Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisini (DEB) kurdu. 1993 genel seçimlerinde Yunanistan'ın getirdiği kasıtlı seçim barajı dolayısıyla parlamentoya giremedi.

Batı Trakya Türkleri'nin haklarını dünya platformunda ararken bir yandan da Batı Trakya Türkleri'ni iktisaden kalkındırma projeleri üzerinde çalıştı.

Hiçbir zorluktan çekinmeyen, fedakâr ve mücadeleci dava adamı, Batı Trakya Türk Toplumunun lideri Sadık Ahmet ne acıdır ki Batı Trakya Türk azınlığının haklarının imza altına alındığı Lozan barış antlaşmasının yıldönümü olan 24 Temmuz 1995 günü şüpheli bir trafik kazasında hayata veda etti.

Batı Trakya’da uygulanan Yunan baskılarına karşı direnmenin en iyi yolunun bu bölgede yaşayan Türklere ekonomik desteğin verilmesi ve bunların kendi ayakları üzerinde durabilmelerinin sağlanmasının gerektiğini savunmuştur. Batı Trakya Türkü’nün davasını uluslararası platformlarda en iyi temsil eden bir siyaset adamı ve liderdir. İnandıklarını yüksek sesle söylemiş, Türk azınlığın bölünmüşlüğünü ortadan kaldırmanın tek yolunun birlikten geçtiğini savunmuş ve başarılı olmuştur. Yunan hükümetlerinin izlediği “Türk kimliğini inkâr” ve “baskı politikaları” Batı Trakya Türkleri üzerinde ters etki yaparak, Sadık Ahmet gibi bir liderin etrafında toplanmalarına yol açmıştır.

Yaşamı boyunca hiçbir zaman eline silah almayan, şiddeti övmeyen, terör örgütleriyle iş birliği, bölücülük ve ayrılıkçılık yapmayan, terörist başı bebek katiline “sayın” demeyen, bir siyaset adamıydı. Federasyondan falan bahsetmiyordu.  Yabancı gizli servislerle iş birliği yapıp ülkesini parçalamaya uğraşmıyordu. Vatandaşı olduğu Yunan Devletinin kanunlarına ve bayrağına hep saygılı oldu. AB üyesi Yunan Devletinden de toplumun hak ve hukukuna, imza attıkları anlaşmalara saygı göstermelerini istiyordu.

Vefatının yıldönümünde kendisini rahmet ve minnetle anıyorum. Aziz hatırasının hepimizin kalbinde daima yaşayacağına inancıyla, ailesine ve Batı Trakya TÜRKLERİNE ve TÜRK Milletine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun…