Halef-selef iki Başbakan Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu hafta sonunda Konya’daydı. Öyle günlerce hazırlıklar, duyurular yapılmadan.

Telefon mesajlarıyla davetler, son anda billboard ilanları… Bir de Selçuklu belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın Cuma çıkışında “Yarın Başbakanımız Konya’ya geliyor” açıklamasıyla karşıladı Konya Yıldırım’ı.

Yüksek Hızlı Tren Garı ile Kayacık Lojistik Merkezi'nin temel atma törenini yapıp, Konya Milletvekili Mehmet Babaoğlu’nun oğlu Muhittin’in düğününe katıldılar. Törenler nedeniyle Kabine adeta Konya’da toplantı.

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun ile çok sayıda milletvekili de iştirak etti.

Yıldırım ve Davutoğlu’nun birlikte gerçekleştirdikleri Konya ziyaretinin görünen yönü; temel atma törenleri, burada verilen iç ve dış mesajlar ile geleneksel Konya düğününe katılmalarıydı.

SAĞI SOLU YAKANLAR…

Önce Yıldırım’ın mesajlarından birkaç örnek verelim;

Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” şeklindeki şikayetine vurgu yapıp  “Milletin demokrasi aşkını istismar ederek, sağı solu yakanlara cici çocuk muamelesi yapanların, Türkiye'nin geleceğinde hiçbir katkısı olmaz” dedi Yıldırım.

“Sağı-Solu yakmak” ifadesiyle Gezi olaylarını kastediyordu.

… 

KONYA ALİ CENGİZ OYUNLARINA PAPUÇ BIRAKMAZ

“Baktı ki işler istedikleri gibi gitmiyor, ‘bir adalet yürüyüşü yapayım’ dedi. İyi güzel de adalet yürüyüşü yaparken, sağ kolunda PKK bölücülerini destekleyen partinin temsilcileri, sol kolunda 15 Temmuz alçak FETÖ darbecilerinin temsilcileri kol kola yürüdüler. Bu yürüyüş, adalet yürüyüşü değil, bir gaflet yürüyüşü olmuştur” dedi ve ekledi; “Konya Ali Cengiz oyunlarına papuç bırakmaz.”

KONYASPOR’A MÜJDE GİBİ

Yıldırım peş peşe Türkiye Kupası ve Süper Kupayı tarihinde ilk defa kazanan Atiker Konyaspor’u da tebrik etmeden geçmedi. 

 “Bu arada iki kupayı birden kazanan Konyaspor’u da gönülden tebrik ediyorum. Konyaspor’a verilen cezanın da inşallah en hafif şekilde atlatılması için gereken gayreti göstereceğimi de burada sizlerle paylaşmak istiyorum.”

İşin aslı, Konyaspor’a verilen ceza, ceza olmanın ötesinde bir karardı. Yaşananların neredeyse birebir örtüştüğü hiçbir maç için verilemeyen cezanın Konyaspor’a kesilmiş olması, ‘abalıya vurmaktan” başka bir şey değildi.

Umarız söz, ‘müjde de’ vücut bulur! 

AVRUPA VE KANDİLİN DİZAYN GİRİŞİMİ

Sonra Kandili gündeme getirdi Yıldırım;

“Kandil'deki PKK yöneticileri diyor ki 'Aman CHP ile HDP, FETÖ bir araya gelin 2019’da birlikte hareket edin, AK Parti bu seçimleri kazanmasın.” Şimdi bir yeni ortaklık arayışı içine girdiler. Bugüne kadar, bu ülke, bu millet darbecilere bölücülere bu milletin kardeşliğini bozanlara tokat gibi cevapları seçimlerde verdi, bir daha da verir, ondan sonra da verir ebediyen de verir."

Avrupa’nın yanında kandilin de siyaseti dizayn etme girişimini anlatıyor olması açısından önemliydi.

İSTANBUL, KONYA NE KADAR GÜVENLİYSE 

LONDRA’ DA O KADAR GÜVENLİDİR

Son iki yılda Avrupa’da 20’den fazla terör eylemi olduğuna dikkat çekip “Biz yıllardan beri terörün iyisi kötüsü olmaz deyip çağrı yapıyorduk, onlar ise kulaklarını kapadılar.  Ama artık şu anlaşıldı ki terör her yerde olur. İstanbul, Konya ne kadar güvenliyse Londra ancak o kadar güvenlidir” dedi.

Terör Türk insanını canevinden vururken “vurdumduymaz” olan Avrupa’nın artık terör illetinin ne olduğunu öğrenmeye başladığını anlattı. Haklıydı.  

MERKEL LAFININ NEREYE GİTTİĞİNİ BİLMİYOR

Sözün bir yerinde epeyce de Almanya’ya değindi;

“Ne diyor Sayın Merkel, ‘Biz şimdi artık hükümetle değil, AK Parti ile değil, referandumda yüzde 51,6 alan sonuçla değil hayır verenlerle ilgileneceğiz, onlarla ortaklık yapacağız.’ Bunu söylerken bu lafın nereye gittiğinin farkında değil, Türkiye'nin içişlerine karıştığının farkında değil. Biz laf edince de efendim niye böyle oluyor. Kusura bakmayın."

Almanya Başbakanı'nın diğer Avrupa ülkelerinin iradelerini ve egemenlik haklarını hiçe saydığına da vurgu yaptı Yıldırım. 

“Ey Almanya sen 27 birlik ülkesine talimat mı veriyorsun? Bu birliğin patronu sen misin? Patronsun da biz bunu bilmiyor muyuz? Açıklayın ‘bu birlikte benim dediğim olur, benim istemediğim hiç bir şey olmaz’ diye açıklayın da herkes de bilsin bu Avrupa Birliği'nin ne olduğunu.” 

SEN BANA YAPARSAN…

Almanya’nın sadece söz ile değil fiili olarak da Türkiye’ye çeşitli yollarla müdahalede bulunmaya çalıştığı biliniyor.

Referandumda Avrupa’da ki Türklerin hayır oyu kullanmalarına yönelik tavsiye; hatta baskıları, Türkiye’de sürdürdükleri el altı çalışmaları gizli kalmadı.

Milletvekillerinin İncirlik ziyaretine izin verilmemesinin önemli sebeplerinden biri de bu müdahaleler olmalıydı.

Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Almanya’daki Türklere “Merkel’i ve partisini desteklemeyin” mealindeki tavsiyeleri Almanya tarafından “İç işlerine müdahale” olarak okundu.

Yıldırım’da Konya’da “Sen bana yaparsan ben de sana yaparım” demeye getirdi sanki.

‘SATIR ARASI’ ARAYANLAR!

Yıldırım-Davutoğlu ikilisinin Konya’yı ‘birlikte’ ziyaretinden başka mesajlar, hatta alınan kararlar da arayanlar var.

Cumartesi akşamı “Ziyaretten ne çıktı” şeklinde birkaç soruyla karşılaştık.

“Zamana bırakın” dedik.

Bu arada Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay “Selçuklu’da yapılan yatırımlar sebebiyle” Başbakan Yıldırım’a teşekkür eden nazik bir açıklama yaptı.

Dediğimiz gibi, gerisi zamanın koynunda!