Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Abror bey ile konsoloslukta görüştük. Görüşmede Abror A.Gulyamov, Türkiye ile Özbekistan arasındaki ilişkilerin köklü Türkiye’nin Özbekistan’ı ilk tanıyan ülke olarak unutmadıklarını belirtti. Görüşmeyi Fatih Üniversitesinde akademik bir heyetle birlikte Özbekistan’ın İstanbul Sarıyer’deki başkonsolosluğunda gerçekleştirdik. Görüşmede başkonsolos muvazini Andican Tilabov’da hazır bulundu. Başkonsolos Gulyamov, Özbekistan’ın genç, dinamik ve kültürel zenginliği olan bir ülke olduğunu belirterek, yatırım yapmak içinde istikrar bir devlet olduğu söyledi. Özbekistan’da 120’den fazlası yüzde yüz Türk sermayeli işletmeler olmak üzeri toplam 600’den fazla Özbek-Türk sermayeli işletmeler faaliyet göstermektedir. İki kardeş ülke arasında, tarım, inşaat malzemeleri ve beyaz eşya, kimya, makine diğer sektör ürünlerin üretiminde işbirliği istikbali büyüktür. Özbekistan, genç ve hızlı büyüyen devlettir. Ülke nüfusun yüzde 50’den fazlası 35 yaş grubunu oluşturmaktadır. 1991 yılında SSCB’den ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Özbekistan Orta Asya Türkistan coğrafyasının kalbi mesabesindedir. Başkonsolos Gulyamov ile Özbekistan’ın yirmi yılını konuştuk. Başta ekonomi, kültür ve sanat olmak üzere önemli konular gündeme geldi. Yaptığım söyleşinin soru ve cevaplarıyla siz aziz okurları baş başa bırakıyorum. Özbekistan’ın 20 yılı Özbekistan Cumhuriyeti 1991 senesinde Ulusal Bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlık kardeş Özbek halkı için ne ifade ediyor ve geçen zaman zarfında neler kazandırdı? Bu sene 1 Eylül’de Özbekistan Cumhuriyeti Bağımsızlığı’nın 20. Yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutlamaya hazırlanıyoruz. Bağımsızlık ulusal bilinçin canlanması, devletin yeniden yapılandırılması, Özbek halkının çok asırlık değer ve geleneklerinin yeniden doğuşunun yanı sıra ülkemize kendi gelişme yolunu seçme imkanını da vermiştir. Bağımsızlığın daha ilk günlerinden Devlet Başkanımız Sayın İslam Karimov’un önderliğinde halkın iradesi ve engin manevi ve kültürel mirasına dayanarak gerçekçi hedefler belirlendi ve etraflıca hazırlanmış programlar uygulamaya konuldu. Biz reformların uygulanması sürecinde yöntem olarak devrimsel “şok terapi” modelini değil, evrimsel gelişmeyi tercih ederek, bu sayede halkımızı ağır ekonomik ve sosyal depremden korumuş olduk. Geçen süre zarfında yeni yönetim düzenin oluşturulması, devlet ve toplum arasında işbirliğinin işlevselleştirilmesi, ekonominin gelişmesi ve ekonomiyi merkezi yapıdan piyasa ekonomisine geçirilmesinde büyük mesafe alınmıştır. Bu yolda çok kritik ve zor dönemeçlerden geçilmiş, ülkede barış ve huzur ortamı korunmuş, siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda dengeli gelişme sağlanmıştır. Özbekistan’ın 20 yıllık bağımsızlık yolundaki gelişme sürecini analiz edersek, toplum ve ekonominin dönüştürülmesinde yönetimimizin düzenli ve aşamalı yaklaşımını gözlemleyebilirsiniz. Gerçekleştirilen reformlar ve piyasa ekonomisi konularında halkın bilinçlenmesi, toplumun sosyal ve politik konularda daha da aktif katılım sergilemesi ve bu çerçevede girişimciliğin hızla gelişmesi ülkemizin doğru yolda ilerlemekte olduğunun en önemli göstergeleridir. Erdemli Nesil Yetiştirme Projesi Özbekistan’ın sosyal ve demografik yapısından kısaca söz eder misiniz? Özbekistan, genç, dinamik ve hızlı büyüyen devlettir. Ülke nüfusunun yüzde 50’den fazlası 35 yaş grubunu oluşturmaktadır. Özbekistan’da kendine özgü, yani genel gelişme programlarının yanı sıra her sene öncellikli hedef alanı belirlenir. 2010’u “Erdemli Nesil Yetiştirme Yılı” olarak adlandırarak, yetişmekte olan genç nesillerin desteklenmesine özel önem verildi. “Erdem Nesil Yetiştirme Yılı” programı kapsamındaki etkinliklerin gerçekleştirilmesine yönelik devlet bütçesinden önemli kaynaklar ayırıldı. Alınan tedbirler sonucunda, gençler için 282.8 bin yeni iş yeri oluşturularak, genç ailelere yönelik 55.5 milyar Özbek sumu miktarında özel imtiyazlı krediler sağlandı. Devlet Başkanımız “Yüksek Maneviyat Yenilmez Güç” adlı kitabında yetişmekte olan nesillere nispeten kendi bakış açısı ve ne kadar sahip çıktığını yansıttığını düşünüyorum. Özbekistan’da 2004’te okul eğitimini geliştirme ulusal programı kabul edildi. Bu program kapsamında, yüksek standartlara uygun şekilde donatılan binlerce lise, kolej ve okullar kuruldu ve yeniden yapılandırıldı. Sadece 2009’da, 214 akademik lise ve mesleki kolej olmak üzeri toplam 1957 okul inşa edildi ve yeniden yapılandırıldı. Geçen öğretim yılı kapsamında, 1 milyon 55 bin köy yerleşiminde olmak üzeri toplam 1 milyon 446 binden fazla öğrenci lise ve kolej eğitimlerini tamamladı. Bütün bu göstergeler Özbekistan’ın güçlü toplum ve güçlü ekonomi temelinde önüne reel hedefleri belirleyebilecek ve onları çözebilecek güçlü hukuk devleti oluşturma hedefine doğru emin adımlarla ilerlemekte olduğunu göstermektir. Özbekistan Uygarlık Merkezi Özbek halkı tarih boyunca dünya uygarlığına, bilime ve kültüre büyük katkı sağladığı bilinmektedir. Ülkenizin uluslarası kabul görmüş kültürel zenginliğinden bahseder misiniz? Özbekistan büyük uygarlık ve zengin kültürel mirasa sahip ülkedir. Bağımsızlığına kavuştuktan sonra, manevi değerleri ve öz kültürünü yeniden geri kazanmak, kendi tarihine sahip çıkmak ve özlüğüne geri dönmek Özbekistan’ın devlet politikasının öncellikli hedefleri olarak kabul edilmiştir. Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Nevruz gibi dini ve ulusal bayramlar kutlanmaya ve canlandırılmaya başlandı. Eski camiler restore edilerek, yenileri inşa edildi. Başta Taşkent İslam Üniversitesi olmak üzeri yeni dini eğitim merkezleri oluşturuldu. Özbek milletinin gururu sayılan, medeniyeti ve geçmişini anımsatan tarihi binalar yeniden aslına uygun olarak restore edildi, onların çevre düzenlemesi yapıldı. Ayrıca İmam Al-Buhari, Al Fergani, Emir Temur ve Temuriler müzesi, Hatıra Meydanı gibi yeni yapıtlar Doğu mimarisi ile çağdaş yaklaşımları harmanlayarak inşa edildi. İslam Konferansı Örgütü’nün Kültür, Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Merkezi (ISESCO) tarafından 2007 senesinde Taşkent ‘İslam Kültürü Başkenti’ diye ilan edilmesi, Özbekistan’ın İslam ve dünya uygarlığına yaptığı katkıların uluslararası toplumca kabulünün en açık kanıtıdır. Dünya uygarlığının gelişmesine büyük katkı sağlayan İmam Al-Buhari, İmam At-Termizi, Bahauddin Nakşbend, Hoja Ahmad Yessavi, Emir Timur, Babarahim Maşrab, Burhaniddin Marginani gibi unutulan Özbek ulusunun büyük temsilcilerinin isimleri yeniden topluma kazandırıldı. Büyük atalarımız ve tarihi kentlerimizin yıldönümü kutlamaları, Özbekistan’ın milli mirasını yeniden kazanılması yönünde ve dünya toplumu tarafınca benimsenmesinde büyük öneme sahiptir: büyük bilim adamı ve hükümdarın Mirza Uluğbey’in 600. yıldönümü (1994), devlet adamı ve komutan Emir Timur’un 660. yıldönümü (1996), hadis âleminin sultanı ve büyük düşünür İmam Al-Buhari’nin 1225. yıldönümü ve büyük alim El-Fergani’nin 1200. yıldönümü (1998), ‘Avesta’ eserinin 2700. yıldönümü (2001), ‘Alpomış’ destaninin 1000. yıldönümü (2001), Özbek milletinin büyük evladı Celaleddin Manguberdi’nın 800. yıldönümü (1999), İmam Maturudi’nin 1300. yıldönümü ve El-Margilani’nın 910. yıldönümü (2000), Mamun Akademisi’nin 1000. yıldönümü (2006) UNESCO’nun etkinlikler takvimine eklendi ve dünya çapında etkinliklerle kutlandı. Ayrıca UNESCO kararı ile belirlenen tarihi kentlerimizin kuruluş yıldönümleri kutlandı: Semerkant’ın 2750. yıldönümü (2007), Karşı’nın 2700.yıldönümü (2006), Buhara (1997), Hiva (1997) ve Termez’in (2002) - 2500. yıldönümleri, Taşkent’in 2200.yıldönümünü (2009), Margilan’ın 2000. yıldönümü (2007). Buhara, Hive, Semerkand ve Şahrizabz gibi ünlü kentler, Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi’ne bağlı Şarkiyat Enstitüsü’ndeki el yazmalar koleksiyonu ve Hazreti Osman’ın mushafı UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine eklenmiştir. Karakalpakistan Cumhuriyeti’nin Saviski adındaki Kültür Müzesi’nde, Karakalpak halkı kültürünü yansıtan zengin eserler toplamı sergilenmektedir. Burada XX. yüzyılın yağlı boya tabloları koleksiyonu bulanabilir. İşbu müze “Aralboyu mücevheri”, “Kum üzerindeki vaha” ve “Çöl Mücizesi” olarak adlandırılıyor. Müzede M.Ö. III. yüzyılından günümüze kadar olan döneme ait eserler sergileniyor. Ayrıca burada Antik ve Ortaçağ Harezm kültürel anıtları sergilenmektedir. Sergi koleksiyonu 90 bine yakın parçadan oluşmaktadır. Eminim Özbekistan’a her gidişinizde oradaki tarihi anıtları izlerken, her defasında yeni bir şeyler keşif edersiniz. Hiva şehri – onlarca mimari eserleri ve sokakları ile sanki geçmişi - eski dünyayı yansıtan açık bir müzedir. Bunu görmek gerekir. Semerkant astronomi - gök bilimciliğinin temelini yaratan büyük alimlerden Uluğbey’in diyarıdır. Çok şey söylenebilir. Bu nedenle, Özbekistan’a dünyanın her köşesinden turistler gelmektedir. Pamuk ve altın ülkesi: Özbekistan Özbekistan’ın ekonomik gelişmesi hakkında okuyucularımıza neler söyleyebilirsiniz? Günümüzde Özbekistan istikrarlı ekonomik gelişmenin yüksek hızını korumaktadır. Bu gelişmenin en temel sebebi ülkemizde yüksek teknolojiyi gerektiren sektörlerin hızlı bir biçimde oluşturulmasıdır. Ülke ihracatında katma değeri yüksek olan ürünler önemli yer tutmaktadır. İstikrarlı bir şekilde gelişen ve güvenilir finans ve bankacılık sisteminin yanı sıra Özbekistan ekonomisini tekrar canlandırma gayretleri ve ülkeyi modernleştirme yolunda atılan kararlı adımlar bugün dünya kamuoyunda, Uluslarası Para Fonu, Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası gibi uluslararası saygın kuruluşlarca olumlu değerlendirilmektedir. Gerçekten, Özbekistan’ın geçen 20 sene içerisinde GSMH’sı 3,5 kat, fert başına milli geliri 2,5 kat, halkın net milli geliri 3,8 kat, sosyal yardımlaşma alanında ülkenin harcamaları 5 kat artarak yaşam kalitesi iyileşmiştir. Bu sayede kadın doğum ölüm oranı 2 kat, çocuk ölüm oranı 3 kat azalmış, yaş ortalaması da erkeklerde 67’den 73’e, kadınlarda ise 75’e yükselerek gelişme kaydedilmiştir. Uluslararası kuruluşlar ve uzmanların dikkatini çeken bir diğer olgu ise 2008–2010 döneminde çoğu ülkelerde ekonominin daralmasına rağmen, aynı dönemde Özbekistan GSMH oranı yükselerek 2008’de % 9, 2009’da % 8.1, 2010’da da % 8,5 büyümüş ve 2011’de % 8,3 büyüme beklenmektedir. Aynı zamanda gelişmiş ülkelerde dış borç yükselmesi meydana gelirken, Özbekistan’ın dış borcu GSMH’nın % 10’u geçmemiş, devlet bütçesi ise son beş yıldır bütçe fazlası vermektedir. Geçen sene tarımsal üretimde verimliliğin arttırılması sonucunda 7 milyon tondan fazla buğday üretilmiştir ve bu alanda üretim hacmi %4.6 oranında yükselmiştir. Özbekistan dünyada 5 büyük ipek kozası üreticileri arasındadır, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri arasında toplam ipek üretim payı %85’in üzerindedir. 2010 yılında ülkede 25.2 bin ton değerli sanayi hammaddesi olan koza toplanmıştır. Özbekistan, pamuk üretiminde (yıllık 3.5 milyon ton) dünyada lider üreticilerden biridir. Günümüzde ülkemizde iplik, kumaş ve hazır giyim üretimi yapan yüksek teknolojiye sahip birçok yeni fabrikalar kurulmuştur. Ülkemizde üretilen her bir ürün Avrupa ülkelerinde imal edilmiş ürünlere göre çok daha düşük maliyete sahiptir. Bu ise Özbekistan’da üretim yapanların rekabet gücünü arttırmaktadır. Orta Asya ve Rusya’da büyük talep gören ve tüm dünyaca ünlü hazır giyim ve kumaşlar üreten teknoloji ve fabrikalar Türkiye’de bulunmaktadır. Karşılıklı menfaat ve çıkar temelindeki sektörlerin birlikte geliştirilmelidir. Türkiye’nin tecrübesinden yararlanıyoruz! Dünya ciddi ekonomik krizle adeta boğuşuyor. Bu manada Özbekistan ekonomik krizden ne ölçüde etkilendi? Son iki yıl içerisinde Özbekistan’ın Nevai ilinde “Serbest Ekonomi ve Sanayi Bölgesi (SESB)” oluşturulmakta ve bu konuda Türkiye’nin tecrübeleri dikkatle incelenmiş ve faydalanılmıştır. Nevai SESB’de yabancı yatırımcılar için geniş imtiyaz ve kolaylıklar verilmiştir. Serbest Bölge Nevai ilinin Kermane ilçesinde 564 hektarlık alanda konumlandırılmış ve bu bölge Buhara ve Semerkand şehirlerine 100-150 km mesafededir. Nevai SESB’de yabancı yatırımcılar için vergi, para konvartasyonu, gümrük, giriş-çıkış ve çalışma izni alınması konularında geniş ve kapsamlı imtiyaz, muafiyet ve kolaylıkların verilmesini öngeren özel hukuk rejim uygulanmaktadır. Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı kararnamesinde bölgenin faaliyet süresi 30 sene olarak belirlenmiş ve bundan sonraki süreçte uzatılabileceği hükme bağlanmıştır. Serbest bölgede işletmeler için araziler yabancı işadamlarına yatırım faaliyeti süresince ücretsiz olarak ya da minimum bedelle kiraya tahsis edilmektedir. Dolayısıyla yatırımcıların araziyi satın almakla ilgili ek harcamalar yapmasına gerek kalmıyor. Özbek üreticileri 2010 yılında 139 ülkeye mal ve hizmet ihracatı yapmıştır. Bunun gibi Özbekistan’ın elde ettiği başarıların listesin çoğaltabiliriz. Tüm bunlar açıkça gösteriyor ki kısa zamanda bağımsız ülkemiz sadece hammadde ve pamuk üretimi ile sınırlı kalmayarak katma değeri yüksek hazır mamüller üretmeye ve onları ihrac etmeye başlamış ve uluslararası piyasalarda bazı sektörlerde kendi ağırlığını hissettirmeye başlamıştır. Sayın Başkonsolos çok teşekkür eder, kardeş ülke Özbekistan ile Türkiye’nin ilişkilerinin dostluk içerisinde daha da ileri seviyeye gelmesini dilerken, 20. Bağımsızlık yılınızı kutluyorum. Bana böyle bir fırsatı verdiğinizi için Ö.Vatan gazetesi ve size teşekkür ediyorum. Kısaca Özbekistan INCLUDEPICTURE "http://www.turkdunyasiogrencidernegi.com/portal/images/stories/ozbekistan.jpg" \* MERGEFORMATINET INCLUDEPICTURE "http://www.turkdunyasiogrencidernegi.com/portal/images/stories/ozbekistan_armasi.gif" \* MERGEFORMATINET Bayrağı                           Arması Resmi İsmi: Özbekistan Cumhuriyeti Genel Özellikler Kıta: Asya Durum: Birleşmiş Milletler Üye Ülkesi Bağımsızlık Yılı:1 Eylül 1991 Başkent: Taşkent Şehirler: Semerkant Nüfus: 27,372,000 Yüzölçümü: 448,000 km2 Para Birimi: 1 som = 100 tiyin Dil: Özbekçe, Rusça   INCLUDEPICTURE "http://www.turkdunyasiogrencidernegi.com/portal/images/stories/ozbek_manzara.jpg" \* MERGEFORMATINET